UZMANLAR SELÇUKLU SULTANLARININ DNA ANALİZİYLE HEYKELLERİNİ YAPTI
Konya'da, Anadolu Selçuklu Devleti'nin hanedan türbesinden çıkarılan naaş kalıntılarına, DNA ve anatomi analizi yapılarak 12'si sultan, 17 hanedan üyesinin yüz ve beden görünümü ortaya çıkarıldı.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce yürütülen "Türkiye Selçukluları Konya Hanedan Türbesindeki Naaşların Tanzimi" projesi kapsamındaki çalışmaları, farklı bilimsel alanlardan onlarca uzman 6 yılda tamamladı.
Anadolu'ya 1077-1308 yıllarında hükmeden sultanların görünüşünü yansıtan heykellerle oluşturulan "Türkiye Selçuklu Hanedan Sergisi" kent merkezindeki Dar-ül Mülk Sergi Sarayı'nda ziyarete açıldı.
Sergide, sultanlardan 1. Kılıçarslan, Şahinşah Melikşah, 1. Rükneddin Mesud, 2. Kılıçarslan, 2. Rükneddin Süleyman Şah, 3. Kılıçarslan, 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1. Alaeddin Keykubat, 2. Gıyaseddin Keyhüsrev, 4. Kılıçarslan, 3. Gıyaseddin Keyhüsrev ve 2. Gıyaseddin Mesud'un yüz ve beden gerçekliklerine uygun heykeli yer alıyor.
Tarihi minyatürler dikkate alınarak hazırlanan aslına uygun kıyafetlerle, Anadolu Selçuklu Devleti'nin mimari zenginliğini yansıtan taç kapılar önünde ziyaretçilerini karşılayan hükümdarlar, yüz ifadeleri, saçları, sakalları, duruşları ve bakışlarıyla dikkati çekiyor.
Anadolu Selçuklu Devleti'nin tarihine ışık tutan, 2017'de başlayıp ve 6 aşamada tamamlanan projenin her aşaması, sergide yer alan ziyaretçi bilgilendirme metinlerinde ayrıntılı şekilde anlatılıyor.
ÖZENLE ÇALIŞILDI, HER AYRINTI DÜŞÜNÜLDÜ
Sergideki bilgilendirme metinlerine göre, projenin ilk aşamasında, Alaaddin Camii avlusundaki hanedan türbesinden çıkarılan kalıntılarla, beden bütünlüğü tamamlanan naaşların, Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tomografisi çekildi.
Kafataslarından ve dişlerden alınan sürüntüler, İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyokimya İhtisas Dairesine gönderildi. Elde edilen DNA ve anatomik özelliklerine göre hanedan üyelerinin kafatasları ve yüzleri oluşturuldu.
Bilimsel sonuçlara göre, 12 sultan, 1 hanedan büyüğü, 1 melik (şehzade), hanedana mensup 2 kadın ve 1 kız çocuğuna ait naaşın, tomografi sonuçlarıyla elde edilen 3D flament kafatası kopyaları üzerine, doku kalınlıkları hesaplanarak, yüz kasları yerleştirilip, fiziki karakter yüklemesi yapıldı. Bir sonraki aşamada kaslandırma ve dokulandırma yapılarak kalıplara alınan silikon dökümlere saç, sakal, kaş ve bıyık ekimi yapıldı.
Kıyafetler için ise dönemin kumaşları özel koleksiyonlardan ve müzelerden alınan örneklere göre, tarihi verilere uygun olarak raportlama (düzenleme işlemi), iplik analiziyle rengine ve dokusuna kadar araştırılarak dokutturuldu. Minyatürler ve tarihi veriler dikkate alınarak kıyafetler tasarlanıp, her bir sultan ve hanedan üyesine uygun olacak şekilde özel olarak diktirildi.
Tarihi veriler, minyatürler ve özel koleksiyonlarla müzelerdeki mevcut örneklerden yola çıkılarak dönemin aksesuarları, takıları, silahları ve diğer malzemeler uzman kişilere özel olarak imal ettirildi.
"HEYKELLERİN BU KADAR İYİ VE GERÇEKÇİ OLABİLECEĞİNİ TAHMİN EDEMEZDİM"
Ziyaretçilerden Hilal Ceylan (20), tarih kitaplarında ismini okudukları Türk hükümdarlarının heykellerini görmenin heyecan verici olduğunu söyledi.
Çok etkilendiğini belirten Ceylan, "Konya gerçekten muhteşem bir tarihe sahip. Selçuklu sultanlarının canlandırılmasını çok etkileyici buldum. Tasvir edemeyeceğimiz, aklımızda canlandıramayacağımız ecdadımız, teknolojinin ilerlemesi sayesinde şu anda karşımızda bire bir gerçek boyutlarda duruyor. Duruşları bakışları çok heybetli. Heykellerin bu kadar iyi ve gerçekçi olabileceğini tahmin edemezdim." diye konuştu.
Ziyaretçilerden Mustafa Ekinci (65) de serginin, tarihi değerleri çok iyi yansıttığını ifade etti.
Serginin, ecdadı hatırlamasına ve anmasına vesile olduğunu vurgulayan Ekinci, "Sultanlarımızın yüzlerinin, görüntülerinin nasıl olduğunu öğrendik. Onların tarihteki başarılarını ve yaptıklarını öğrenme ve örnek alma açısından çok önemli bir çalışma olmuş. Görüntüleri çok gerçekçi. Gerçekten çok etkilendim." dedi.