MAKÜ 4. ULUSLARARASI MEHMET AKİF ERSOY BİLİM VE SANAT ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ
ÖDÜLLER, ULAŞTIRMA VE ALT YAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU VE BERABERİNDEKİ PROTOKOL ÜYELERİNCE TAKDİM EDİLDİ.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 100.Yıl İstiklal Marşı Özel Ödül töreni düzenledi. Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun onur konuğu olduğu tören 19 Haziran 2021 Cumartesi günü saat 15.00 Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Lavanta Tepesi Otel’de gerçekleşti. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nce bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri sahiplerini Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve beraberindeki protokol üyelerince takdim edildi. ‘Renklendirilmiş Fotoğraflarla Mehmet Akif Ersoy Sergisi’ açılışı ile başlayan sergi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşu, İstiklal Marşımızın okunması ile devam etti. Burdur Valisi Ali Arslantaş, Ak Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik, Yasin Uğur, CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, SDÜ Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, siyasi parti, sivil toplum örgütleri başkan ve temsilcileri, belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluşları bölge ve il müdürlerinin karıldığı törende sinevizyon gösterimi yapıldı. Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinden oluşan dinletinin ardından Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Burdur Valisi Ali Arslantaş ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkman birer konuşma yaptı. Akabinde MAKÜ 4. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri verildi. Tören birlikte fotoğraf çekimi ile son buldu.
BAKAN KARAİSMAİLOĞLU MEHMET AKİF ERSOY’U ANLATTI
Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Adil Karaismailoğlu konuşmasında şunları kaydetti; “Kabulünün 100. yıl dönümü münasebetiyle, 2021 yılının ‘İstiklal Marşı Yılı’ olarak ilan edilmesi vesilesiyle gerçekleştirilen bu özel ödül töreninde sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat 17.45'te ulusal marş olarak kabul edilen İstiklal Marşı’mızın yazarı, en büyük millî değerlerimizden olan Mehmet Akif Ersoy’u anmak için bir aradayız. Mehmet Akif Ersoy’a pek çok güzel sıfat atfedilir. Kanımca onu en iyi tanımlayan, yine kendisinin bir şiirinden süzülen şu sözlerdir: O, zulmü alkışlamayan, zalimi sevmeyen, mazlumun yanında olan millî şairimizdir. Akif, “Biri ecdadıma saldırdı mı; boğarım” diyecek kadar celalli, doğduğundan beri istiklal aşığı bir büyük insandı. Kanayan bir yara görünce, bir yüreğin nasıl parçalandığını onda gördük. Hakkı kaldırmak için gerektiğinde çiğnenmeyi, kamçı yemeği bize O anlattı. Kendisine verilen yüksek rütbeli görevleri, halkının hizmeti için elinin tersi ile itebilen nadir bir şahsiyeti o… İstiklal Marşı yarışmasına ‘maddi karşılık’ verileceği için katılmayan, Millî olduğu kadar, Kur’an Meali yazacak kadar dini bir şahsiyetti o… Değerli Arkadaşlar, Kur’an’dan beslenen fikir insanları öyle kolay yetişmiyor. Ülkenin kurtuluşu için canla başla çalışan Millî Şairimizin, ikinci meclisten sonra kurulan hükûmetler tarafından takip ve kovuşturmaya tabi tutulmuş olması hâlâ içimizi burkuyor. Mısır’da yaşamak zorunda kaldığı 11 yıl boyunca ülkeyi yönetenlere aleyhte tek bir söz etmemesi, ancak ve ancak onun vatan ve milletine olan derin bağlılığı ile ifade edilebilir. Doğu ile Batı’yı maneviyat potasında birleştiren, Asım’ın nesilleri için kendini heder eden bu büyük insana hayran kalmadan edemiyor, onu anlatmak için kelimeler bulamıyorum. Değerli Hemşerilerim,Burdur, Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizin bu kadirşinas girişimi, Millî Şairimize olan sevgimizin bir göstergesidir. 100. Yıl İstiklal Marşı Özel Ödül Töreni’nin düzenlenmesinde emeği geçenlere, siz değerli katılımcılara ve öğrenci kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Ödül alan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, hükûmetlerimiz döneminde, millî şairimize olan vefa borcumuzu ödemek için gayret ederken, adının ve hatırasının yaşatılması için var gücümüzle çabalıyoruz. Ersoy’un adının bir üniversite ile yaşatılması bile bunun en güzel örneğidir. Biz, yokluk içinde zenginliği, dar zamanda ümit var olmayı, hüzün ve hazan zamanında bile kin gütmemeyi ondan öğrendik. Kuşkusuz daha öğrenecek çok şeyimiz var. Milletimizi en iyi anlatan İstiklal Marşımızdan bir mısra ile sizlere veda edeceğim;
“Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!”
Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha hayırla yad ediyor, adının yaşatılmasındaki gayretlerinizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum.
Sağlıcakla kalınız”
VALİ ARSLANTAŞ “BURDUR, AKİF TARAFINDAN SEÇİLMİŞ YER”
Burdur Valisi Ali Arslantaş; “4. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim Sanat Ödülleri, İstiklal Marşımızın kabulünün 100. Yılından dolayı özel hale geldi. 11 Martta meclisimizde valiliğimizin ve rektörlüğümüzün ev sahipliğinde program vardı. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle akşamda Özel Ödül Töreninin bir kısmı
Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Külliyede gerçekleşmiş oldu. Bu yılı da Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile bütün kamu kurum ve kuruluşlarına ‘İstiklal Marşı ve Mehmet Akif’ ile ilgili bir faaliyet yapma görevi almış bulunduk. Üniversitemizin ev sahipliğinde bunu yapıyoruz. İsim sahibimiz Mehmet Akif Ersoy’u Burdur seçmiş. Hiç kimse doğduğu yeri seçemiyor. Akrabasını, kolu, komşusunu seçemiyor ama Burdur Mehmet Akif tarafından seçilmiş bir yer. Bunun da ayrı bir hazzını ve gururunu yaşıyor hemşehrilerimiz”dedi. Ödül alamaya kazanan kurum kişi ve kuruluşları de tebrik etti.
MAKÜ REKTÖRÜ ADEM KORKMAZ’IN KONUŞMASI
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz; törende yaptığı açılış konuşmasında; “Üniversitemizce düzenlenen 4. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri, “Yüzüncü Yıl İstiklal Marşı Özel Ödülü” takdim törenine ve Akif’in üniversitesine teşrifleriniz için şükranlarımı arz etmek ve hoş geldiniz demek istiyorum. Hoşgeldiniz efendim, şeref verdiniz. Bilim ve sanatın ve hikmetin ışığını ülkemizin bütün şehirlerine yaymak amacıyla Cumhurbaşkanımızca başlatılan yeni üniversiteler kurulması hamlesinin bir yansıması olarak 2006 yılında Burdur üniversitesine kavuştu. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, verilen destek sayesinde kısa sürede büyüdü, gelişti, bölgesine ve ülkesine büyük bir katma değer sunmaya başladı. Üniversitemiz bugün 12 fakülte, 4 Enstitü, 1 Konsertuvar, 5 Yüksekokul, 13 Meslek Yüksekokuluna ve her biri bölgenin ihtiyaçları göz önüne alınarak kurulan 24 Araştırma-Uygulama Merkezine sahip. Bu akademik kapasite sayesinde; 33 bini aşkın öğrencisi ve güçlü akademik kadrosuyla Üniversitemiz ülkemizin bir değeri haline gelmiştir. Kurumların gelişmesinde elbette fiziki ve teknik gelişmeler önemlidir. Ancak, bu fiziki ve teknik gelişmelerin hikmetle bütünleşmesi, mekanları anlamlı kılan manaları da yüklenmesi büyük önem taşımaktadır.
15 yıllık yolculuğumuzda üniversitemiz, bir taraftan akademik birimler olarak gelişirken diğer yandan da fiziki yapılanma yönünden de büyük bir gelişme göstermiştir. Burdur’da bir şahika gibi yükselen İstiklal yerleşkemiz ile ilçelerdeki yatırımlarımız büyük ölçüde tamamlanmıştır.
Dahası, yaptığı projeler ve oluşturduğu alt yapılar ile sadece üniversitenin değil şehrin de gelişimine yön verecek çalışmalar yürütülmektedir. Şehrine yönelen üniversite düsturu ile, Burduru adeta bir labaratuvara çevirmiş, şehri ile bütünleşen bir ivmeyi yakalamıştır. Burduru spor organizasyonların ve sporcu eğitiminin bir merkezi olması için hazırladığımız ve 2016 yılında sayın Cumhurbaşkanımıza büyük bir heyacanla sunduğumuz “Alternatif Sporlar ve Sporcu Eğitim Merkezi” projemiz Cumhurbaşkanımızca çok beğenilmiş ve doğrudan desteklenmiştir. Geldiğimiz nokta itibariyle artık şehrimiz, ülkemiz ve uluslararası takımların ve sporcuların uğrak yeri haline gelmiştir.
