Flaş Haber Yeni

KÜLTÜR MERKEZİ AÇILIŞINDA KONUŞAN VALİ ARSLANTAŞ; “Umuyoruz ki Burdur Kültür Merkezi, sanatla mücehhez nesiller yetiştirilmesine öncülük edecek, salt bir bina olmanın ötesinde modern bir irfan ocağı hüviyetine bürünecektir”

KÜLTÜR MERKEZİ AÇILIŞINDA KONUŞAN VALİ ARSLANTAŞ; “Umuyoruz ki Burdur Kültür Merkezi, sanatla mücehhez nesiller yetiştirilmesine öncülük edecek, salt bir bina olmanın ötesinde modern bir irfan ocağı hüviyetine bürünecektir”

Kamu İhale Kurumu (KİK)’e yapılan itirazlar sonrası inşaat aşamasında uzun yıllardır atıl durumda bekledikten sonra Burdur  Belediyesi tarafından Burdur İl Özel İdaresi’ne devir edilerek, Kültür ve Turizm Bakanlığı kaynakları ile tamamlanarak geçtiğimiz aylarda hizmet vermeye başlayan Burdur Kültür  Merkezi’nin  resmi açılışı geçtiğimiz 23 Temmuz 2022 Cumartesi günü düzenlenen törenle yapıldı. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş’un katılımı ile gerçekleşen törende konuşan Burdur Valisi Ali Arslantaş; “Burdur, sırtını yasladığı Toroslar misali sağlam, bereketli toprakları kadar müşfik insanların şehridir. Klasik Grek Çağı’nda Psidia olarak anılan bölgeye Türklerin gelişi 1071 Malazgirt Zaferine dayanır. Burdur toprakları 1391 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Osmanlı egemenliği altına alınmış, 1872’de Burdur Sancağı kurulmuştur. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kentimiz il vasfı kazanmıştır.  Orta ve Batı Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan yolların kavşağında bulunması sebebiyle tarih boyunca çeşitli uygarlıkların kesişim noktası olan Burdur, bu coğrafi nimetten en verimli şekilde istifade etmeyi bilmiştir.  Ticaret rotalarının aynı zamanda kültür aktarım güzergâhları olduğu bilincini taşıyan Burdur’un eski sahipleri yerleşik alan üzerinde çeşitli kültür dokularının meczine müsamaha göstermişlerdir.

Kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığı dönemden beridir edindiği tecrübeyi modern zamanlara uyarlamayı başaran şehrimizin, her alanda olduğu gibi, kültür/turizm sahasında da bölgemizin parlayan yıldızı olması maksadıyla devletimizin tüm kurumları var güçleriyle çalışmaktadır.

Bu minvalde Burdur Doğa Tarihi Müzesinin restorasyon işi, Sagalassos Ören Yeri Çevre Düzenlemesi, İl Halk Kütüphanesi binasının yapımı, Kibrya Antik Kentine giden Yolun ve Bağlantı Yolları ile Kibyra Meydanı Çevre Peysaj Düzenlemesi, Sagalassos Antik Kenti yolunun yapımı, Salda Kayak Merkezi yolunun yapımı, Baki Bey Konağı’nın rölöve, elektrik ve makine ile teşhir tanzim projelerinin temini, Burdur Garı’nda 7 nolu ambar binasının Millet Kıraathanesine dönüştürülmesinde revize restorasyon, makine ve elektrik projelerinin temini işi, Kibyra Antik Kenti anıtsal yapılarının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin temin işi, Sagalassos Antik Kenti anıtsal yapıların rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin temini, İl Halk Kütüphanesi Müdürlüğü hizmet binasının  tadilatı yapılmıştır.Baki Bey Konağı, Çelikbaşlar Evi, Taşoda Konağı, Mısırlılar Evi, Piribaşlar Evi gibi Burdur için anıtsal değeri olan yapıların restorasyonu sağlanmış, bahsi geçen yapılar muhtelif kullanım usulleriyle Burdur Kültür hayatına kazandırılmıştır.  Avrupa müze formu tarafından verilen “Gezilip Görülmeye Değer Müze” ödülünü alan Burdur Müzesi, bünyesinde bulunan 67.965 eser ve Burdur Doğa Tarihi Müzesi bünyesindeki 170 eserle ziyaretçilerini ağırlamaktadır.  Hali hazırda İlimiz Kütüphanelerimizde bulunan toplam 240 bin 876 kitap 34 bin 203 kayıtlı üyenin yanı sıra tüm Burdurluların hizmetine sunulmuştur. Ayrıca gezici kütüphane otobüsümüz, kitaba dolayısıyla bilgiye ulaşmakta zorluk yaşayan vatandaşlarımız için düzenli zaman aralıklarıyla halkımıza hizmet vermektedir. Burdur turizmine ayrı bir başlık açmak gereklidir.12 bin yıllık tarihiyle 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Ulusal Listesi'ne alınan Sagalassos, ilk insan yerleşimlerinin izlerini taşıyan Hacılar Höyüğü, gladyatörler diyarı Kibyra, Kremna, Boubon ve Sia Antik kentlerimizin ziyaretçi sayısı her geçen gün artmaktadır.

