RAMAZAN AYININ KAZANDIRDIKLARI

Alemlerin Rabbi olan Allah Azze ve Celle kullarının tüm ihtiyaçlarını ve tüm hallerini bilen, onların doğru yola yönelmeleri için fırsatlar sunandır. İşte mübarek Ramazan Ayı, Allah’ın kullarına her yıl bağışladığı büyük bir nimet ve fırsat olarak gelmektedir. Büyük bir nimettir çünkü başka vakitlerde olmayacak fırsatlar ve bağışlanmalar sunulmaktadır.
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'ni içerisinde barındıran başı rahmet, ortası mağfiret sonu ise cehennemden kurtuluş olan Ramazan Ayı, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'in nazil olmaya başladığı mukaddes bir aydır.
Ramazan Ayı Müslümanlar için bir diriliş ayıdır. Yıl boyu günahlarla kirlenmiş, tozlara batmış bedenler ve kalpler temizlenip sahibine yaklaşarak kendine gelir. Ramazan ayı maddi ve manevi temizlik, arınma ve takvaya ulaşmak için fırsatlar sunmaktadır.
Ramazan Ayı Müslümanlara başından sonuna ikramdır, rahmettir, bağışlanma ve müjdedir.
Müslümanlar olarak Ramazan Ayında elde ettiğimiz kazanımlarımızı sonrasında da devam ettirmeli ve hayatımızın rutini haline getirmeliyiz.
Ramazan Ayında kazanmış olmamız ve sonrasında devam ettirmemiz gereken özellikler nelerdir?
1- Ramazan Takvayı Elde Etmeyi Kazandırır.
Orucun farz kılındığını buyuran ayette bu durum açıkça zikredilmektedir. “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Umulur ki böylece günah ve fenalıklardan korunursunuz.” (Bakara, 2/183) Takvanın başı günahlardan sakınıp korunmak, ileri hali de itaat ve ibadetlerle Allah’a yakınlaşmaktır.
2- Ramazan Kur'an'la Yakınlık Kazandırır.
Yukarıda da ifade edildiği gibi Ramazan Ayını değerli kılan şey, onda Kur’an’ın indirilmiş olmasıdır. O halde Ramazan Ayında Kur’an’ın ihmal edilmesi düşünülemez. Kuran ile hemhal olmak, okumak, anlamak, onun emir ve yasaklarına uygun hareket etmek yegane gayemiz olmalıdır.
3- Ramazan Bize Kulluk Şuurunu Kazandırarak, O Şuuru Daima Canlı Tutmayı Öğretir.
Bütün ibadetler Allah ile kul arasında özel bir iletişim tesis eder. Oruç ibadetiyle mümin, gün boyunca vücudunun her zerresinde Allah'ın emrini yerine getirmenin verdiği hazzı ve mutluluğu yaşayarak kulluğun tadına varır.Orucuyla, sahuruyla, iftarıyla, teravihi, itikafı, mukabelesiyle adeta mümin kulun ömrünün nasıl olması gerektiği şuurunu kazandırır.
4- Oruç İbadeti Büyük Bir Mükafat Kazandırır.
İnanarak, sevabını Allah'tan umarak, bu ibadeti yerine getirenin geçmiş günahlarının affediliyor olması, Reyyan adı verilen bir cennet kapısının oruç tutanlara mahsus olması, oruç tutan müminleri bekleyen mükafatın büyüklüğünü ifade etmeye yeter.
5- Oruç, Bize İrade Eğitimi Kazandırır.
Oruç ibadetinde: mümin kul, imsak vaktinden akşam ezanı okununcaya kadar, en temel ihtiyaçlarını -yani yemesini, içmesini, cinsellik ihtiyacını- Allah için ibadet niyetiyle terk eder. Kişinin bu arzularını terk etmesi ancak irade ile mümkündür. Bu iradenin yüce Allah'ın rızası için gösteriliyor olması Allah'ın Rahmetini kazandırır.
6- Oruç, İnsana Sabırlı Olmayı Öğretir.
Akşama kadar sadece Allah emrettiği için yemeyi ve içmeyi terk etmek sabrı öğrettiği gibi aynı zamanda kişinin Rabbine itaatini de öğretir. İnsan oruçlu iken önünde duran yemeğe elini uzatmaz, kötü söz söylemez, kem gözle bakmaz, başına gelen her türlü olumsuzluğu olgunlukla karşılar.