Diğer taraftan, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Türk yüksek öğretimindeki ihtisaslaşma politikası doğrultusunda Tarım ve Hayvancılık alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı bir üniversite olma iradesini ortaya koymuş ve ürettiği projelerle ihtisas üniversitesi olmaya hak kazanmıştır. Bölgemizi tarım ve hayvancılık alanında daha ileri noktalara taşımak amacıyla birbirinden özgün 40 ayrı projeyi hayata geçirdi. Bu süreçte bütün akademik ve idari kadromuzla sahaya indik. Çiftçilerimizle, üreticilerimizle ve sanayicilerimizle bir araya geldik; dertlerini dert, hayallerini iş edindik. Burdur’un yüzlerce köyünde binlerce çiftçimize “MAKÜ Çiftçilik Okulu” adı altında eğitimler verdik. Hayvancılığın değişik kollarında yürütülen projelerimizin birçok ürünü bugün patent aşamasına geldi. “MAKÜ Çiftliği” markamızla yenilikçi ürünler ürettik. Bölgemizdeki çiftliklerin ve sürülerin kalitesini belgelendirdik ve gelişime sevk ettik. Elde ettiğimiz sonuçlarla çiftçimizin üreticimizin ekmeğine ekmek katmaya ve yüzünü güldürmeye çalıştık. Bölgesel kalkınma için elimizi taşın altına koyan bir kurum olmak bize gerçekten büyük mutluluk veriyor.
Sayın Bakanım,
Şimdi de bizi çok bahtlı bir kurum haline getiren adımızdan; Mehmet Akif Ersoy’dan söz etmek ve bu ismin hatırasına layık olabilmek için yaptıklarımızı arz etmek istiyorum.
Evet, biz gerçekten bahtlı bir üniversiteyiz, çünkü bir vatan şairinin, bir istiklal mücahidinin, kalbi selim sahibi bir abide şahsiyetin yani Akif’in adını taşıyoruz. Bize onur bahşeden bu durumun omuzlarımızda çok büyük sorumluluklar yüklediğinin hep idrakinde olduk. Hayat felsefesini; ahlaklı olmak, çalışkan olmak ve değerli bir vasıfla yüklenmek olarak gören Akif’e yaraşır olmak zorunda hissettik kendimizi. Ona vefa bir lüks değil, bir borç bir mecburiyettir bizim için.
Mutlulukla ifade etmeliyim ki yurt içinde ve Balkan coğrafyasında O’nun hatırasını yad edecek çok sayıda sempozyum, konferans, panel, şiir dinletisi ve spor müsabakaları düzenledik, onun asil dünyasını anlatan çok sayıda yayını kültür dünyamıza kazandırdık. Türkiye’nin en fazla okunan fikir ve şiir kitaplarından olan Safahatı farklı farklı baskılarla on binlerce bastık ve genç neslimize ulaştırdık, ulaştırmaya da devam ediyoruz. Biz sadece 100. Yılında değil her sene Akif’i yaşatmak adına etkinlikler yapıyor, yayınlar üretiyoruz. Bu üniversite var oldukça bu mefkure de var olacak ve Akif’in hayat felsefesi Asım’ın nesline aktarılmaya devam edecektir.
Akif ismini taçlandırmak adına 2016 yılında “Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri”ni düzenlemeye karar verdik. İlk ödül törenimizi Cumhurbaşkanımızın katılımları ile gerçekleştirdik. İkincisini Dış İşleri Bakanımızın katılımları ile Akifin baba ocağı topraklarında balkanlarda, Tiran’da gerçekleştirdik. 3. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödül törenini ise yine Cumhurbaşkanımız’ın daveti üzerine “Milletin Evi”inde gerçekleştirerek bu etkinliğin bilim ve sanat dünyasında yüksek bir değere ulaşmasına çabaladık. İşte çıktığımız bu yolculukta bugün 4. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri törenini, 100.Yıl İstiklal Marşı Özel Ödülleri olarak düzenlemekten büyük bir onur duyuyoruz.
Hani, Akif diyor ya İstiklal Marşında: Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ. Aşkımız da şevkimiz de bu işte bu vatan sevgisi… Alınlar terlemeli diyor Akif, çok çalışmayı öğüt veriyor bize, tembelliği ve miskinlikten nefret ediyor, Bir de ye’se kapılmayın diyor. “Ye's öyle bir bataktır ki, düşersen boğulursun, Azmine sarıl sımsıkı, Bak ne olursun”. İşte bu bakışla azim, birliktelik ve kararlılık azığımız oldu. Akif’in “Hangi güçlüktür ki gayrete gelince kolaylaşmasın” sözünü nice kez haklı çıkardık.
İstiklal Marşımızın TBMM’de kabul edilişinin 100.yılı ülkemize ve asil milletimize kutlu olsun. Adını taşımaktan gurur duyduğumuz büyük vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u minnet ve rahmetle anıyor, ödülleri, mükafatları alacak olan kıymetli isimleri tebrik ediyor, değerli jürimize teşekkür ediyor ve tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum” sözlerine yer verdi.
Halil İbrahim Kara