Flaş Haber Yeni

MAKÜ'DE ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ MERKEZİ AÇILDI

MAKÜ'DE ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ MERKEZİ AÇILDI

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), çocukların erken yaşta bilimle tanışmalarını sağlamak ve eğitici etkinliklerle gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni hizmete açtı.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi bünyesinde kurulan Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, düzenlenen törenle açıldı. Açılışa Mehmet Yıldızlı İlkokulu’ndan 25 öğrenci ile MAKÜ Anaokulu’ndan 21 öğrenci katıldı.

Açılış kurdelesi, çocuklar, akademisyenler ve MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar tarafından birlikte kesildi.

Kurdele kesiminin ardından çocuklar, akademisyenler ve Rektör Dalgar, Kültürel Miras Müzesi’ni gezdi. Etkinlik odaları da ziyaret edilerek bilgiler alındı.

 “Eğitimi sadece dersliklerde bırakmıyoruz”

Rektör Dalgar açılış sonrası yaptığı konuşmada, üniversitenin sadece eğitim ve araştırma faaliyetleriyle değil, topluma katkı sağlayan projelerle de önemli görevler üstlendiğini belirterek; “Üniversitemizin de tam olarak politikasında ifade ettiğimiz bu öne çıkan toplumsal katkı sürecini destekleyen bir çalışma. Biz sık sık konuşmalarımızda da tekrarlıyoruz. Her ile üniversite kurulmasını altında yatan ana nedenlerden birisi üniversitenin sahip olduğu akademik bilgi birikimi ve alt yapı. İçinde bulunduğu bu bölgenin, toplumun sorunlarına gelişimine katkı sağlaması. Üniversiteleri sadece kayıtlı olan öğrencilerin eğitiminden ve bilimsel araştırmalardan sorumlu değil. Üniversitelerden daha fazla katkı bekliyor. Dünyada bütün üniversiteler için geçerli bu. Türkiye’de bu akım giderek artıyor. Bu yönüyle biz Burdur’un eğitiminden, kültürüne, sanatından, sporundan, gıdasında, tarımında, turizmin de her yerinde bulunmaya çalışıyoruz ve özellikle bu yıl 2025 yılının son birkaç ayı bu durumu kanıtlayan çok sayıda etkinliğimiz oldu. Yörük kültürü dedik. Hemen konservatuar hocalarımız işin içine girdi. Köy Üniversitesi’yle zaten geniş bir yelpazeyi kırsal kalkınmaya destek verecek bir yelpazeyi içeren bir program haline getirdik. Sporda yaptıklarımız ortada. Sadece bu bölgenin değil, Türkiye’nin her yerinden, Dünya’nın her yerinden takımlar gelip spor kampları düzenliyorlar burada. Bu 12 aya yayılan bir spor turizmi. Tabii bunlar üniversitenin bizim açımızdan belki dışardan bakıldığında bunlar üniversitenin asli fonksiyonları arasında değil gibi gözükse de biz bütün bu süreçlere öğrencilerimizi de katarak aslında bir nevi öğrencilerimizi de gerçek vakalar, gerçek hayatın içerisindeki örneklerle daha iyi gelişme imkanı sunuyoruz. Eğitimi sadece dersliklerde bırakmayıp ders dışı kazanımlarla da desteklemiş oluyoruz. Yaptığımız her faaliyetin sadece Burdur’un gelişmesi, şehrin gelişmesi, bölgenin gelişmesi amacının ötesinde aynı zamanda bizim bölgeyi komple bir laboratuvar gibi görüp aslında toplumun her kesimiyle temas ederek akademik çalışmalarımıza da yön veren belki yeni akademik çalışmalar yapmamıza da katkı sağlayan bir tarafı da var bunun. Spor turizmi dediğimiz zaman, Spor Fakültesi öğrencilerinin gerçek profosyonel takımların kamp yaptığı bir yerde eğitim alması, onlarla iletişim etkileşim içinde olması bizim akademik tarafımıza ciddi katkı sağlıyor. Turizmde öyle. Yine dediğim gibi, tarım ve hayvancılıkta zaten yaptıklarımız uzun zamandır ortada. Bu yönüyle ben üniversitenin tam da Burdur’a kurulmasını gerçek gerekçelerinin yerine getirildiğini, gerçekleştiğini düşünüyorum. Biz sahneyi kuruyoruz aslında yöneticiler olarak. Elimizde çok sayıda yetenekli insan kaynağımız var. İnsanlar çıkıp sahnede rollerini ve yeteneklerini sergiliyorlar. Aslında yaptığımız şey bu. Bugün burada da onu görüyoruz. Bu alanda uzman, yıllarını bu işe vermiş, çocuk yetiştirme, ,insan yetiştirme, çocuk gelişimi, alanına yıllarını