Flaş Haber Yeni

MÜRSELLER KÖYÜ'NDEN TARİHİ ESİNTİLER

MÜRSELLER KÖYÜ'NDEN TARİHİ ESİNTİLER

Melisa Adınısever-Hale Pak (Özel Haber)

MÜRSELLER KÖYÜ’NDEN TARİHİ ESİNTİLER (ÖZEL HABER)

Burdur'un Karamanlı ilçesine bağlı Mürseller Köyü'nde yer alan Kültür Evi, Osmanlı döneminden kalma 210 yıllık tarihi içinde barındırıyor. Emekli öğretmen Eşref Yurdasiper köy halkı ve çevre köylerden topladığı eşyaları biriktirerek oluşturduğu Kültür Evi'nde eski dönemlerde kullanılmış 350 eşya yer alıyor.

KÖYDE YER ALAN KÜLTÜR EVİ ADETA TARİH KOKUYOR

Sınıf öğretmenliği ve beden eğitimi öğretmenliği yapan aynı zamanda halk oyunları eğitimi de veren Yurdasiper, tarihi ve kültürel değerlerin yaşatılmasının yanında, korunması anlamında da büyük çaba sarfediyor. 2008 yılından bu yana içinde çeşitli tarihi ve kültürel eşyaları barındıran Kültür Evi'nde köy halkının atıl durumdaki eşyalarının aslında tarihe tanıklık ettiğini belirten Yurdasiper şu şekilde konuştu; "Kültürümüze hizmet etmeyi seviyorum. Benim gibi başka emekli öğretmenlerinde bu işi yaptığını gördüm. Bu benim Kültür Evi'ni açmamda büyük bir rol oynadı. Kültür Evi köyümüzün muhtarlığına ait bir bina.  Çok eskiden burası köy kahvesiydi, Kooperatifin yem deposuydu. Ben burada kadın ve erkek karışık olarak halk oyunları kursu da verdim. O dönemde kadınların ve erkeklerin bir arada oynaması biraz tuhaf karşılanıyordu fakat biz o duvarları çoktan aştık. Kadınlar eşleri ile beraber gelip burada halk eğitimi kursu aldılar. Kurs bitimine az bir zaman kala ben bu hareketliliği devam ettirmeliyim dedim. Ve böyle bir işe kalkıştım. Örneğin burada gördüğünüz halılar aslında caminin halıları. Atıl vaziyetteydi, imamdan rica ettim. Bana verdi. Kültür Evi'nin açılma aşamasında çok rol oynadı."

  

"BEN SİZLERDEN EŞYA ALMAYA GELDİM"

Kültür Evi'nin açılma aşamasında köylülerden topladığı eşyaların aslında unutulmuş bir geçmişin parçası olduğunun altını çizen emekli öğretmen o anları şöyle kaydetti; "Halk oyunları kursu bittikten sonra başladım evlerden eşyalar toplamaya. Kapıyı çalıyorum, ‘Hasan dayı, Fatma teyze ben sizlerden eşya almaya geldim’ diyordum. Köydeki insanların atıl olarak gördüğü eşyalar işte bunlar. Benim için değerli, tarihi barındırıyor içinde ama o zamanlar kimse fark etmemişti. Gidiyordum evlere. Sandıkları açıyorlardı, 110 yıllık gelin elbiseleri, bir sürü eşyalar çıkıyordu." 

  

"BİR GÜN BEN BU DÜNYADAN GÖÇÜP GİDECEĞİM, BENDEN SONRA BU EŞYALAR GERİDE KALACAK"

2008 yılında bir halının duvara asılmasıyla birlikte Mürseller Köyü'nde hayat bulan Kültür Evinde her eşyanın özel bir hikâyesi bulunuyor. Kültür Evi'nin gelecekte boş kalma ve unutulma tehlikesiyle karşı karşıya olmasından endişe duyduğunu dile getiren Eşref Yurdasiper; "Bir gün ben bu dünyadan göçüp gideceğim, benden sonra bu eşyalar kalacak. Bu eşyalar zayi olursa ben öbür dünyada rahat edemem, çok üzülürüm. Bunu hissetmek tabii mümkün değil ama bu eşyaları toplamak için çok çaba çok emek sarfettik. Benden sonra umarım ki buraya gerçekten sahip çıkan insanlar olur. " sözlerine yer verdi.

