NEREDE KALMIŞTIK? AİLE YILI VE  8 MART DÜNYA  KADINLAR GÜNÜ ÜZERİNE

Bu yıl ‘aile yılı’ olarak ilan edildi.  Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ‘Aile Yılı’ dolayısı ile  81 il genelindeki il müdürlüklerinde aile kurumunun korunmasına yönelik bir takım çalışmalarına başladı.

Ülke genelinde  ‘Aile’ kurumunun  dağılmasına, küslükler, dargınlıklar hatta kavgalara varan ‘Aile İçi Miras’ hukukun da yeniden düzenlenmesini arzu ediyoruz.  Miras yüzünden kardeş, kardeşe,  evlat anaya, babaya düşman oluyor.

‘Sen çok aldın, ben az aldım. Senin yerin değerli, benim yerim değersiz,  senin yerin su basar tarla, benim yerin kıraç, taşlı, yok efendim mirastan senin hakkın yok.  Benim hakkım var, sen okudun, ben çalıştım mirasta emeğim çok oldu’ gibi karşılıklı ‘Sözlü’ kavgalar aile içinde geri dönüşü olmayan küslükler, dargınlıklar oluyor. Hatta daha ileriye gidenler utanmadan fiziksel kavgalara dahi maruz kalıyor.

Buda aile kurumun dağılmasına, parçalanmasına neden oluyor.   Önerimiz odur ki ilgili bakanlıklar Veraset İntikal Kanunu’nda değişiklik yapılmasıdır. Ailenin büyüğü kim ise vefat etti ise özel bir vasiyeti yok ise malları devlet tarafından varisler üzerinde paylaştırılmalı.

Taşınır, taşınmaz malları önce varisler arasında devir alacak var ise kavga gürültü olmadan devri sağlanmalı.

Anlaşma sağlanamıyor ise de hak sahibi varislerin isteğine bakmadan aile dışındaki kişilere satışının yapılması ‘devlet’ tarafından sağlanmalı.  Mirastan elde edilen gelirde Vasiyet ilamında düşen oran nispetinde  kişilerin adına banka hesaplarına yatırılmalıdır.

Tabi hepimizin bildiği üzere bu mirastan kadınlar devre dışı bırakılmamalıdır. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ancak genelde doğu illerinde kadınlara mirastan pay verilmiyor. Kanunen hak düşüyor ama hakkından zorla  ‘feragat’ etmesi isteniyor.  Feragat etmese bile erkek kardeşlerine hissesi devir ettiriliyor.  Hani nerede kadın hakları? Hani nerede insan hakları? hani nerede miras hakkı? Hani nerede anne, abla, kız kardeş hakkı?

Özetle diyoruz ki Aile yılında aile kurumunu yıkan unsurların ortadan kaldırılmasıdır.

Günün sözü:  “Ana gibi yar olmaz, Burdur gibi diyar olmaz.”

Halil İbrahim Kara