Flaş Haber Yeni

MHP’DEN ‘ADIM ADIM 2023 İL İL ANADOLU BURDUR TOPLANTISI

MHP’DEN  ‘ADIM ADIM 2023 İL İL ANADOLU BURDUR TOPLANTISI

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatları ile Edirne’den başlatılan ‘Adım Adım 2023 İl İl Anadolu’ toplantısı Burdur’da da yapıldı. Geçtiğimiz Cumartesi günü saat 10.30’da Burdur Öğretmenevi Müdürlüğü restoranında kahvaltılı olarak düzenlenen toplantıda MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkcı, Milliyetçi Hareket Partisi Tokat Milletvekili Yücel Bulut, MHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Abdullah Bahadır Alperen ve MHP Burdur İl Başkanı Hikmet Ökte birer konuşma yaptılar.

ÖKTE “ELİMİZİ AYAĞIMIZI TAŞIN ALTINA KOYACAĞIZ”

İlimizdeki sivil toplum örgütleri başkan ve temsilcileri, mahalle muhtarı, Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve yönetim kurulu üyeleri ile Isparta, Antalya, Muğla ve Denizli MHP İl Örgütlerinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını MHP Burdur İl Başkanı Hikmet Ökte yaptı.  Konuşmasına; “Sayın Genel Başkanım Dr. Devlet Bahçeli’nin talimatları ile ‘Adım adım 2023 İl İl Anadolu’ temalı il ziyareti programını ilimizde gerçekleştiriyoruz. Bu gün ve yarın ilçelerimizdeki programları gerçekleştireceğiz” diyerek başlayan Başkan Ökte; “Toplantının ilimize hayırlı olmasını isterim. İnşallah ilimizin geleceği ile ilgili birlik ve beraberlik içerisinde olacağız. Bir olacağız, diri olacağız ve güçlü olacağız. Burdur’umuz için hangi şekilde menfaati olacak ise partizanlık yapmayarak elimizi ve ayağımızı taşın altına koyacağız” diye konuştu.

MHP MYK ÜYESİ ALPEREN; “MAALESEF ÜLKEMİZİN ENERJİSİNİ GÜCÜNÜ POTANSİYELİNİ YILLARCA TERÖR BELASI İLE MEŞGUL ETİLER”

MHP MYK Üyesi Alperen; “Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla Edirne’den başlattığımız; ‘Adım Adım 2023, İl İl Anadolu’ temalı programlarımız kapsamında Burdur’da siz değerli ülküdaşlarımızla, kıymetli misafirlerimizle Burdurlular ile bir aradayız. Büyük İlim insanı İbni Haldun ‘Coğrafya Kaderdir’ der. Zorlu bir coğrafyada bölgesel ve küresel hesapların görüldüğü stratejik bir cephede varlığımızı sürdürüyoruz. Doğu ile batının kesişme noktası, Asya ve Avrupa’yı bağlayan köprü durumundaki Anadolu coğrafyasında var olmanın avantajları olduğu gibi, dezavantajları olduğunu da görmek zorundayız. Söz konusu stratejik konumu itibari ile vatan kıldığımız bu toprakların tarihin hiçbir döneminde sükûnet bulmadığının farkındayız. Ülkemiz ve çevresindeki kaynakları, geçiş yolları, her dönem emperyalist güçlerin küresel projelerinde ayrı bir öneme sahip olduğunun da bilincindeyiz. Bu nedenle geçmişten bugüne Türkiye Cumhuriyeti ne kadar kafasını kaldırırsa kabuğunu kırmaya bölgesel anlamda güç kazanmaya çalışsa her zaman çeşitli sorunlarla yüz yüze bırakılmıştır. Yaklaşık 40 yıldır vatanımızın birliğini, insanımızın dirliğini hedef alan bölücü terörle mücadele etmekteyiz. Bu uğurda ağır bedeller ödemiş memleketiz. Terörün bizden kopardığı canlar, yarım kalan hayatlar, insani olarak katlanmak zorunda bırakıldığımız acılardır. Şehit kanları ile vatan kılınmış bu yurdu namerde muhtaç etmemek, şehitlerimize layık ömür sürmek, hepimizin en baştaki vazifesidir. Terörün bizden kopardığı canların yanında çocuklarımızın geleceğine açılan ekonomik boyutu da sayın genel başkanımız 5 Ekim 2021 tarihinde yaptığı meclis grup toplantımızda özetlemiştir. 1984-2020 yılları arasında terörle mücadeleye harcanan para yaklaşık 1 trilyon dolardır. Teröre harcadığımız bu para ile örneğin; 749 adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 1880 adet Osman Gazi Köprüsü, 282 adet Kuzey Marmara Otoyolu, 205 adet İstanbul İzmir Otoyolu, 102 adet İstanbul Hava Limanı, 564 adet Atatürk Barajı, 183 adet İstanbul Şehir Hastanesi yapılabilirdi. Maalesef ülkemizin enerjisini gücünü potansiyelini yıllarca terör belası ile meşgul ettiler” dedi.

