“ÖĞRETMENLER, YENİ NESİL SİZLERİN ESERİ OLACAKTIR”
- 24 Kasım Öğretmenler Günü ilimizde de çeşitli etkinliklerle kutlandı
Burdur Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla 24 Kasım 2022 Perşembe günü Burdur Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nda saat 13.30-15.00 saatleri arasından bir kutlama programı tertip etti. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşu, İstiklal Marşımızın okuması ile başlayan kutlamalar günün anlam ve önemini belirten konuşmalar ile devam etti.
Burdur Valisi Ali Arslantaş, İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman, Emekli Öğretmen Mevlüt Şimşek birer konuşmada bulundular.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in Öğretmenler Günü münasebeti ile yayınladığı mesajı okundu. İlimiz merkezinde düzenlenen şiir, kompozisyon yarışmalarında birinci olan öğrenciler eserlerini okudu. Adaylığı kalkan öğretmenler törenle yemim etti. Güzel Sanatlar Lisesi öğretmenleri solo şarkılar seslendirdi. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolaysıyla çeşitli kategorilerde derece elde eden öğrencilere ödülleri Burdur Valisi Ali Arslantaş ve beraberindeki protokol üyeleri tarafından verildi. Emekli olan öğretmenlere hizmet şeref belgeleri Burdur Valisi Ali Arslantaş takdim etti. Program ikramlar ile son buldu.
Öte yandan 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama programına katılan öğretmen, öğrenci ve protokol üyelerinin tamamına Burdur Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nu girişinde birer karanfil takdiminde bulunuldu.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI MAHMUT ÖZER, 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI
Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Bakan Özer'in mesajı dün Burdur Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nda düzenlenen programda okundu.
Bakan Özer mesajında şunları kaydetti: "Gazi Mustafa Kemal Atatürk' e Başöğretmenlik unvanının verildiği ve Millet Mekteplerinin açıldığı bu anlamlı günde, yarınlarımız olan öğrencilerimizi azimle geleceğe hazırlayan öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü en içten dileklerimle kutluyorum.
Öğretmenler, bir milletin müreffeh bir toplum olması yolunda en çok emek sarf eden ve bireyin öğrenme yolculuğunda ona rehberlik ederek medeniyetlerin inşasında asli görevler üstlenen yol göstericilerdir. Kültürümüzde öğretmenliğin kutsal bir meslek sayılma idraki, kadim geleneğimizden kaynaklanıp bu aziz milletin ilme, irfana, fenne ve öğretmene duyduğu saygının en büyük nişanıdır.
Millî eğitimimizin ilkeleri ve aziz milletimizin değerleri istikametinde yarınlarımızın teminatı olan vatan evlatlarını istikbale hazırlamak için yaptığınız tüm çalışmaları yürekten destekliyorum.
Millî Eğitim Bakanlığı olarak insani değerleri merkeze alan, fırsat eşitliğine dayanan ve öğretmenin gelişimini sürekli kılan bakış açımızla ülkemizi ‘Türkiye Yüzyılı’na omuz omuza hazırlayacağız.
Ülkemizin her bir köşesinde görevini fedakârca ifa eden öğretmenlerimize teşekkür ediyor, eğitim camiamızın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Bu vesileyle emekli öğretmenlerimize uzun, sağlıklı ömür diliyor, ebediyete uğurladığımız öğretmenlerimiz ve şehit öğretmenlerimizi de rahmetle yâd ediyorum."
BURDUR VALİSİ ALİ ARSLANTAŞ’IN KONUŞMASI
24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlam ve önemine binaen konuşmada bulunan Burdur Valisi Ali Arslantaş; “Selahattin Ertürk eğitimi: ‘Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla, kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci’ olarak ifade etmiştir. Elli yılı aşkın mazisine rağmen bu şümullü tanım, alan uzmanlarınca hâlâ kült kabul edilmektedir. Bir başka ifadeyle eğitimin akademik tanımı elli senedir değişmemiştir.
Eğitim fakültelerinin ilk yılında öğretmen adaylarına öğretilen bu dizgenin büyüsü, eğitim sürecinin tüm enstrümanlarına ustalıkla temas eden alt metnin yanı sıra, mesleğin icrasındaki hâl sırrını ihata etmesinde gizlidir. Tanım analiz edildiğinde, kasıtlı ve istendik değişim meydana getirme sürecinde mefulün ön planda tutulduğu ve esas failin ustalıkla setredildiği görülmektedir ki talebesinin zihnini ve kalbini ilmek ilmek işlerken kendilerini geri planda tutmayı başaran öğretmenlerimizin, öğretinin mücessem hali olduğunu söylemek zannederim hakikate uygun düşecektir.
