PROF. DR. ÖZCAN YENİÇERİ BİRLİK VAKFI BURDUR ŞUBESİ’NİN ONUR KONUĞU OLDU
Prof. Dr. Özcan Yeniçeri Birlik Vakfı Burdur Şubesi’nin onur konuğu oldu
‘Teknolojik ve elektronik diktatörlük karşısında insan’ konulu sunum yaptı
24. Dönem Ankara Milletvekili ve eski Burdur Ticaret Meslek Lisesi öğretmenlerinden Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Birlik Vakfı Burdur Şubesi’nin ‘İlimi ve Kültür Sohbetlerinde Teknolojik ve elektronik diktatörlük karşısında insan’ konulu sunumunda bulunmak üzere Burdur’a geldi. Geçtiğimiz Perşembe günü 20.30’da düzenlenen programın açılışını Birlik Vakfı Burdur Şubesi Başkan Vekili Mahmut Kalkan yaptı. Kalkan yaptığı konuşmada: “2024-2025 İlim ve Kültür Sohbetlerimize kıymetli büyüğümüz 24. Dönem Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri hocamızla başlıyoruz. Sağ olsun kendileri bizleri kırmadı programımıza katıldılar. Kendileri 1980 yılı öncesi Burdur Ticaret ve Meslek Lisesi’nde meslek dersi öğretmeni olarak görev yaptı. Biz o tarihlerde çok küçüktük ama babam merhum Recep Kalkan’ın çok kadim dostuydu. Babamın terzi dükkanı vardı. Prof. Dr. Özcan Yeniçeri hocam mesai çıkışları babamın dükkanına Recep Atış, Hüsamettin Ünsal ile birlikte uğrarlardı. Biz hocama Burdur’da bir program yapalım dedik. Sağ olsunlar bizi kırmadılar, görev yaptığı Burdur’a gelerek programımıza katıldılar. Burada öğrencileri ve dönemin öğretmen arkadaşları ile buluştular. Bizleri onurlandırdığı için kendilerine çok çok teşekkür ediyoruz. İlim ve Kültür Sohbetlerimizin onur konuğu olan hocamız Prof. Dr. Özcan Yeniçeri bize ‘Teknolojik ve elektronik diktatörlük karşısında insan’ konulu bir sunum yapacak. Kendilerine teşekkür ediyoruz.” dedi.
“TEKNOLOJİYE HAKİM OLAMAYANLARIN KENDİ EGEMENLİĞİNE HAKİM OLAMAZ” VURGUSU
Prof. Dr. Özcan Yeniçeri; “Birlik Vakfı Burdur Şubesi’nin ‘İlimi ve Kültür Sohbetlerinde Teknolojik ve Elektronik Diktatörlük Karşısında İnsan’ konulu sunumunda yaptığı konuşmada: “Bu konu zor bir konu dikkatle dinlenmesi ve düşünülmesi gereken bir konu. Hemen hemen her cümlenin üzerinde çok düşünmemiz lazım. Çok yüzeysel bir toplumuz maalesef. Siyasi bir konu olsa hemen insanlar üşüşür. Ondan hangi olumlu neticeler elde ediyorlar onu bilmiyorum. Çünkü taraftarın olduğu yerde hiçbir şey derinlemesine irdelenemez. Herkes kendisini haklı çıkarmak ile uğraşacağı için sonuçta üretilemiyor. Şimdi ben önce size bir bazı cümleler söyleyeceğim; 1- ‘İnsan kullandıkları tarafından gerçekte kullanılan bir yaratık haline gelmiştir.’ Cümlenin 1’incii bu. 2’incisi ‘Geçmiş hiç geçmez, gelecek hiç gelmez. Yaşam hali hazırdadır.’, Ne geçmişe sığınarak ayakta kalabilirsiniz, ne de geleceği düşünerek ayakta kalabilirsiniz. Her ikisi de kıymetlidir. Ama bu günü yaşamak, bu anı yaşamak durumunda ve konumunda insanoğlu. Biz harflerle yazar, kelimelerle konuşur, kavramlar ile düşünürüz. Harflerle sorunu olanın yazmakta, kelimelerle sorunu olanın konuşmakta, kavramlar ile sorunu olanın ise düşünmekle bir problemi var demektir. Keşke bugünkü aklımla dün burdur a gelebilseydim. Emeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz bu Burdur’un, bu yörenin insanına, genel manada da insanlığa yönelik düşüncelere kısaca bakmak faydalı olduğunu düşünüyorum. Bazı düşünürler insan insanın kurdudur der. İnsan insanın kurdu olduğu için insanı insana karşı korumak üzere insan üstü bir varlığın yani devletin oluşması gerektiğini ifade ederler. Bu İnsan insanın kurdudur sözünden bir devlet felsefesi ortaya çıkar. Balzac (Düşünür) her insanın fiyatı vardır der. Yetki satın alacak para olsun. Tasavvufçular ve Sofiler insanı tanımlarken insan i. bir şeye sahip olmadığı halde, hiçbir şey tarafından da sahiplenemeyen bir varlıktır der. Bu yaklaşım itibari ile insan fiyatı olmayan bir varlıktır. Bizim inancımıza göre yaratılanların içerisinde insan en üstünde olandır. Ama aynı zamanda aşağıların aşağılısı olabilecek bir seviyesi de söz konusu olabilir. Nihayet insan alet yapan, alet yapan hayvandır diye insanı tanıyanlar da, tanımayanlar da vardır. Bir başka bakışla insan, kendisine verilen fiziki ve teknik kapasite içerisinde ekonomik motiflerle pasif bir varlıktır. Burada da insanın aslında fiyatını, parasını verdikten sonra onu istediğiniz şekilde kullanılana bileceğini ifade eder. Genellikle insan teorisini ortaya atanlar insanı x, y ve z teorisi olmak üzere 3 kategoride tanımladıklarını burada ifade etmek durumundayım. z teorisine baktığınızda insan iyidir. y teorisine göre insan kötüdür. Doğuştan ahlaksızdır. Bir de z teorisi vardır o da insan ne iyidir, ne kötüdür. İnsanı iyi yada kötü yapan içinde bulunduğu ortam ve şartlardır diye ifade edilir. Böyle insanı gen el bir tanımlama ortaya koyduk. Bunu kimse doğru olarak kabul etmesin ben sadece görüşlerimi paylaşıyorum. Bu görüşlerimde tartışanlar elbette olur. Ama söylenmeleri ben burada söyleyeceğim. Konuda teknolojik ve elektronik diktatörlük karşısında insan. Yani Hitler, Stalin’in diktatörlüğünden daha fazla kullandığınız cep telefonlarının, kullandığınız elektronik makinaların, eşyaların diktatörlüğü altındasınız, ama farkında değilsiniz.” sözlerine yer verdi.
Prof. Dr. Özcan Yeniçeri konuşmasında Afganistan’da çağrı cihazlarını patlatmak sureti ile yaşanan olaylara dikkat çekti. Yapay zekanın ise tehdit gibi göründüğünü savundu. Teknolojiye hakim olamayanların kendi egemenliğine hakim olamayacağına vurgu yapan Prof. Dr. Özcan Yeniçeri teknolojinin önemine değindi.
HEDİYE TAKDİMİ YAPILDI
Prof. Dr. Özcan Yeniçeri ’ye yaklaşık 2,5 saat süren sunumun ardından Birlik Vakfı Burdur Şubesi Başkanı eski Burdur Belediye Başkanı, eski Ticaret Meslek Lisesi Edebiyat Öğretmeni Sebahattin Akkaya anmalık takdiminde bulundu.
Program fotoğraf çekimi ile son buldu.
Halil İbrahim Kara