ALPEREN; “FAİZ, KUR, ENFLASYON SARMALINA HAPSETMEK İÇİN UĞRAŞANLARA FIRSAT VERMEMEK, MÜSAADE VERMEMEK, KALBİ VATAN VE MİLLET SEVGİSİ İLE ÇARPAN HERKESİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra tüm dünya ülkelerine yayılarak salgın hastalığına dönüşen ‘Covid-19’ a ve etkilerine de parmak basan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Abdullah Bahadır Alperen; “Son zamanın özel sağlık krizlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra salgın, sadece bir sağlık krizi olarak kalmamış, tüm Dünya’yı etkileyen ekonomik ve sosyal krizi de dönüşmüştür. Birçok sektörün olumsuz etkilendiği salgın döneminde bazı sektörlerde üretimin neredeyse tamamı durmuştur. Küresel salgının etkileri gelişmiş ülkelerin ekonomileri dahil olmak üzere tüm dünya kapanma ve kısıtlama önlemlerini birlikte getirmiştir. Buna bağlı olarak Dünya Ekonomisi 2020’de yüzde 4 oranında küçülmüştür. Dünya’yı derinden etkileyen bu salgın, doğal olarak ülkemizde de doğrudan etki bırakmıştır. Türkiye salgına rağmen 2020 yılında Yüzde 1,8 büyüme kaydederek G-20 ülkeler arasında Çin’den sonra en hızlı ve pozitif büyüyen 2. Ülke olmuştur. Dünya’da yaşan küresel krizleri sadece Türkiye’de yaşanıyor havasıyla siyaset yaparak insanlarımıza umutsuzluk aşılamak kapkara bir Türkiye tablosu çizmek ülkemize haksızlıktır. Sayın Genel başkanımızın da sözlerinde vuku bulduğu üzere Türkiye tarihi bir eşiktedir. Ekonomi vasıtası ile Türkiye’ye saldıranlara dahası insanlarımızı faiz, kur, enflasyon sarmanına hapsetmek için uğraşanlara fırsat vermemek, müsaade vermemek, kalbi vatan ve millet sevgisi ile çarpan herkesin ortak sorumluluğudur” sözlerine yer verdi.

“…MEVCUDİYETİMİZİ DÖVİZLE PÜSKÜRTME ARAYIŞINDALAR”

‘Açık ve net bir şekilde görünüyor ki; Türk Lirasına karşı manipülasyon başlatılmıştır’ sözlerinin altını çizen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Abdullah Bahadır Alperen; “Terörle mücadelemizin rövanşını kur almak istemektedirler. Dik duruşumuzu egemenlik haklarımızı kahramanca savunmamızı dövizle baskılamaya çalışmaktadırlar. Suriye, Irak, Libya ve mavi vatandaki, Karabağ’daki, Afrika’daki mevcudiyetimizi dövizle püskürtme arayışındalar. Türkiye küresel sermaye çetelerine, terör örgütlerine pes etmeyecektir. Türkiye faiz lobisine eğilmeyecektir.” Sözlerine vurgu yaptı.