Kültür Evi’ni açan Yurdasiper, eşyaların sadece 2 ayda toplandığını belirtti. Kültür Evi’nin anahtarının sadece kendinde ve muhtarda olduğunu, gelen ziyaretçilerin rahatça dolaşıp, eşyalara zarar vermediği sürece istedikleri gibi dokunabileceklerinin altını çizen Yurdasiper; “Buraya gelen insanların eşyaları alıp götüreceğine, çalacağına ihtimal vermiyorum.” dedi.

  

Kültür evini oluşturma aşamasında olumlu tepkilerin yanında olumsuz tepkiler aldığına da değinen Eşref Yurdasiper bir vatandaşla olan anısını anlattı. Yurdasiper o anlardan şu şekilde bahsetti: “Eşref hocaya para geliyordur. O para sayesinde bu işlere girmiştir. Bunu diyen vatandaşla karşılaştık. Ona dedim ki; bana para gelse, ben sırdan bir vatandaşım bu para sıradan bir vatandaşa gelir mi?’ dedim. O da bana ‘hocam ben senin çabana bakıyorum, bu çaba bedavaya yapılmaz diye düşünüyordum’ dedi. Tabi arkamdan konuşanlar olmuş, bazıları deli demiş. Daha sonra buraya gelip giden, ilgi gösterenleri gördükçe, aynı zamanda Mürseller köyünün adı duyuldukça o diyen kişiler de pişman olmuşlar. Bunu zaman zaman benim yüzüme de söylediler. İyi bir şey yaptın dediler. Ben iyi şey yaptım da dedim çevre köylerden de keşke yapanlar olsa, benden yardım isteseler. Hocam bize de yardım et deseler her zaman giderim, yardımcı olurum. Ama 15yıldır ‘hocam sen bizim köyde olsan yaparsın’ diyorlar bende onlara sizin köyde insan mı yok?’ diyorum.”

  

“210 YILLIK KİLE BANA TESLİM EDİLMIŞ”

Eğer böyle bir projeye başlamasaydı, eşyaların evlerde yok olup gideceğini sözlerine ekleyen Eşref Yurdasiper muhabirlerimize verdiği röportajda: “Eşyaları zamanında almasaydım, bu eşyalar o evlerde zayi olurdu. Ağaç kısmı olanlar sobada yanardı, bazıları kırılırdı. Osmanlı zamanından kalan 210 yıllık kileyi evinde bekletmiş. O kile hala bugüne kadar saklanmış ve bana teslim edildi.  Kile şu an bu kültür evinde. Ben o kileyi kaybedersem, birisi çalarsa ilk önce üzülecek olan kişi benim. Bu kültür evine verdiğimiz eşyalar yerinde duruyor mu diye kimse gelip kontrol etmiyor. Çünkü 15 yıl olmuş, 15 yıldır bu eşya hala duruyor. Azalmıyor daha da artıyor.” ifadelerini kullandı.

GAZİ MADALYASI KÜLTÜR EVİNİN NİŞANESİ

Kültür evinde bulunan eşyaların hepsinin çok değerli olduğunu ama gazi madalyasının onun için çok daha özel olduğuna değinen Yurdasiper: “Bu gaziler, bu şehitler, bu Atatürk olmasaydı burada biz oturamazdık. Bu kültür evini ben oluşturamazdım. Burayı işgal edenler İngilizler, Fransızlar, İtalyanların bir köyü olurdu burada. Burada benim için en kutsal olan Gazi Madalyası kültür evinin nişanesi.” şeklinde konuştu.

Birçok yerden ziyaretçi geldiğine de değinen Yurdasiper, Merkezden ve ilçelerden hatta yurtdışından bile sıkça ziyaretçi geldiğini, gelenlerin Kültür Evi’nde bulunan anı defterine düşüncülerini kaydettiğini belirtti.

“BENDEN SONRA ZİNCİRİN BİR HALKASI OLSUNLAR”

Son olarak gençlere de tavsiyede bulunan Eşref Yurdasiper: “benim ne zaman öleceğim belli değil ama benden sonra zincirin bir halkası olsunlar. Ben buradan gittikten sonra bu kapıyı açıp kapatan birileri olsun. ‘Eşref Yurdasiper bu dünyadan gitti ama onun bu yaptığını gelenlere anlatmaya çalışıyoruz’ desinler. Gençlerden başka bir şey istemiyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.