MİLLETVEKİLİ KORKMAZ: “TÜRKİYE YÜZYILININ DOĞUMUNU ALLAH’IN İZNİYLE 16 TEMMUZ SABAHI HEP BERABER GERÇEKLEŞTİRDİK.”

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik günü anma programında konuşan AK Parti Burdur Milletvekili  Prof. Dr. Adem Korkmaz: “Zaman çabuk geçiyor. Bundan 7 yıl önce yine bir gece, akşamın geceye, gecenin karanlığa evrildiği bir zamanda, yine bu meydan da bir araya gelmiş ve umutlarımızın karardığı bir atmosferden gecenin ilerleyen saatlerinde devletimizin milletimizle birlikte el ele vererek sabahın ışıklarına bir zaferle uyandığımız bir geceydi 15 Temmuz gecesi yıl 2016. ‘Hiç tarih tekerrür eder miydi ders alınsaydı’ dedi az önce sayın rektörümüz Akif’e atfen sözünde, evet Türk milleti Akif’in bu veciz sözünde, görevini yerine getirdi. 27 Mayıs’ta milletin içinde bir ukde kalmıştı; Adnan Menderes’i öylece uzaktan seyrederek, içinde hissederek kuşaktan kuşağa aktararak Menderes’in öylece asılıp gitmesini hep hissetmişti, bizde hissettik. Biz o yaşlara yetişemedik. Babalarımızdan, dedelerimizden, büyüklerimizden hep dinledik Menderes’in gidişini sonra 12 Eylül yaşandı. Yine milletin iradesine demokrasiye darbe vuruldu. Yine milletimiz bunu izledi ama içinde bunu asla kabul etmedi Türk milleti, bunu kabul etmesi mümkün değildi. Yine bir 28 Şubat yaşandı, bu 28 Şubatta yine bizim üzerimizden derin izler bırakarak geçti. Bin yıl sürecek iddialar ortaya kondu ve milletin üzerinde büyük korku tünelleri açılmaya çalışıldı. Sonra tarih devam ediyor; 7 Şubat devletin istihbaratın en önemli kişinin bir ifade vermek üzere çağrılması süreci. Bunlar esasında 15 Temmuz’a giden yollar. Yani Türkiye Yüzyılına açılan kapının doğum sancıları sonra 17-25 Aralık meşru hükümetin yargı eliyle alaşağı edilmesi girişimi. Gördüğünüz gibi bunlar bilinçli bir şekilde adımlarını atıyor ve nihayet yıl 2016’nın 15 Temmuz’u gecesi artık milletin nasıl 27 Mayıs ihtilaline karşı ilk defa Demokrat Parti’nin; ‘yeter söz milletindir’ nidasındaki gibi 15 Temmuz gecesi Burdur Meydanında, İstanbul’da, Ankara’da, Türkiye’nin her yerinde meydanlarında millete karşı çekilen bu operasyonun artık yapılmayacağının ve tarihe bir not düşüleceğinin kesin bir ifadesi olarak bütün dünyaya haykırıldı. Çünkü sadece bu gecenin, bu geceye dair plan yapanların hesabı sadece ülkemizin içerisinde değildi. Hatta ülkemizin içinde olanlar bir piyondu. Bunun farkında olup olmadıklarını bilmiyorum, onlar bir maşaydı. Esas o geceyi karanlığa itmek isteyenler Türkiye Yüzyılının doğumunu engellemek için yani prematüre bebeğin anne karnından düşümünü sağlamak için plan yapmış çünkü neyin geleceğini çok iyi bilen bu insanlar Türklerin bütün dünyada dirilişini, uyanışını engellemek için saymışş olduğum az önceki tarihsel sıralamada artık sona gelindiğinin farkında ve son hamleyi başaramamamın üzüntüsünü yaşadılar. Biz üzülmedik, biz korkmadık biz sadece biraz kaygıyla, heyecanla sokaklara inerek, tankların altına yatan Türk milleti canını hiçe sayan Ömer Halis Demir ve yüzlerce şehidimiz Akif Altay’ımız, binlerce gazimiz de Türkiye Yüzyılının doğumunu Allah’ın izniyle 16 Temmuz sabahı hep beraber gerçekleştirdik. Evet bundan sonra Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının kuruluşunun 100’üncü yılına şurada 3 buçuk ay kaldı. Artık yüz yıllık genç Cumhuriyetimiz, 5 bin yıllık Türk tarihi ile geleceğe ve bütün dünyaya dünya beşten büyüktür diyeceği tam bağımsız bir Türkiye’nin artık adımlarının birer birer atıldığı ve milletimizin gücüyle, milletimizin desteğiyle ve ülkemizin ve bütün mazlum dünyanın lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde güçlü bir şekilde adımlarını atmaya devam edecek. 15 Temmuz’u ben böyle anlamak istiyorum, ben böyle isimlendiriyorum. Evet o gece biraz karanlık saatlerimiz oldu. Hep beraber kaygılandığımız oldu ama asla korkmadık. Korkmuş olsaydık analar çocuklarını kundakta bırakıp anneler evlatlarına babalar eşlerine vasiyetlerini bırakıp meydanlara inmezlerdi. Onun için artık hiçbir kimse ülkemiz üzerinde oyun oynamak isteyen hiçbir ülke içeriden ya da dışarıdan bizim üzerimize oynanacak oyunları planlayacakları zaman artık bir kez düşünmeyecekler. Hesaplarını iyi yapmak zorundalar biz de bunu bilerek bu 15 Temmuz’u atlattık diyerek oturup yerimizde sayamayız. Bizim, nasıl rahmetli Özal’ın 21’inci yüzyıl Türk asrı olacaktır dediği gibi kendisi 21’inci yüzyılı göremese de ve dünya devleti olma noktasında dünyanın sayılı ülkelerinden tam bağımsız ülkelerinden olma noktasında hep beraber bize gece gündüz demeden çalışmak hep beraber birlikteliğimizi sağlamak, kötü niyetliler ülkemize tuzak kurmak isteyenler şunu çok iyi biliyoruz ki zaaflarımızın üzerine işa ediyorlar planlarını, nedir zaaflarımız, nerelerdedir? Sosyal bakımdan birbirimiz arasında oluşan fay hatları, kırıklar buraları iyi keşfediyorlar ve buralardan hareket ediyorlar. Onun için fikri, siyasi, ideolojik farklılıklarımız olabilir, etnik farklılıklarımız olabilir, kültürel farklılıklarımız olabilir, farklı boyutlarımız olabilir ama millet noktasında vatan noktasında, bağımsızlık noktasında, özgürlük noktasında birbirimizi şartsız, koşulsuz sevme noktasında irademizi ortaya koyarsak hiç kimse bizim üzerimizde kötü bir niyet, kötü bir tuzak kurmaya cesaret edemez ama zayıflarsak en zayıf noktamızdan, vücutta böyledir eğer biraz yorgun düşersek, biraz uykusuz düşersek zaten var olan bütün olumsuz mikroplar, virüsler vücudumuzu ele geçirebilir. Onun için sosyal bünyemizi çok güçlü tutmak zorundayız.” sözlerine yer verdi.

Hale Pak