“EKONOMİK OPERASYONLARLA SONUÇ ALMANIN DERDİNE GİRMİŞLERDİR”

Suriye’nin doğusunda oluşturulan terör koridorunun hesapları bozduğunu kaydeden Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Abdullah Bahadır Alperen; “3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizi karaya sıkıştırmak isteyenlere karşı mavi vatanımıza sahip çıkıldı. Egemenlik haklarımızı çiğnetilmedi. Milli davamız Kuzey Kıbrıs’ta Türklük kazandı. Esaret altındaki Karabağ’da Türk’ün şanlı bayrağı dikildi. Devletimizin milletinin desteği ile gönül coğrafyamızda Türkiye’ye rağmen hesap yapılamayacağı Dünya’ya ilan edildi. Bu durum elbette bazılarını rahatsız etti. Ülkemizi terörle yıldıramayanlar, kaos planlarıyla durduramayanlar,  şimdi de ekonomik operasyonlarla sonuç almanın derdine girmişlerdir” diye konuştu.

“ÇOK FAZLA TÜRK MİLLETİNE POLİTİKA ÜRETMİŞ BİR SİYASİ PARTİYİZ”

MHP Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkcı konuşmasına; “Adım adım 2023 İl İl Anadolu Programı kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talimatlarıyla Burdur İline Milletvekili Yücel Bey ve MYK üyeleri ile birlikte geldik. Amacımız 2023 yılında yapılacak olan hem Cumhurbaşkanlığı seçimi hem de milletvekili seçiminin önemini değerini, anlamını vatandaşlarımızla, milletimizle paylaşmak. Tabi bu paylaşımları yaparken milletimizi, vatandaşlarımızı da dinleyip, onlarında tavsiyeleri varsa süreçle ilgili o tavsiyeleri de almak üzere bugün huzurunuzdayız” sözleriyle başladı. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkcı; “Sizlere bugün parayla ilgili bir konuşma yapacağım. Bakınız Kıymetli hemşerilerim Milliyetçi Hareket Partisi 50 küsur yılı aşkın bir siyasi hayatında önceliği devletin tekliği, milletin refahı. Bunun üzerine Başbuğumuz Alpaslan Türkeş’ten itibaren ortaya konulan bir siyaset anlayışı var. Bu siyaset anlayışı bugün itibari ile yarım asrı geçmiş bir şekilde Türk Siyasi Hayatında Milliyetçi Hareket Partisi 50 yıl önce savunduğu fikirleri bugün de savunan Türkiye’deki ender siyasi partilerden biridir. Biz Milli Güvenliği önceleyen bir siyasi partiyiz. Evet doğrudur. Ancak; Şurada bence bir eksik var. Milli Güvenlik dediğimiz sadece sınırlarımızın güvenliği veya bir dış tehdide karşı ülkenin korunması olarak tanımlanıyor. Ancak bizim Milli Güvenlik olarak baktığımız pencerede elbet Türkiye’yi dış tehditlere karşı korumak birinci unsurumuz. Ancak; Bizim Milli Güvenlik dediğimiz meselenin içerisinde, milletimizin sağlığı da bizim için Milli Güvenlik unsurudur. Milletimizin yemesi, içmesi, gıdası da bizim Milliyetçi Hareket Partisi açısından birinci derecede önemli bir husustur. Yine enerjide dışa bağımlılık meselesi de Türk Milliyetçiliği, Ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partisi için bir Milli Güvenlik meselesidir. Yani sadece salt dış tehditlere karşı Türkiye’nin güvenliğini düşünen bir siyasi parti değiliz. Bunun yanında milletin sağlığını, gıdasını, tenceresini, o tencerenin altını yakan doğal gazı düşünen bir siyasi partiyiz. Bunlarla ilgili 50 yıllık siyasi hayatımızda çok fazla Türk milletine politika üretmiş bir siyasi partiyiz” sözlerine yer verdi.

