“SUYUN SİYASETİ OLMAZ”
- İçme suyu sorunları ve çözümü hakkında röportaj veren Burdur Belediye Başkanı Ercengiz, şehir içme suyu hattının yenilenmesi gerektiğini, Senir suyunun tekrar Burdur’a kazandırılacağını, en önemlisinin ise siyasiler tarafından da dile getirilen Belkaya Barajı -2 suyunun içme suyu olarak kullanılması için ‘İl yatırımı olarak Burdur’a kazandırılmasını talep etti.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, ilimizde gündemindeki yerini koruyan şehir içme suyu hakkında röportaj verdi. Haberin Burdur’daki adresi Çağdaş Burdur Gazetesi Muhabirimize konuşan Başkan Ercengiz, suyun siyasetinin olmadığına vurgu yaptı. Senir suyundan, içme suyu hattı, kayıp-kaçak, hat yenileme ve içme suyu barajı yatırımına varıncaya kadar düşünce ve görüşlerini paylaştı.
Röportajına; “Öncelikle halkımızın şunu bilmesini istiyorum. Mevcut su üretimimiz bir önceki yıldan çok daha fazla” sözlerinin altını çizerek başlayan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz; “Mevcut şartlarda şu anki su tüketimi kış şartlarına göre çok daha fazla. Bunun nedenlerini araştırıyoruz. Zaman zaman kayıp-kaçak veya içme suyu şebekesi ile ilgili sorunlar olduğu ifade ediliyor. Evet kısmen bunlara katılmamız mümkün, doğru, ancak; asıl nedeni yaz şartlarında tarımsal faaliyetlerinin kent merkezinde artmış olması. Bunun bir başka açıklaması izahı yok. Zaten Belediye Meclisi’nde de aldığımız bir kararla kayıp kaçağının üstüne gidilecek. Özellikle kaçak su kullanımının şehrimizde çok fazla olduğu yönünde bilgiler bize ulaştırıldığını öğrenmemiz neticesinde de öncelikle kaçak su kullanımının üzerine gitmeye çalışıyoruz. Kaçak su kullanma konusun da değil ama tarım yapma konusunda vatandaşımız kendince haklı olabilir. Zira vatandaşımız artan meyve sebze fiyatlarını tolere edebilmek için eğer bahçeli bir evde oturuyorsa vatandaşımız bu alanı tarımsal faaliyetlerde kullanmak üzere özellikle şehir içme suyunu kullanmaya başladı. Şimdi bir hesap yaptığınızda Burdur’da içme suyunun tonu yaklaşık 5 lira diye hesap ettiğimizde vatandaşımız 4 ton içme suyu parasına 1 kilo gram yeşil biber alabiliyor. Yani şimdi 4 ton su ile 1 kilo yeşil biber alıyor. Hesap yaptığınız zaman vatandaş doğal olarak tarıma yöneldi. Bu bizim içme suyu tüketimimizi bu nedenle artırdı. Ama biz gerekli önlemlerimizi alıyoruz. Zaten şöyle bir hafta bir can yakıcı süreci yaşadıktan sonra, içme suyu kaynaklarını, ilave kaynaklar sağlayarak vatandaşımızın şu anda su sıkıntısı olmadığını biliyorum. Binaların üst katlarına suyun çıkmaması ile ilgili de söyle söyleyebilirim. Şehrimiz bildiğiniz üzere düz bir üzerinde değil. Yani cazibe ile gelen su, depolarımızdan yine cazibe ile şehre doğru akıyor. Yani şehrin kuzeyinde, alt tarafında göle doğru (Burdur Gölü) yakın olan taraflara bir depo daha olup oraya basıp suyun dağıtımını oradan yapmıyoruz. 40 yıllık bir şebeke var. Ana hatlar üzerinden dağıtılıyor. 