MÜZEDE TARİHİ ESERLERİN ARASINDA MÜZİK VE RESİM YETENEKLERİNİ GELİŞTİRİYORLAR
Roma'nın önemli imparatorlarından Hadrian ve Marcus Auralius'a ait dev heykellerin sergilendiği müzede, resim yapan ve enstrüman çalan öğrenciler, yeteneklerini geliştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Burdur Müzesi'nde sergilenen birbirinden değerli kültür varlığının arasında resim yapan ve enstrüman çalan lise öğrencileri, ilham verici ortamda yeteneklerini geliştirme imkanı buluyor.
Burdur Müzesi'nde sergilenen birbirinden değerli kültür varlığının arasında resim yapan ve enstrüman çalan lise öğrencileri, ilham verici ortamda yeteneklerini geliştirme imkanı buluyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca başlatılan ve İl Milli Eğitim Müdürlükleriyle koordineli yürütülen güzel sanatlar lisesi öğrencilerinin estetik ve sanatsal zevklerinin geliştirilmesi amacıyla başlatılan proje kapsamında, Burdur Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri hafta bir gün müzik ve resim derslerini "Gezilip Görülmeye Değer Müze" ödülüne sahip Burdur Müzesi'nde yapıyor.
Neolitik Çağ'dan günümüze kadar eşsiz kültür örneklerinin yer aldığı, Roma'nın önemli imparatorlarından Hadrian ve Marcus Auralius'a ait dev heykellerin sergilendiği müzede, resim yapan ve enstrüman çalan öğrenciler, yeteneklerini geliştirmenin mutluluğunu yaşıyor.
Tarihi eserlerle güzel sanatlar lisesi öğrencilerini buluşturan projede, kültürel miras ve kültür değerlerinin korunması, tanıtılması ve yaşatılması ile geçmişle gelecek arasında bağ kurulması da hedefleniyor.
Öğrencilerin müzede sergilenen büyük çoğunluğu bölgenin önemli antik kentleri Sagalassos ve Kibyra'dan çıkarılan eserlere bakarak yaptıkları resimler, müzelerde ve okullarda belli süre sergilenecek. Ayrıca öğrencileri, müzede müzik dinletisi ve tiyatro gösterileri de yapabilecek.
Burdur Güzel Sanatlar Lisesi Müdürü Recep Nalcı, AA muhabirine, resim ve müzik bölümü öğrencilerinin müzelerde ders yapmalarının zihin ve estetik algılarının gelişmesine ciddi katkı sağladığını söyledi.
Öğrencilerin nadide eserleri birebir görerek resim çizmeleri ve burada müzik yapmanın heyecanını doyasıya yaşadıklarını belirten Nalcı, sınıftan oldukça farklı bir mekanda ders işlemek çocukları sanatsal çalışmalara heveslendirdiğini söyledi.
Öğrencilerinin büyük bir istekle Burdur Müzesi'ne geldiklerini dile getiren Nalcı, "Çocuklarımıza tek tek sorduğumuzda burada olmaktan keyif aldıklarını ve farklı duygular içinde olduklarını bize söylüyorlar." dedi.
ANTİK KENTTE RESİM SERGİSİ VE MÜZİK DİNLETİSİYLE BİTECEK
Nalcı, projenin mart ayında başladığını ve mayısın son haftasına kadar devam edeceğini vurgulayarak, "Müzedeki derslerimizi Kibyra Antik Kenti'nde 18 Mayıs'ta güzel bir müzik dinletisi ve resim sergisi yaparak sonlandıracağız." ifadelerini kullandı.
Okullarındaki her öğrenciyi müzedeki atmosferi yaşaması için buraya getireceklerini vurgulayan Nalcı, şöyle konuştu:
"Kent merkezinden dışarıya çıkmayan öğrencilerimiz var. Çocuklarımızın her gün önünden geçtiği belki çoğunun görmediği müzeleri onlara sınıf yapan bu projeyi çok değerli buluyoruz. Öğrencilerimiz buralarda vakit geçirerek eserleri görme, koruma bilinci ve kültür varlıklarını yakından tanıma fırsat eşitliğini yakalıyor. Öğrencilerimiz müzede kazandıkları deneyimleriyle başka bir mekana gittiklerinde o mekana görmekle bakmak arasındaki farkı daha iyi anlayacaklar."
"MÜZEDE RESİM ÇİZMEKTEN MUTLUYUZ"
Öğrencilerden Mert Coşkun, müzede ders yapacaklarını duyduğunda çok heyecanlandığına dikkati çekerek, "Daha önce hiç resmini çizmediğimiz sadece fotoğrafını gördüğümüz heykelleri burada görerek çizme fırsatı yakaladık. Verimli çalışmalar yapıyoruz. Müzede resim çizmekten mutluyuz." dedi.
Çağla Nur Nalcı da şimdiye kadar okuldaki atölyede fotoğraftan görerek figür çalıştıklarına işaret ederek, "Burada çok farklı bir ortam var. Heyecandan yerimizde duramıyoruz. Tüm eserleri gezdik, inceledik, hepsine dikkatlice bakıyoruz. Eserleri yakından görerek resmini çizmekten çok keyif alıyoruz. Buradaki büyük devasa heykellerden ölçü alarak resim yapmak bizi geliştiriyor. Sanat eserlerinin arasında sanat yapmak çok keyifli, bir yaşanmışlık hissediyoruz. Burada mezar taşlarını, heykelleri görüyoruz. Arkadaşlarımızla bu heykelleri o dönemlerde 'Nasıl bu kadar muhteşem yapmışlar' diye sorguladığımız oldu. Müzedeki eserler hakkında yazılan yazıları da okuyup bilgi ediniyoruz." diye konuştu.
Irmak Hazal Karadayı da yeteneklerinin geliştirmeleri acısında çok iyi bir proje olduğunu belirterek atölye ile burada çalışma arasında çok fark olduğunu aktardı.
"Dionysos ve Satyr" heykelinin resmini yapan Sena Nur Işık da heykelleri çok beğendiğini, müzede resim yapmaktan oldukça mutlu olduğunu dile getirdi.
Müzik bölümü 12. sınıf öğrencisi Emir Hakan Balak da müzede müzik yapmanın heyecanlı ve duygusal olduğuna değinerek, müzede sıkıcılıktan kurtaran bir ruh haline büründüklerini kaydetti. A.A.