Flaş Haber Yeni

VALİ ARSLANTAŞ, ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER İLE YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

VALİ ARSLANTAŞ, ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER İLE YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

Burdur Valisi Sayın Ali Arslantaş, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Şehit Aileleri ve Gazilerimiz onuruna düzenlenen yemeğe katıldı.

İl Emniyet Müdürlüğü Göl Eğitim ve Dinlenme Tesisleri’nde 14 Temmuz 2022 Perşembe günü saat 19.30’da düzenlenen yemek programı öncesi Vali Arslantaş masaları tek tek gezerek, Şehit aileleri ve gaziler ile sohbet etti. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan yemek programı Burdur İl Müftüsü Enver Türkmen’in yaptırdığı dua ile devam etti.

Ak Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Garnizon Komutanı P. Komd. Alb. Yavuz Çankaya, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara, Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Mustafa Güder, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Genel Meclisi Başkanı Murat Akbıyık, Muharip Gaziler Derneği Başkanı Hasan Okyar, Ak Parti Burdur İl Başkanı Volkan Mengi, MHP İl Başkanı Hikmet Ökte, CHP İl Başkanı İzzet Akbulut, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Hasan Ali Daldal, Başkan Yardımcısı Hüseyin Yardım, şehit aileleri ve gazilerin katıldığı programda kısa bir konuşmada bulunan Burdur Valisi Ali Arslantaş; “Bu vatan uğruna canlarını ortaya koyan şehitlerimizin ve hak cenabın gazilik payesi ile yaşamayı nasip ettiği kahramanlarımızın kıymetli aileleriyle, 15 Temmuz arifesinde bir arada bulunmaktan büyük şeref duyuyorum. 15 Temmuz, yakın tarihimizin gördüğü en alçakça teşebbüs olmanın yanında neticeleri itibariyle “olanda hayır vardır” sırrının milletçe idrak edildiği cenabı hakkın bir lütfudur.15 Temmuz, kardeşlik ruhunun, demokrasi bilincinin, bir olma kabiliyetinin milletimizin ruhunda daima var olduğunun ispatı, Geçirdiğimiz meşakkatli süreçleri yalnız birlikte aşabileceğimizin kanıtıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti, gücünü bir miktar toplayıp devlet havsalasında mevcut cihan hakimiyeti mefkûresiyle ne zaman diğer devletler arasında sivrilmeye başlasa, kendini türlü badirelerin ortasında bulmuştur. 1960 ve 1980 tarihli askeri darbeler, 1971, 1979, 1997 ve 2007 yıllarındaki muhtıralar, 1961, 1962, 1963, 1969, 1971 ve nihayet 15 Temmuz 2016 tarihlerinde gerçekleşen başarısız darbe girişimleri, milletin iradesini hiçe sayarak, yönetim erkini demokrasi dışı yollarla ele geçirmek maksadıyla tertip edilen ve nihai amacı istiklalimize pranga vurmak olan alçak teşebbüslerdir. Cumhuriyetin ilanından sonra doğrudan cephede yer aldığımız savaşlar Kore Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekâtı olsa da ülkemizin aydınlık geleceğini baltalamak isteyen şer odakları yurdumuzu her nevi bölücü terör örgütlerinin hedefi haline getirmeye çalışarak vatan topraklarında daimî bir huzursuzluk ortamı yaratmayı şiar edinmişlerdir. Ve tüm bu dahili ve harici bedhahlar karşısında Türk evladı “Düşman güçlüymüş ne gam, biz de kahramanlar bitmez.” Cümlesini kuracak derecede vatan ve mukaddesat aşkıyla dopdoludur. Kahraman ecdadın ahfadı elbette yiğitlikte atalarının gölgesinde kalacak değildir. Bugün dahi ağır imtihanlardan geçiyoruz. Karanlık emelleri ve türlü alicengiz oyunlarıyla bu milleti bölüp parçalayıp yok etme amacı güdenlerin gah örtük gah aleni taarruzu altındayız. Anayasal devlet sistemimizi zafiyete uğratmak için var güçleri ile çalışan şer odakları, şeytanın aklına gelmeyecek usulleri tatbik etse de devletimiz ve milletimiz bu hususta tabiri caizse şerbetlidir. Babalar “vatan sağ olsun” diyebilecek civan mertlikle dağ gibi durdukça, dili dualı analar otağa sahip çıktıkça evlatlar devletin namusunu ve mukaddesatını candan aziz tutmaya devam ettikçe yedi düvel bir araya gelse bize zerre zarar veremez. Aldığımız her hür nefes, bu sırra mazhar Anadolu yiğitlerinin, devleti var etmek uğruna yok olmayı şeref sayan oğuz soyluların sayesindedir. Varlığını Türk varlığına armağan edenler karşısında, duyduğumuz minneti anlatmakta kelimeler kifayetsizdir. Siz şehit yakınları bize yiğitlerinizin emanetlerisiniz. Gazilerimiz ise başımızın tacıdır. Bizlere düşen içtimai hayatın her alanında yaşamınızı kolaylaştıracak adımları atarak elimizden geldiğince devletimizin sizlere karşı olan minnettarlığını göstermektir. Devletimiz şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmayı ve gazilerimize gerekli ihtimamı göstermeyi her tür vazifeden üstün tutmaktadır ve tutmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle sözlerimi nihayete erdirirken sizlere kapımızın daima açık olduğunu bir kez daha yineliyor, hepinize sağlık, mutluluk ve huzurla dolu bir ömür temenni ediyorum. Allah’a emanet olun” dedi.

Halil İbrahim Kara -  Mine Kaya