MHP HATAY MİLLETVEKİLİ KAŞIKCI, MİLLİ SAVUNMADAN, ENERJİDE NEREYE GELDİĞİMİZİ ANLATTI

Bugün Türkiye’nin savunma sanayinde geldiği noktaya da parmak basan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkcı; “Kıbrıs Barış Harekâtında NATO’nun bizim silahlarımızı kullanamazsınız dediği günlerden bugün Allah’a şükürler olsun, fırtına obüslerini yapan, Göktürkleri, füzeleri, mavzerleri yapan, İHA, SİHA, TİHA’ları yapan bir savunma sanayine geldik. Savunma sanayindeki gelişmeler tüm milletimiz tarafından takip edilen bir alan oldu. Ancak savunma sanayinin hemen ardında kalan bir özel sektör var. Bu o özel sektör de yaşanan gelişmeleri siz kıymetli Burdurlu hemşerilerimizle paylaşmak istiyorum. Bakınız o alan enerji dediğimiz alan. Savunma sanayindeki gelişmelerin gerisinde kaldı. Ben de o komisyonun bir üyesiyim. Enerji alanında Türkiye’nin geldiği nokta savunma sanayinden az değil. Enerji dediğimiz olayı sizlere açmak istiyorum. Bugün üzülerek söylüyorum. Türkiye Enerjide dışa bağımlı bir ülke. Her yıl enerjiye ayırdığımız bütçeyle ilgili ben size bir arakam vereceğim. Bakın Burdur’un 1 yıllık yapmış olduğu ihracat biraz önce rakamlara baktım 220 milyon dolar. Bu rakam şurada kalsın. Yani Sizin burada yaptığınız hayvancılıktan, mermer atölyelerinden toplam üretim 220 milyon dolar. Peki, biz bu enerji dediğimiz doğalgaz, kömür ve petrole her yıl ne kadar bir bütçe ayırıyoruz biliyor musunuz? 41 milyar 700 milyon dolar. Yani Burdur’un emeği ile 1 yıldır ortaya çıkan o biraz önce ortaya çıkan o ticaret hacminin yaklaşık 200 katı her yıl milletimizin cebinden toplanan paralarla yurt dışına para ödüyoruz. Hangi kalemler petrol, doğalgaz ve kömür. Ancak öyle bir döneme geldi ki kıymetli Burdurlular, Cumhur ittifakının ortaya koyduğu bu milli ruhla bakın ben size enerjide nereye geldiğimizi izah edeceğiz. 41 milyar dolar. Bunun içerisinde öyle bir kalem var ki; Doğalgaz, her yıl 12-13 milyar dolar para Türkiye Cumhuriyeti Devleti başta Rusya olmak üzere, Azerbaycan, İran ve Katar’a parayı her gün ödüyoruz. Milli Savunma Bakanlığının bütçesi ne kadar biliyor musunuz? 6 milyar dolar. Doğalgaz için her yıl ödediğimiz para 13 milyar dolar. Yani her yıl Milli Savunma Bakanlığı’nın 2 katı kadar parayı doğalgaz için dışarıya ödüyoruz. Tarım şehri tarım ülkesiyiz. Burdur’da öyle. Tarım için ayrılan para ne kadar biliyor musunuz? 4 milyar dolar. Tarım için ayrılan paranın 3 katı! 13 milyar doları her yıl doğalgaz için yurt dışına ödüyoruz. Bu kadar büyük önemli hacimdeki bir dışa bağımlılığı aşağıya nasıl çekeriz diye gecesini gündüzüne katıp, uğraşanlar var. Bunu biliyorum. Bakınız doğalgaz petrol aramacılığında çok önemli bir yere geldik. Artık Allah’ın izni ile kara sondajcılığını Burdurlular iyi bilir. Çiftçilerimiz tarlarına su çıkartmak için o aleti kullanır. Ama biz denizlerde sondajı bilmiyorduk. Çok önemli bir teknikle yapılan bir iş Dünya’da 1 elin parmağının geçmeyen uluslararası şirket var. Bunların toplam bütçesi dünyada belki de 100’ün üzerindeki ülkenin bütçesinden daha büyük. Bu şirketlerin tekelinde bir alandı bu. 2017’den önce biz bu şirketlere derdik ki gelin Karadeniz bizim münhasır ekonomik bölge dediğimiz o parselimizde doğalgaz var mı? Diye bir arama yapın derdik. İstanbul’un hemen açıklarındaki Şile’de Karadeniz’de bir sondaj faaliyeti istedik. O kuyuyu kazmak için total olarak bizden 350 milyon dolar para aldılar. Kuyu kazdılar en son ne dediler biliyor musunuz? Şöyle bir boş kâğıt getirdiler; ‘Kardeşim biz bu kuyuyu kazdık. Ancak burada doğal gaz yok’ Vicdansızlar, imansızlar 350 milyon dolar paramızı aldılar. Bir kuyu daha kazdırdık Hopa’da aynı parayı başta firmaya verdik. Her onlarca firma ihaleye girer kazarlardı. Bizden parayı alıp, ‘Kardeşim sizde doğal gaz yok’ derler giderlerdi. Peki, ne oldu? MHP neden Cumhur ittifakının içerisinde diyorlar ya! Bakın 2017’den sonra hani biraz önce söyledim Şile’de 350 milyon dolar verdik. 350 milyon doların onda birine 5 milyon dolara sondaj gemimizi aldık. Dedik bu iş böyle olmayacak. Kendi filomuzu kurup, kendi doğalgaz aramızı kendimiz yapacağız. 35 Milyon dolara bir gemi aldık. Kendi filomuzu oluşturduk” dedi.