2014 yılında göreve geldiğimizde 76 bin yurttaşımız Burdur’da yaşarken, şimdi tabelaya yansıyan 95 bin, ama öğrenci nüfusunu, veya nüfus kaydını Burdur’a almayan, adrese sayılı sayımda Burdur’da olmayan yurttaşlarımızı hesap ettiğimiz zaman belki biz 125 bin, 130 bin insanımıza hizmet üretmeye çalışıyoruz. Bir de sürekli dolu olan bir kışlamız var. Yaklaşık orada da 2 bin 500 ila 4 bin arasında askerimizi misafir ediyoruz. Onlarda su tüketimine dahil. Dolayısıyla baktığımız zaman nüfus 2 katına çıktı. Tabelaya baktığımız zaman merkez ilçe nüfusumuz 95 bin ama bir kere daha altını çiziyorum. Adrese dayalı sayım yapıldığı için vatandaşımız birinci adres olarak burayı göstermedi ise Burdurlu sayılmıyor. Yani Burdur’da yaşıyor, Burdurlu sayılmıyor. Bu nedenle bizim nüfusumuz en az ki yaz okullarını, askeri hesap edelim şu anda 110 bin yurttaşımıza her gün su üretiyoruz. Şimdi bu şebekenin eski olması kayıp-kaçaklar konusunda belki bize bir fikir verebilir. Ancak; çok büyük ana hatlarda büyük patlaklar olması halinde zaten biz bunu zaten toprak yüzeyine suyun çıkması ile tespit edebiliyoruz. Şebekenin yenilenmesi için 2018 yılında İller Bankası’na bir başvurumuz var. 4 yıl projelendirme aşaması sürdü. Geçtiğimiz hafta İller Bankası Genel Müdürlüğü’nde imzada olduğunu öğrenmiştik. Umarım İller Bankası bize kısa zamanda bu kredilendirmeyi, bu projenin yapılabilmesi ile ilgili protokolü imzalarız ve Burdur’umuzun temel sorunlarından olan içme suyu alt yapı sorununu da inşallah bize nasip olur biz çözeriz. Çünkü çöp sorununu çözdük. Atık su sorununu çözdük. İçme suyu arıtma – yumuşatma tesisi bu yılın sonunda devreye girecek olursa içme suyunun niteliği konusunda da Senir (Isparta) suyu alternatifini değerlendirmiş olduk. İçme suyu şebekesini de çözdüğümüzde Burdur’umuzun temel bir alt yapı sorunu kalmıyor. Yani bu çok önemli, aslında 8,5 yıllık görevimiz içerisinde Burdur’un en temel alt yapı sorunlarında dörtte 3’ünü çözmüş oluyoruz. Tabi vatandaşımızın da sabır ve toleransı için teşekkür ediyoruz. Çünkü susuzluk zor. Biz burada temsil makamındayız. Ast olan kurumun bu konudaki öngörüleridir. Kurumun bu konudaki yetkileridir. Kurumun bu konuda işbirlikleridir. O günde belediye meclisinde tarif ettim. Her gelen siyasiler içme suyu çözdüğünü söyledi. Eee biz koskoca bakanlarımıza, genel müdürlerimize, milletvekillerimize, valilerimize güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz?. 2053 yılına kadar Burdur’un su sorunu çözüldü denildi. 2023’e kadar pompalar dayanmadı. Onun üzerine biz Burdur Belediyesi olarak ilave olarak daha ilave sondaj çalışmalarımızı yaptık. Defalarca söyledim, bir kere daha söyleyeyim, Burdur Çine Ovası’nda ve İnsuyu havzasında eğer sulu tarım devam ederse Burdur çok kısa süre içerisinde bırakın 16 dalgıcı, 136 dalgıcı yer altına sallasa içme suyu bulma şansı kalmayacak. Bizim acil bir baraja görünebilir ve sayılabilir bir suya ihtiyacımız var. Bu bizim ihtiyacımız ve talebimizdir. Çünkü Burdur halkı tarım ve ziraat ile uğraşmayı seviyor. Elbette hayvancılık bizim için çok önemli ki can çekişiyor. Biz hayvancılık için, tarım için çok baraj gölet yapıldı. Ama bir içme suyu barajı yapılmadı. Eğer önceliğimiz insan ise susuz kalmamız için koca bir kenti koca bir ili mutlaka suya kavuşturmamız lazım. Bakın sorun bakın Bucak’ta da var. Bildiğim kadarı ile Kemer ilçemizin şebekesi ile ilgili önemli sorunlar var. Yani şimdi iddia edildiği üzere suyu üretmek değil, suyu doğru kullanmak marifet. Evet ama önce suyumuzu da görmemiş lazım. Ne kadar suyumuzun kaldığını bilmemiz lazım.” dedi.