Bundan dolayı da Allah Resûlü, “Oruç, sabrın yarısıdır.” (İM1745 İbn Mâce, Sıyâm, 44.) buyurur.
7- Oruç, Nimetlerin Farkında Olmayı Ve Bu Nimetlere Karşı Şükretmeyi Bizlere Öğretir.
Oruç; nimetlerin kadrini bildirerek, gönüllerdeki şükran duygularını derinleştirir. Zira insan; mahrum kalmadıkça, içinde bulunduğu nimetleri hakkıyla idrâk edemez. Her gün rahatça yiyip içilen nimetlerden; oruç vesilesiyle, günün belli bir kısmında mahrum kalmak, insana aczini hatırlatır. Oruç; her hâlükârda Rabbimiz’e muhtaç olduğumuzu, hakikatte bir an bile O’nun lutfuna sığınmaktan müstağnî kalamayacağımızı telkin eder. Böylece Ramazan ayı Cenâb-ı Hakk’ın lütuflarına karşı, gönüllerdeki hamd ve şükür duygularını kuvvetlendirir.
8- Oruç, Bizi Kötülüklerden Korur.
Hazreti peygamber s.a.v: “Oruç kalkandır.” Buyurarak, kalkan nasıl insanı düşmanın okundan ve kılıç darbesinden korursa oruç da insanı, her türlü kötülüklerden uzak tutar.
9- Oruç, Ahlakımızı Güzelleştirir.
Sadece midesine değil; gözüne, kulağına, diline, eline, ayağına hatta düşüncesine oruç tutturabilen kimse, kendisini her türlü kötülük ve fenalıktan da korumuş ve insanın ahlakını çirkinleştiren davranışlardan kendini muhafaza etmiş olur.
10- Oruç, Sağlığımızı Korumaya Vesile Olur.
Peygamberimiz: “Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz.” Buyurur. Bir yıl boyunca sürekli çalışan midemiz -sindirim sistemimiz- bir aylık bir dinlenme süresi ile yenilenir yani oruç hem bizi manevi anlamda hem de maddi anlamda sıhhate kavuşturur.
11-Oruç, Fakirlerin Ve Açların Durumlarını Hatırlatır. Muhtaçlarla Ve Müslümanlarla Dayanışma Bilinci Kazandırır.
Ramazan Ayının kazandırdığı başka bir hassasiyet var ki o da fakirlerin, düşkünlerin, öksüz ve yetimlerin hallerini daha iyi anlama imkânı sağlamasıdır. Bayram gelmeden önce vereceği fitreler ile onlara bir nebze fayda sağlamış olmaktadır. Müslümanların oruç ibadetiyle aile, akraba, arkadaş ve komşularıyla iftar sofralarında buluşmaları, birbirlerini iftara davet etmeleri sayesinde yakınlık oluşması, kırgınlık ve küslüğün bitmesi de Ramazan Ayının kazandırmak istediklerindendir.
12- Oruç, Özellikle İmsak Ve İftar İle Bize Zaman Bilinci Kazandırır.
Bizlere bir dakikanın bile önemini hatırlatır. Her şeyin bir ömrü olduğu gibi bu ibadetin de bir süresi vardır. Daha dün, Ramazan’a hazırlık yapmakla meşgulken bugün, bayramı bekleme sevincini ve ramazanı uğurlamanın hüznünü yaşarız. İşte, oruç bize geçici olan bu hayatın, Allah'a itaat ve ibadet ile geçirilmesi gerektiği şuurunu kazandırır.
13- İbadetlerde İhlaslı Olmayı Kazandırır.
Her ibâdette olduğu gibi oruçta da yegâne niyet, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsı olmalıdır. Bunun için de riyâ ve gösterişten sakınmak, ibâdete fânî menfaatleri ortak etmemek gerekir.
Samimiyetle tutulan orucun ise, sevâbını, Cenâb-ı Hak, Zâtına tahsis ederek şöyle buyurmuştur: “İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç Benim içindir, mükâfâtını da Ben vereceğim!” (Buhârî, Savm, 9; Müslim, Sıyâm, 163)
Ramazan'ın bize kazandırdığı bu güzel hasletleri, Ramazan’dan sonraki 11 ayda da kendi hayatımıza hâkim kılma gayreti içinde olalım. Hayatımızı Ramazan tadında yaşayıp ahiretimizi bayram kılma gayretinde olalım.
Burdur Müftülüğü Köşe Yazısı