vermiş insanlar için biz ortam oluşturuyoruz. Hocalarımız geldiler dediler ki; “Şöyle bir şey yapmak istiyoruz.” Bir şey yapmak isteyen insanlara hayır demek zaten mümkün değil. Eğer toplumun yararına, kurumun yararınaysa. Onlara biraz bütçemiz ve imkanlarımız çerçevesinde ortam sağladığımız zaman güzel işler ortaya çıkıyor. İnşallah bu dalga dalga biz bunu dip dalga oluşturmak diye ifade ediyorduk. Bütün bölümlerde, bütün araştırma merkezlerimizde dalga dalga bu yayılacak. Burası da bir araştırma merkezi. Bizim 30’un üzerinde araştırma merkezimiz var. Araştırma merkezleri ne iş yapar? Sorusu hep sorulurdu. Araştırma merkezleri bu tür işler yapar. Bu tür uygulamalar yapar. Bu tür etkinlikler yapar. Araştırmalar yapar. Ben bu merkezin faaliyetleri sonucunda aynı zamanda buradan o gerçek uygulama ve temasların sonucunda nitelikli akademik yayınların çıkmasını da ihmal etmemek gerektiğini, zaten bunun farkındasınız. Ben de kendi adıma hatırlatmak isterim. Buradan gerçekten güzel yayınlar da çıkabilir. Siz katkı sunma, fayda sunma içerisinde oldukça biz size elimizden gelen desteği sağlayacağız. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Hayırlı uğurlu olsun. Başarılı güzel hizmetleri olsun. Çocuklarımıza inşallah güzel bir gelecek inşa etmede faydalı olsun. Bir laf vardır; Esnafın dükkanı ne kadar büyükse ufuk o kadar geniştir diye. Bizim alanımız büyük. Tabii şehirle aradaki coğrafi yapı veya mesafeden dolayı zaman zaman tabi bir takım eleştiriler alıyoruz. Bu tartışmaların artık bir yeri kalmadı. Buraya kocaman bir şehir kurduk. Cezaevi buraya geldi. TOKİ’ler yapılıyor. Zaman içerisinde bu bütünleşme sağlanacaktır. Ayrıca biz kampüsteki bütün yatırımlarımızı bu kampüse yapmıyoruz. Şehir merkezinde de bizim kampüsümüz var. Diş Hekimliği Fakültesi. Yine boşaltılacak olan cezaevinin yeri biliyorsunuz üniversiteye ait. Yine orada bir projemiz var. Tamamen şehrin çocuklarına üniversite öncesi dönemi kapsayan aslında daha çocukluk dönemindeki, gençlik dönemindekilere hizmet edecek bir yapı olacak. Aslında biz o eleştirileri biraz hafifleten şehrinde belli noktalarında yatırımları yapmaya devam ediyoruz. Sağlıkla ilgili bir yatırım olduğu takdirde biz onu mesela buraya yapmayacağız. Mevcut şu an Diş Hekimliği’nin olduğu yer bizim sağlık kampüsü olarak ilan ettiğimiz yer orası olacak. İnşallah olur da Tıp Fakültesi gerçekleşirse yine onu kampüse değil, şehirde halkın daha kolay ulaşacağı noktalara yapmaya çalışıyoruz. Şimdi burada büyük olmanın avantajı ne derseniz; 3 bin dönüme yakın çiftliklerimiz var. Bu bize inanılmaz güç katıyor. Veteriner Fakültesi öğrencilerimiz için. Bir proje yapmak istediğimiz de alanımız çok büyük. Lavanta Tepesi Otel’imiz artık bize yetmiyor. Biz spor turizmini 12 aya yaydık. Sadece yazın futbol takımları gelip burada kamp yaparken, geçen daha dün arkadaşlardan rakamları aldım. Biz Şubat, Mart ve Nisan ayında 16 tane spor organizasyonuna ev sahipliği yapacağız. Sadece spor organizasyonu. Kongreler şunları bunları saymıyorum. Yani biz aslında spor turizmini 12 aya yaydık. Şimdi şehir merkezinde bir yerde olsaydık bu yatırımı yapmamız mümkün olmazdı. Belki de bu otel bize yetmiyor, bunun yanına bir tane daha yapsın Spor Bakanlığımız diye bunun peşine düşeceğiz. Bu bakımdan tabii bu alan bize ciddi anlamda esneklik kazandırıyor. Üniversite büyüdükçe, yeni tesisler yatırımlar yapıldıkça da zaten bu tartışmalar tamamen ortadan kalkacaktır. Orada olsaydı, burada olsaydı artık bir yararı yok. Buraya kocaman bir şehir kuruldu. Bundan sonra biz şehirle üniversiteyi nasıl entegre edebiliriz ona bakmak lazım. Bir de günümüzde fiziki uzaklıkların, mesafelerin çok bir anlamı yok artık. Önemli olan ortak ve birlikte çalışabilmek. O bakımdan daha iyi olacak diye umuyoruz."  dedi.

Program sonunda çocuklar, akademisyenlerle birlikte MAKÜ Çiftliği’ni ziyaret ederek hayvanları yakından görme fırsatı buldu.

 

Melisa Adınısever