ÖĞRETMENLERE HEDİYE SORUNSALINA UZMANLARDAN YANIT
Emekli edebiyat öğretmeni Sedat İpek; "Ben hiçbir öğretmenler gününde çiçek bile kabul etmedim çocuklarımdan." dedi.
Uzmanlar, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla öğrenciler ve veliler arasında yaşanan hediye telaşının gereksiz ve yanlış olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle sınıf anneleri aracılığıyla başlatılan ‘Öğretmenler günü hediye kampanyaları’nda alınan çok çeşitli ve pahalı hediyeler gün geçtikçe daha fazla dikkat çekmeye başladı. Bir yandan bazı öğrencilerin öğretmenlerine robot süpürge, zigon sehpa, markalı ayakkabı ve kazaklar gibi hediyeler aldığı görülürken bazı öğretmenler ise çiçek dahil hiçbir hediyeyi kabul etmiyor.
Uzmanlar 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hediye alma alışkanlıkları nedeniyle bazı ailelerin mahcup olabileceğine, öğretmenlerin eğitim öğretime etkilerinin olumsuz etkilenebileceğine, öğretmen – öğrenci ilişkisinin olumsuz etkilenebileceğine vurgu yapıyorlar.
Öğretmenler için en büyük hediye vatana millete hayırlı öğrenciler görmek
Eğitim ve öğretim için verdikleri emek, gösterdikleri çabaların karşılığında öğretmenlerin ne öğrencilerinden ne de velilerinden bir tas çorba dahi beklemediklerine vurgu yapan emekli edebiyat öğretmeni Sedat İpek, "Çünkü biz bu mesleği severek yapıyoruz. Öğretmenlik gönül işidir. Nasıl ki ebeveyn çocuğuna gösterdiği özveri karşılığında bir şey beklemiyorsa öğretmen de öğrencisinden yalnızca saygı, dürüstlük, üreticilik, toprağına - vatanına bağlılık bekler. Öğretmenlik budur. Böyle bir şeyin de bence her gündür günü. Bir çiçekle, bir kıyafetle ya da düzenlenen çeşitli eğlencelerle öğretmen günü kutlanmaz. Çünkü bu meslek özveri, saygı ve vermek gerektiren bir meslek.” dedi.
“Öğretmen zan altında bırakılmış olur”
Okullarda öğretmen ve öğrenci arasındaki en önemli bağın saygı, sevgi aracılığıyla kurulabileceğine vurgu yapan emekli edebiyat öğretmeni Sedat İpek, şimdilerde öğrencilerde büyüklere karşı saygının yeterli düzeyde olmadığına değinerek, böyle bir ortamda öğretmenler gününün de pek fazla anlam ifade etmediğini belirtti. Öğrencilerin yıl içerisindeki uygunsuz davranışlarını anımsatan İpek, öğretmenler gününde yalnızca bir günlüğüne gösterilen özenin anlamsız oluşuna dikkat çekti. İpek, “öğretmenler gününde gidip, (Bunu yapmayan aileleri ve öğrencileri tenzih ederek söylüyorum.) markalı bir mağazadan kazak alarak öğretmenin gönlünü alıp, öğretmenin de 'Ya ben seviliyorum' demesini veya öğrenciye davranışının, notunun değişmesini beklemek doğru değildir. Öğretmenler günü böyle bir şey değil ve olmamalı da. Alınan hediyelerle, öğretmene parayla hitap etmiş olunur. Bu şekilde öğretmen zan altında bırakılmış olur. Öğretmenler zaten öğrencisine yine bir abi, baba şefkatinde davranacak ortam arar ve öğrenci, öğretmenine bir hediyeyle gitse bile öğretmen o hediyeyi, o an için o sevildiğini, değer verildiğini yalnızca o an için hisseder. Hediye dolayısıyla yaşana sevinç o gün içindir, ertesi güne kalmaz. Yani hediye daimi bir tutum ve algı değişikliği oluşturmaz. Çünkü öğretmenin dersi var, notu var, kendini, öğrencisini ve verdiği eğitimi geliştirmek için yaptığı çalışmaları var. Öğrencinin öğretmenine aldığı ayakkabı, kazak ile öğretmenin öğrencisine hitabı değişmez, değişmemeli de. Bu nedenle, ben hiçbir öğretmenler gününde çiçek bile kabul etmedim çocuklarımdan." dedi.
İpek, öğrencilerinden hediye kabul etmeme gerekçesini öğrencilerine şu sözlerle açıkladığını söyledi; "Mesela derslerine ilk kez girdiğim bir sınıfım vardı. Öğretmenler gününde o sınıftaki öğrencilerimden de hediye gelmeye başladı. Öğrencilerime şunu söyledim, 'Beni tanımıyorsunuz, benimle ilk yılınız. Çocuklar, devlet bana ihtiyacım olan ürünleri satın almak için para veriyor.”
Hale Pak - Melisa Adınısever