Öğretmenlik gönülden sevilmeden, adanmanın manası kavranmadan yapılamaz. Bin bir emek ve ihtimamla yavrularımızın hayatlarına dokunurlarken, kendilerini daima arka planda tutmayı başaran öğretmenlerimiz, cephede en ön safta savaşıp ikbal mevsiminde geride durmayı şiar edinen kahramanlardır. Bu fedakarlıklarının karşılığını, denize attığı iğneyi balıklara getirten İbrahim Ethem misali, talebelerinin ruh mafsallarına bağladıkları görünmez ipleri hareket ettirme ayrıcalığına sahip olarak aldıkları, görmeyi bilen gözlere ayandır.
Bizler kutsal kitabının ilk emri ‘Oku’ olan bir dinin mensupları olarak Rabbimizin serveti istediğine ilmi ise isteyene verdiğine iman ederiz. Kulağına Hz. Ali’nin ‘Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ vecizesi çalınmayanımız, Bedir Savaşında alınan esirlerin, okuma yazma karşılığı serbest bırakıldığını bilmeyenimiz yoktur.
Sevgili peygamberimiz bir hadislerinde: ‘Allah’ın kendisine ihsân ettiği malı hak yolunda harcayıp tüketen kimse ile Allah’ın kendisine verdiği ilimle yerli yerince hükmeden ve onu başkalarına da öğreten kimseye gıpta edilmesi gerektiğini’ buyurmuştur. Bu zaviyeden bakıldığında mukaddesatımızda öğretmenliğin mertebesi, diğer mesleklerin fevkindedir denilse sezadır.
Doktordan mühendise, eczacıdan hâkime, esnaftan zanaatkâra kadar yaşamın içinde yer alan her meslek erbabı mesleki tekamülünü tamamlamak ve atinin anne babaları ahlâk ve vicdan gelişimlerini kemale erdirmek için hocalarımızın tedrisine muhtaçtır. Bu vecihle öğretmenliğin sorumluluğu ve hatta vebali diğer tüm mesleklerden ağırdır. Fayda zarar hesabının esas alındığı bir kıyasla ifade etmek gerekirse bir doktorun yapacağı hatadan daha elimi bir öğretmenin yapacağı hatadır. İş bu halde öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini bir lahza aksatmamaları hayati öneme HAİZDİR.
Nasıl ki otuz sene önce tıp fakültesinden mezun olan bir doktor, günümüzde mezun olduğu döneme ait tıbbi doğrular ve yöntemlerle yetinmeyerek, hastalarının selameti için kendisini günün gereksinimleri doğrultusunda sürekli güncelliyorsa, aydınlık geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin de mesleki yeniliklere intibakı esastır. Önceliğimiz eğitimli olduğu kadar erdemli ve vicdanlı nesiller yetiştirmek olmalıdır.
Bunca meşakkate göğüs gerip toplumun sorumluluğunu kendi şahsı üzerine alma cesareti gösteren öğretmenlerimize karşı hepimizin, kendimiz ve çocuklarımız adına şükran borcumuz vardır. Geleceği elleriyle inşa eden ilim serdengeçtilerimizin daima yanında olmalı, onlara rağmen değil onlarla birlikte hareket etmeyi meleke haline getirmeli, işlerini kolaylaştırmanın vazifemiz olduğunu bir lahza aklımızdan çıkarmamalıyız.
Aristo’nun ünlü eseri Metafizik “Bütün insanlar doğal olarak bilmek ister” cümlesiyle başlar. Bilmenin en üst mertebesi Yunus’un ifadesiyle kendini bilmektir. İyi ile kötünün ayırdında olmanın ve hatta kötünün iyiye tahvil edilerek insanın kemal noktasına ulaşmasının odağında, medeniyetin ve kültürün mimarı öğretmenlerimiz yer alır.
Güvenilir sıfatının öğretmenlik mesleğiyle özdeşleşmesi tesadüf olamaz. Michelangelo’nun melek meteforundan mülhem öğrencilerinin içindeki cevheri ortaya çıkarmak için var gücüyle çalışan, fıtri olarak Ömer Seyfettin’in öğrencileri hakkında kendisine takılan ahbaplarına verdiği cevaptaki zarafet ve nezakete sahip olan, geleceği yordama yetisi kahir ekseriyetle isabet gösteren öğretmenlerimize karşı milletimizin gösterdiği teveccühü anlamak zor değildir.