DOĞALGAZDA DIŞA BAĞIMLILIĞA SON VERECEK MÜJDEYİ CUMHURBAŞKANI VERECEK

Türkiye’nin enerji alanında nereden nereye geldiğini anlatan (MHP) Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkcı; keşiflerin Türkiye’nin doğalgazdaki dışa bağımlılığını bitireceğini savundu. 2022 Ocak ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir müjde daha vereceğini sözlerine ekleyen MHP ‘li milletvekili Kaşıkcı; “Karadeniz’de çok önemli bir rezerv daha bulundu. O rezervin büyüklüğünü Cumhurbaşkanımız kamuoyu ile paylaşacak” dedi.

 “...AYÇİÇEĞİ FİYATINI, DOLAR KURUNU DÜZELTMEK İÇİN BU KÜRESEL OPERASYONA ARTIK SON VERİLMESİNİ SAĞLAMAK İÇİN TÜRK MİLLETİNİN BÜTÜN DEĞER YARGILARINI PEŞKEŞ ÇEKECEKSİNİZ. ALLAH SİZE FIRSAT VERMEYECEK BUNU BİLİN” UYARISI

Milliyetçi Hareket Partisi Tokat Milletvekili Yücel Bulut konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ekonominin içinde bulunduğu hal ve şartları ileri sürmek sureti ile her gün Anadolu insanının feryadını figanını istismar etmek sureti ile acısını, mutfağını, istismar etmek sureti ile Türk Milletine diz çöktürmek isteyenlere karşı lütfen kimin torunu olduğunuzu bileceksiniz. Hangi şartlar altında 17. Bağımsız Türk Devleti’nin kurulduğunu bir saniye bile unutmayacaksınız. Burdur’dan heyet topladınız. Müdafaayı Cemiyeti’ni kurup, Ankara’ya temsilcilerinizi gönderdiniz. İşte Ankara’da o Türkiye Büyük Millete Meclisi o günün şaftlarında sizin temsilcileriniz oradaydı. Kâğıt yoktu parlamentoda kâğıt! Tek bir tane kanunu basacak kâğıt yoktu. Milletvekilleri kanunu çıkarıyoruz ama bunları okuyamıyoruz dediklerinde Erzurum Milletvekili Celalettin Bey meclis kürsüsüne çıkmış demişti ki ‘Milli Mücadele veriyoruz; ama elimizde 1 tane kanunu basacak kâğıdımız bile yok’ Bu şartlar altında bedeller ödenerek bu devleti kurduk. Bugün içerisinde bulunduğumuz 2021 yılının son günleri, 2022 yılına giriyoruz. İşte 2023 yılına doğru ilerlerken hep birlikte bir kere daha omuz omuza vereceğiz. Burdur’un Yörükleri Türkmenleri, Tokat’ın evlatları ile bir olacak. Tokat’ın evlatları Trabzon’un yiğitleri ile bir olacak. Kars’ın cengâverleri Edirne’nin evlatları ile bir olacak. Anadolu bu topraklardan bu coğrafyadan sizlerin özverisi ile sesini yükseltmesi ile kenetlemesiyle tek yürek Dünya’ya şunu haykıracak. Diyecek ki; hepiniz toplanın gelin. Dilediğiniz savaşı açabilirsiniz bizi ekonomi ile de ihlal edebilirisiniz. Bizi diz çöktürmek isteyebilirsiniz ama şunu biliniz ki; bu topraklar Türk’ün mührü ile mühürlenmiş, kâinatın son gününe kadar Türk’ün azim ve kararlılığı ile Türk kadınının iffetinin ve namusunun teminatı olarak Türk Evladının İstiklal ve İstikbalinin teminatı olarak var olacak diye haykıracaksınız.  