Türkiye’nin 7. Büyük gölü olan Burdur gölüne ve Türkiye’nin Maldivler’i olarak nitelendirilen Salda Göl’üne sahip olması hasebiyle Burdur’umuza Hz. Osman’dan mülhem “zinnur” denilse sezadır. Salda Gölü Türkiye’nin en önemli turizm rotalarından biri olmuştur. Bu güzelliğin gelecek nesillere ulaştırılması için koruma çalışmaları yapılmaktadır.  Ayrıca gölün tabî dokusuna uygun olarak inşa edilen Millet bahçesi ile ziyaretçilere kaliteli bir hizmet sunma olanağı sağlanmıştır. Yerel halkın turizme dahli için köy pansiyonculuğu girişimi projesi hayata geçirilmiş, katılımcılara hibe desteği sağlanmıştır. Alternatif bir turizm faaliyeti olarak öne çıkan Lavanta Turizmi, Haziran-Temmuz aylarında önemli sayıda ziyaretçiyi bölgemize çekmektedir.  Bu kapsamda hazineye ve şahıslara ait toplam 346 dekar alanda ücretsiz fide dağıtımı yapılarak 41 adet lavanta bahçesi oluşturulmuştur. Ayrıca Lavanta Yolu güzergâhındaki yol alt yapısının iyileştirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Dağların kalbinde gizlenen nefes kesici İnsuyu Mağarası, kış turizmimizin göz bebeği Salda Kayak Merkezi, nesli tükenmekte olan pek çok kuş türüne ev sahipliği yapan Burdur Gölü, 1807 yılına uzanan tarihiyle Derviş Mehmet Paşa Kütüphanesi, Selçuklu döneminden kalan Kayaaltı Köprüsü, Burdur Ulu Camii, Dengere Camii, 13. Yüz yıla   ait Susuz Han ile İncir Han, Burdur turizminin diğer değerleridir.  Hedefimiz şehrimizde hem ekonomik hem de sosyal alanlarda dengeli bir büyümenin sağlanmasıdır. Bu maksatla hayata geçirilen projelerimizden bir tanesi an itibariyle açılışında hazır bulunduğumuz Kültür Merkezimizdir. Kültür, içinde yaşanılan zaman ve coğrafyadan soyutlanamayan, fiziksel, ruhsal ve estetik ihtiyaçların karşılanması noktasında yol gösterici olan, bireylerin sosyal hayata uyumlarını gerçekleştiren, her tür zihinsel yaratma ürününe açık, eklemleme yolu ile geliştirilebilir değerler bütünüdür. Kültür aktarımında mekanların rolü konusu ise hakkında müstakil akademik çalışmalar yapılan ayrı bir uzmanlık alanıdır. Nasıl ki insanlar için nev-i şahsına münhasır tabiri kullanılıyorsa kentler için de nev-i şehrine münhasır ifadesinin literatüre girmesi gerektiği kanaatindeyim.  Coğrafi ve demografik yapının, gelenek ve göreneklerin en mühimi de amme hizmetine tahsis edilmiş mekânların etkisiyle şekillenen özgünlük alanı sayesinde, şehirler kendilerine mahsus kimliklerini bulmaktadır. Kamusal mekânların temel işlevi, kent sakinlerinin sosyalleşme başta olmak üzere dini, ticari, kültürel ve sair ihtiyaçlarını karşılamak olsa da bu nevi mekânların muhitinde sosyal hayat ve ilişkiler ağı gayri ihtiyari teşekkül etmektedir.  Mimari açıdan bakıldığında ise kentin kalbine yerleştirilen kamusal yapılar, şehrin biçimsel yerleşim düzenine tesir eden en önemli amildir. Antik Yunanda agoralar ve İslam medeniyetinde camiler, sosyal yaşamın her anını ihata eden şümullü teşkilatlanmalarıyla, mekân/kültür ilişkisi denilince akla gelen ilk örneklerdendir. Bu sebeple şehrin karakterini ortaya koyan başat unsurun, kamusal kullanım için imar edilen nitelikli mekanlar olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bir başka ifadeyle kentlerin şahsiyeti mekânlarca müessestir. Bu minvalde yapımına 2008 yılında Burdur Belediye Başkanlığınca başlanan ve yapım işi 2016 yılında Burdur İl Özel İdaresine devredilen “Burdur Kültür Merkezi” ni Burdur’umuza kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.   Toplamda KDV dahil 20 milyon 520 bin 138,16 lira  harcanarak tamamlanan bu modern tesisin Burdur kültür sanat hayatına katacağı canlılığı dört gözle bekliyoruz. Umuyoruz ki Burdur Kültür Merkezi, sanatla mücehhez nesiller yetiştirilmesine öncülük edecek, salt bir bina olmanın ötesinde modern bir irfan ocağı hüviyetine bürünecektir.” Dedi.

Vali Ali Arslantaş konuşmasının devamında şunları kaydetti: “İçerisinde 571 koltuk kapasiteli Tiyatro Salonu, 338 metre kare  gösteri sahnesi, 3 adet giyinme ve makyaj odası, 2 adet sergi-fuaye salonu, 3 adet el sanatları atölyesi, bir adet halk oyunları atölyesi ve 1 adet görsel sunum alanı bulunan tesisimiz, her yaştan hemşehrimizin keyifli zaman geçireceği bir cazibe merkezi olacaktır.  Sözlerime son verirken bu güzide tesisin Burdur’umuza kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kitleleri bir arada tutan harçların en seçkini olan kültür sanat etkinliklerinin gerçekleştirileceği bu güzide yapının hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi muhabbete selamlıyorum.”

Halil İbrahim Kara