KAZAYA BIRAKILAN NAMAZIN GÜNAHI AFFEDİLİR Mİ?
İNFAK
Bir Ayet
“Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.” (Bakara, 2/262)
Bir Hadis
Ebu Hureyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Veren el alan elden hayırlıdır.” (Buhâri, Zekât, 18, Nafakât 1; Müslim, Zekât, 94-97, 106, 124)
Bir Dua
“Hamd, bizden hüznü gideren Allah'a mahsustur. Şüphesiz Rabbimiz çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.” (Fâtır, 35/34)
Bir Fetva
Vaktinde kılınmayan namaz daha sonra kaza edildiğinde, namazı kazaya bırakma günahı da affedilmiş olur mu?
Günlük işler, sanat ve meslekler, aile fertlerinin geçimini sağlamak için yapılan çalışma ve yolculuklar namazın geriye bırakılması için özür sayılmaz. Kur'an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “Öyle kimseler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne de bir alış- veriş, Allah'ı anmaktan, namazı dosdoğru kalmaktan ve zekât vermekten alıkoyar. Onlar, kalplerin ve gözlerin dehşete düşeceği günden korkaklar.” (Nur, 24/37)
Unutmak, uyuyakalmak gibi meşru mazeret olmaksızın namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. Hangi şekilde olursa olsun vaktinde kılınmayan namazların mutlaka kaza edilmesi gerekir. Meşru mazerete dayalı olarak namazını vaktinde kılamayan kimse bundan bir sorumluluk altına girmediği gibi o namazı kaza etmekle borcundan da kurtulur. Peygamber Efendimiz: “Her kim bir namazı unutur veya ondan gaflet edip uyuyakalırsa, onu hatırladığında hemen kılsın. Onun bundan başka kefareti yoktur...” (Buhârî, Mevakitu's-salat, 37, Muvatta, Vukût, 25) buyurmuştur.
İhmal ve tembellik sebebi ile namazı vaktinde kılmayan kimse, bu namazı kaza etmekle namaz borcundan kurtulur. Namazı vaktinde kılmamanın vebalinden kurtulmak için ise kişinin tövbe etmesi gerekir. (İbn Nüceym, el-Bahr, II, 85; Kurtubî, el-Cami' XI, 178)
BURDUR İL MÜFTÜLÜĞÜ