Bu sinsi kuşatmayı birlikte yaracağız. Bu fedakârlığı hep birlikte yapacağız. Milletvekili, çiftçisi, köylüsü, esnafıyla her türlü fedakârlığı yaparak 2023 yılındaki bu kuşatmayı birlikte yarmak zorundayız. Biden’in müjdesini bekleyenlere karşı, kandile sabah akşam selam duranlara karşı, her türlü küresel iş birliğinin altına imza atanlara karşı Türk milletinin düşmanlarıyla, Türk milletinin geleceğini konuşanlara karşı bu coğrafyanın has evlatları olarak hiç bir pazarlığın içerisinde olmayan tertemiz Yörükler, Türkmenler, Anadolu Çocukları olarak bütün dünyaya hayır siz değil bu ülkenin geleceğine biz karar vereceğiz. Siz değil Anadolu çocukları olarak biz kez daha bu coğrafyanın kaderini biz belirleyeceğiz. Biz dizayn edeceğiz. Sizlerin hürriyetine biz karar vereceğiz. Siz değil istikbal ve istiklalinize biz karar vereceğiz diyeceksiniz. Evet zor bir mücadele dönemi başlıyor. Değerli Burdurlular, değerli hemşerilerim, hangi siyasi görüşten olursanız olun. Hangi kök, mezhepten olursanız olun. Zor bir mücadele dönemine girdiğimizi hepiniz bilmek zorundasınız. Ama şunu da asla unutmayın ki 1919 da 28 Haziran 1919 gününden itibaren dedelerimizin verdiği mücadeleden, dedelerimizin içine girdiği dönemden daha bir zor dönemin içinde değilsiniz. Elhamdülillah önce Hatay Milletvekili Lütfi beyin anlattığı üzere 1919’dan çok ama çok ileri bir noktadayız. Yeniden bir kuşatmaya kalma sebebimizde budur değerli Burdurlular. Türk milleti üzerindeki her türlü vesayeti, esareti, aşama aşama, tek tek tane tane parçalayınca bunlar dört koldan yeni baştan harekete geçtiler. Şimdi diyorlar ki efendim dolar 13-14 TL oldu. Diyorlar ki; ayçiçeğinin kilosu bilmem ne kadar oldu. Elbette bunlardan mutlu ve mesut değiliz. Elbette hepimizin bir hanesi bir evi var. Ancak bunu soranlara bende şunu sormak istiyorum; doları indirmek karşılında Kıbrıs’ta tek devletli çözümü kabul etmemizi mi bekliyorsunuz? Ayçiçek fiyatlarını indirmek karşılında ülkenin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Federatif bir Kürdistan talebine onay vermemizi mi bekliyorsunuz? Doların kurunu aşağılara çekmek karşılığında 30-35 yıl önce işgal edilmiş 35 yıldır işgal altındaki Türk toprağı olan Karabağ’ı tekrar Ermenilere iade etmemizi bekliyorsunuz. Doları indirmek karşılığında Biden’e pes etmemizi mi bekliyorsunuz? Küresel dinamiklerin her talebine Eyvallah etmemizi Akdeniz deki sizin namusunuz ve geleceğiniz olan doğalgaz rezevlerinden vazgeçmemizi mi istiyorsunuz? Bizi hangi pazarlık masasında Türk milletinin geleceği olan hangi politikadan vaz geçmeye ikna etmeye çalışıyorsunuz. Peki; 2023 yılında bugün bize bu tavsiyelerde bulunan arkadaşlarımıza söylüyorum. 2023 yılında demek ki sizler maazallah Allah korusun demekki iktidarı ele geçirdiğinizde ayçiçeği fiyatını düzeltmek için, dolar kurunu düzeltmek için bu küresel operasyona artık son verilmesini sağlamak için Türk milletinin bütün değer yargılarını peşkeş çekeceksiniz. Allah size fırsat vermeyecek bunu bilin” dedi. 

Halil İbrahim Kara