Çok taze bir acımız var ki birkaç kelam etmeden yüreğimin ateşini söndüremeyeceğim. İnsanlıktan bigâne eli kanlı teröristlerin kalleş saldırısıyla hayatını kaybeden Ayşenur öğretmenimize ve beş yaşında toprağa düşen Hasan yavrumuza Allahtan rahmet diliyorum.
Biz ruhu ateşle bilenmiş bir milletin fertleri olsak da edna hasımlarımızın çok iyi bildiği bir yumuşak karnımız var. Kendini savunmaya gücü yetmeyecek masumlarımızın ve hususan sabilerimizin canına kast edildiği zaman nasırımıza basılıyor. Öfkemiz merhametimize galebe çalıyor. Düşmanın bile arlısı makbuldür. Bugüne kadar er meydanında er gibi çarpışmaya yüreği yetmeyen, mertlik gününde, cenk vaktinde kuyruklarını bacaklarının arasına kıstırarak inlerinde bekleyen soysuzların menfur saldırısında şehadet makamına erişen canlarımızın kanını hiçbir vakit yerde koymadık. And olsun bundan sonra da koymayacağız.
Sözlerimi nihayete erdirirken kalleşlerce hayatlarının baharında canlarına kast edilen şehit öğretmenlerimizden olan Necmettin Yılmaz’ı, Şenay Aybüke Yalçın’ı, Neşe Alten’i, Ayşe ve Numan Konakçı’yı, Yasemin ve Bayram TEKİN'İ rahmetle anıyorum.
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, aileleriyle birlikte mutlu ve sağlıklı bir ömür geçirmelerini temenni ediyorum. Allah’a emanet olun." dedi.
İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ NESRİN KAKIRMAN’IN KONUŞMASI
Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman, 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlama programında şu konuşmada bulundu: ”Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e 24 Kasım 1928 tarihinde Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanının verilişinin 94. yıldönümünü ve bu anlamlı günü “Öğretmenler Günü” olarak kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz.
Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı bilgi ve beceriyle donatan, sevgiyle büyüten öğretmenlerimiz mesleklerin en yücesini icra etmektedir. Geleceğimizin omuzlarında yükseldiği öğretmenlerimiz bu kutsal görevi yurdun dört bir yanında fedakarca yapmaktadır.
Bu açıdan Öğretmen sadece bilgiyi çocuklarımıza aktaran kişi değildir, Öğretmen aynı zamanda onlara hayatı ve anlamını öğreten mütefekkirdir. Öğretmen öğrencilerini geleceğe hazırlarken onların kişiliklerini ellerinde şekillendiren sanatkardır.
Eğitim hayatımızın vazgeçilmez neferleri öğretmenlerimiz; gücünü sevgiden alan, emek, sabır, fedakârlık ve hoşgörünün en yüksek manada sergilendiği kıymetli ve saygın bir mesleğin mensuplarıdırlar.
Nitekim, Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk; ‘Bir topluluk ulus olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. Onlardır ki, toplumu gerçek bir ulus haline getirirler’ demek suretiyle, öğretmenlik mesleğinin önemine vurgu yaparak öğretmenlerin ne denli bir öneme haiz olduğuna işaret etmiştir.
Öğretmenler, aynı zamanda ülkesine, milletine ve tüm insanlığa ölümsüz eserler kazandıran mimarlardır. Yetiştirdiği öğrencilerinin hayattaki başarısı bir öğretmen için gurur duyulacak bir eserdir.
Gece gündüz demeden, ülkemizin her köşesinde çok zor şartlarda ilim ve irfanı, doğruyu ve güzeli, vatan ve millet aşkını yavrularımıza aşılamak için azim ve kararlılıkla görev yapan bütün öğretmenlerimizi ve yöneticilerimizi en samimi duygularımla selamlıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin geleceğinin şekillenmesinde canla başla çalışan öğretmenlerimize yürekten teşekkür ediyor; başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere, ebediyete intikal eden öğretmenlerimize rahmet diliyor, yetiştirdikleri evlatlarımız sayesinde ülkemizin geleceğini teminat altına alan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.”
Halil İbrahim Kara