“SENİR SUYUNU BURDUR’A KAZANDIRACAĞIZ”
Başkan Ercengiz “Senir suyuna geldiğimizde bununla ilgili 2014 yılından beri hukuki mücadelemizi sürdürdüğümüz gibi geçen yılda sağ olsunlar Vali beyde bu işte taşın altına elini koyanlardan oldu. İlimiz milletvekilleri ve bizler taleplerimizi dillendirdik. Çaba gösterdik. Heyetlerle birlikte akıbetini ve olması gerekeni anlattık. Şimdi kurum görüşlerini bekliyor bizden proje dahilinde Senir suyunu da Burdur’a kazandıracağız.” sözlerine yer verdi.
“SUYUN SİYASETİ YOK”
Senir suyu dahil tüm suların yer altı kuyularından elde edildiğinin altını çizen Başkan Ercengiz, “Bunlar her zaman risklidir. Çünkü yer altı stok su seviyesini bilmiyoruz. Tektonik hareketli bir bölgedeyiz. Yani bir deprem kuşağı üzerindeyiz. Hatta hay hatlarından bir tanesi Burdur Gölü içerisinde geçiyor. Dolayısı ile bizim Senir kuyularımıza çok yakın bir noktadan aktif bir fay hattı var. Yani bu fay hattı oynadığı anda Allah korusun Burdur’un içme suyu kuyusu sondajlarının çalışmadığı durumda en fazla depolarımızda yetecek 12-24 saat arasında bir su kapasitemiz var. Bunu görmezlikten gelemeyiz. Bunun için çaba sarf etmeliyiz. Suyun siyaseti yok. Suyun siyasetini yapanlar çözüm için değil, sadece popülizm için bunu yapar. Bizim amacımız sürdürülebilir ve kalıcı çözümler bulmak. Derdiğimiz bu, bunun için de çaba sarf ediyoruz. İnşallah çözeceğiz.” diye konuştu.
“SENİR SUYU’NDA GÖL GEÇİŞİ YANIT BEKLENİYOR”
Sorumuz üzere Senir Suyu hakkında yapılan çalışmaları Burdur kamuoyu ile paylaşan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Geçen yıl biz müracaatları yaptık. İller Bankası’nda şu anda akademik destek alıp bu alanda incelemesini yaptı. İncelemesini yaptıktan sonra projelendirme aşamasına geldik. Sadece göl geçici kıyı kenar çizgisi, RAMSAR sözleşmesi ve benzeri kısıtlayıcı nedenler ile o göl geçişinin yapılıp yapılamayacağını ilgili kurumlara görüş yazısı sorduk. Bu sorunun cevabını bekliyoruz. Bunlar cevaplandıktan sonra, önümüzde 2 yol var. Biz iller Bankası ile mevcut eski sistemin bir kısmını kullanarak yapmak, yada yeni baştan yapmak. Benim kişisel kanaatim; mevcut sistem üzerinde kullanılabilir, çalıştırılabilir uzun vade de sorun çıkartmayacak sitemleri kullanmayı istiyoruz. Çünkü yazıktır, günahtır, kamu kaynağıdır. Aksi takdirde sil başkan yapılırsa maliyetler çok çok daha üstüne çıkacağı için Burdur halkını bir kere daha borçlandırmak istemiyorum. Burada su rezervinde şu anda sıkıntı yok. Geçen yıl baktığımızda saniyede en az 250 litre suyu alabileceğimizi biliyoruz.” yanıtını verdi.
