YEŞİLTEPE’DE TEMİZ BURDUR ETKİNLİĞİ
TEMA Vakfı Burdur İl Temsilciliği, temiz çevre, temiz Burdur ve sağlıklı yaşam için çocuklarla buluştu.
TEMA Vakfı Burdur İl Temsilciliği, Çevre Haftası münasebetiyle Yeşiltepe’de ‘Temiz çevre, temiz Burdur, sağlıklı yaşam’ etkinliği düzenledi. Etkinlik, bugün saat 15.00’da Burdur Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu, TEMA Vakfı Burdur İl Temsilcisi Gülser Bülbül, Adile Önal Anaokulu öğretmen ve öğrencileri ile doğaseverlerin katılımıyla başladı.
Protokol konuşmaları ile başlayan ‘Temiz çevre, temiz Burdur, sağlıklı yaşam’ etkinliği kapsamında temiz ve yaşanabilir bir doğa için yapılması gerekenlere dikkat çekilerek öğrencilere çevre bilinci aşılamaya yönelik çalışmalar yapıldı. Etkinlik kapsamında ayrıca; öğrenciler tarafından hazırlanan sanat eserleri sergilendi, Burdurlu sanatçılar tarafından türküler seslendirildi.
TEMİZ ÇEVREYE GİDEN YOL ÇOCUKLARIMIZDAN GEÇİYOR
Çevre Haftası etkinliğinde konuşma yapan Burdur Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu, çocuklara çevre bilincinin aşılanmasının önemine dikkat çekerek yapılan etkinliğin ne kadar kıymetli olduğuna değindi. Konuşmasının devamında öğrencilik yıllarında Ankara’daki hava kirliliğiyle nasıl mücadele edildiğine şu sözlerle değindi; “O günlerde Ankara’da yoğun bir hava kirliliği vardı. Kömürle ısıtılıyordu, daha sonra Sibirya kömürü ithal edilmeye başlandı ve peşinden doğalgaz ve bugünkü temiz havaya az çok ulaşıldı. Tabi bunun alternatif maliyeti çok fazla oldu. Bugün dış borçlarımızın en önemli kaynağı olan başta doğalgaz olmak üzere petrol ve petrol türevi ürünlere çok fazla harcama yapıyoruz. Bugünkü enflasyonumuzun temelinde bu da var.”
Vali Yardımcısı Mailoğlu konuşmasında ayrıca; “Hem dünyada hem Türkiye’de tabiat çok hızlı bir şekilde tahrip edildi. Son 20, 30 yılımızı düşünürsek dünyanın gördüğü orman yangınlarının sayısı herhalde şimdiye kadar gördüklerinden fazladır.” diyerek Burdur Gölü’ne şu sözlerle dikkat çekti; “İbret almamız için aslında şu gölümüz yeter. 1986 yılında eşimle beraber ilk defa Antalya’ya geliyorduk. Gökçebağ bölgesinde otobüsümüz arıza yaptı. Otobüsten indik hanımla el ele tutuştuk ve göle kadar indik. Çok yakındı. Şimdi herhalde 10 kilometre çekildi. Onun için herhalde ders almamız gerekiyor ama bunun yolu bu yavrularımızdan geçiyor.”
TEMİZ ÇEVRE İÇİN BURDUR’DA NELER YAPABİLİRİZ?
Çevre Haftası etkinlikleri kapsamında organize edilen programda konuşan TEMA Vakfı Burdur İl Temsilcisi Gülser Bülbül; “Temiz çevre, temiz Burdur, sağlıklı yaşam diyerek yola çıktık. Hedefimiz sağlıklı bir çevrede yaşamak, yaşanılabilir yeşil bir ülkeyi çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek kuşaklara miras bırakabilmek.
Ne yazık ki son yıllarda dünyada ve ülkemizde insan nüfusunun artması, sanayinin gelişmesi, ormanların, meraların, doğal alanların tahrip edilmesi, hava, su, toprak kirliliği dünyanın doğal dengesini bozdu. Toprağın bozulması, havanın kirlenmesi küresel iklim değişikliğine, küresel iklim değişikliği de aşırı hava olaylarına, sellere, orman yangınlarına neden oluyor. Doğaya zarar verdiğimiz de aslında kendimize tüm canlılara zarar veriyoruz.
Doğada her şey birbirine bağlı toprağı koruyamadığımızda, suyu, havayı da koruyamıyoruz. Kalkınmalı, gelişmeliyiz ama bunun bedeli içtiğimiz su, soluduğumuz hava, bizleri doyuran besleyen toprak olmamalı. Yaşamamız için, tüm ihtiyaçlarımızı doğadan karşılıyor, doğanın nimetlerinden yararlanıyoruz.
Unutmayalım! Doğal Varlıklar sonsuz değil. Doğanın çevrenin korunması için ben ne yapabilirim diye öncelikle kendimize soralım? Toplumun tüm kesimleri sen, ben demeden, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, çiftçiler, sanayiciler, yaşlı, genç herkesin yapabileceği bir şeyler var.
Biz neler yapabiliriz?
Çok geç kalmadan yaşamın sürmesi için, tarım topraklarımıza, akarsularımıza, göllerimize, denizlerimize, havamıza, yeşil alanlarımıza, biyolojik çeşitliliğimize, gıdamıza sahip çıkar, gönüllü çalışmalara katılabiliriz.
Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek, İhtiyacımız kadar tüketmeliyiz. Az tüketerek, geri dönüştürerek, tekrar kullanarak atıklarımızı azarlatabiliriz,
Gıda güvenliğimiz için bir karış toprak kaybetmemeliyiz. Tarım topraklarımızı, meralarımızı koruyamadığımızda gıda alacak paramız olsa da gıdayı bulamayabiliriz.
Su yaşamın kaynağı, hiçbir canlı susuz yaşayamıyor, su olmadan hiçbir üretim yapılamıyor, su sağlık, su medeniyet... Sularımızı kirletmeyelim, israf etmeden koruma kullanma dengesini gözeterek bir damla suyun değerini bilelim.
Evlerimizden başlayarak sanayide, işyerlerinde, kurumlarda su, enerji tasarrufu yapalım.
Küresel iklim değişikliğinin etkilerine karşı kuraklığa dayanıklı ürünler geliştirerek, mevcut olanları koruyalım,
Tüm doğal varlıkları korunmuş, savaşların olmadığı, tüm canlıların huzur içerisinde yaşadığı bir dünya dileğiyle.” dedi.
Mine Kaya