“BELKAYA BARAJI’NI İL YATIRIMI OLARAK GÖRMEK LAZIM”
İçme suyu barajı hakkındaki öngörüsünü de paylayan Başkan Ercengiz; “Burdur 250-300 bin nüfuslu bir şehir. Kent merkezi nüfusu hızla artıyor. Bunu bir il projesi olarak kabul edip hesap edecek olur isek, belki maliyetleri daha da azaltabiliriz. Her bir ilçeye ayrı bir su sistemi gölet, baraj, ayrı bir terfi istasyonu yapmak yerine özetle adı geçen Belkaya Barajı’nın ilimize kazandırılabilmesi, yol üzerinde Tefenni’si, Karamanlı’sı, Kemer’i, Kozluca’sı büyük köylerimiz olması hasebi olması ile şimdi bu suyu Burdur’a kadar getirdiğiniz zaman, bir çok yerleşim biriminin de içme suyu sorunu da temelden çözmüş olacaksınız. Bunu bir şehir yatırımı olarak düşünmemek lazım. İl yatırımı olarak düşünmek lazım. İnşallah bunu çözmek lazım. İnşallah bunlar çözülecektir. Çünkü bu işler bugünlük, yarınlık değildir. Elbette sonsuza kadar devam edecek. Vatandaş yaşadığı sürece.” diye konuştu.
“İÇME SUYU ŞEBEKESİ YENİLENMESİ GEREKİYOR”
Mevcut 16 içme suyu pompasındaki su çıkışları ile kullanım miktarları arasındaki farklılıkları üzerindeki sorumuza da yanıtlayan Başkan Ercengiz; “Biraz önce de ifade ettim. Üretilen su ile faturalandırılan su ile orantılandırıldığında bu aradaki rakam kayıp-kaçaktır. Şimdi arkadaşlar hep şöyle zannediyor. Kaçak, kayıp olarak gördükleri her şeyi sistemimizin eski olması, boruların yer altında patlak olup, sürekli bir yere aktığını zannediyorlar. Mevzu bu değil. Şimdi 1 giren su miktarı bizim hesaplamamıza göre zaman zaman sistem içerisinde hava ile birlikte geldiği için giriş hataları var. Yani burada da hatalar olabiliyor. Örneğin saniyede 350 litre su üretiyoruz dediğimiz anda bazen bu rakam 330 litre, bazen 325 litre. Şimdi çıkışta da en önemli su kayıtlarımızdan bir tanesi şu; artık sayaçlarımız eskidi. Kireçli su kullanan bir şebekede sayaçlar zaman içerisinde kireçle pervaneler ağırlaşıyor. Dönme hızı azaldığı için belki 1 ton su geçiyorken 900 litre su geçtiğini hesap ediyor. Burada da kayıplarımız var. Biz göreve geldiğimizden beri su çeken bitkileri azaltmamıza rağmen yine bir çok alanda arasöz ile yetişemediğimiz noktada şebeke suyu ile suladığımız parklarımız var. Vatandaşımızın ücretsiz su kullandığı kamusal alanlar var. Maalesef vatandaşımızın su istimal ettiği biraz önce ifade ettim. Su hırsızlığı var. Bunları geçen hafta paylaştık. Yaptığımız kısa bir denetimde en-az 15-20 abone dışı su kullanımını tespit ettik. Her birinin 0,1 litre su kullandığını düşünürseniz 10 abonede saniyede 1 litre yapar. Bunu çarpıp böldüğünüz zaman ne kadar büyük su kaybının olduğunu da görebilirsiniz. Ama şebekenin yenilenmesi ile birlikte bu kayıpların yüzde 90 oranında azaltılacağını düşünüyorum. Şöyle azalacak, elektronik otomasyon skala sistemi ile nerede neyin olduğunu göreceğiz. Yani bu mahallenin başından girdi, bu mahallenin sonunda kaç litre su gitti. Kaç ton su faturalandırıldı. Kaç ton su faturalandırılamadı, çok net göreceğiz. Burada bir su istimal varsa onu tespit edeceğiz. Kayıp-kaçak varsa onu tespit edeceğiz. Kısacası içme suyu şebekesinin yenilenmesi gerekiyor. Bunda hem fikiriz. Bu şebekeyi yenilemek için de biz zaten 2018 yılından beri çabamızı ortaya koyduk. Bununla ilgili defalarca beyanatta bulunduk. Belki Burdur için biraz üzücü olacak. Çünkü sil baştan Burdur’un içme suyu şebekesi yenilenecek. Yollar kazılacak, yollar yenilenecek. Bunlar yapılmazsa da Burdur’un temel sorunu ötelendikçe sorun bitmemiş olacak. Biz bunları düzelteceğiz.” açıklamasında bulundu.
Halil İbrahim Kara