Flaş Haber Yeni

ÖLÜMÜNÜN 31.YIL DÖNÜMÜNDE GAZETECİ UĞUR MUMCU BURDUR’DA ANILDI

ÖLÜMÜNÜN 31.YIL DÖNÜMÜNDE GAZETECİ UĞUR MUMCU BURDUR’DA ANILDI

Araştırmacı Gazeteci Uğur Mumcu'nun bombalı suikastla hayatını kaybetmesinin üzerinden 31 yıl geçti.

Burdur Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Demokrasi Haftası etkinliği çerçevesinde düzenlenen Uğur Mumcu’yu anma töreni 24 Ocak 2024 Çarşamba günü saat 12.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşti. Törene Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Burdur Belediye Başkan Aday Adayı Ali Tarkan Büyükyörük, Cumhuriyet Halk Partisi Burdur İl Başkanı Kadir Koç ve il teşkilat üyeleri katıldı.

  

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere aziz şehitlerimiz için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan anma töreni Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Ümran Minas’ın konuşması ile devam etti. Minas konuşmasına Muammer Aksoy ve Uğur Mumcu'yu anarak başladı. Uğur Mumcu'nun "Ben Atatürkçüyüm. Ben cumhuriyetçiyim.Ben lâikim. Ben antiemperyalistim. Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların,hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın beni. Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır." sözlerine vurgu yapan Ümran Minas konuşmasının devamında; “Adalet ve Demokrasi Haftası’nda  Devrim Şehitlerimizi saygıyla anmak üzere burada toplanmış bulunmaktayız. Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurduktan sadece 8 ay sonra, 31 Ocak 1990 akşamı aramızdan alınan Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr.Sayın Muammer Aksoy, cenaze töreninde fotoğrafını taşıyan ve 3 yıl sonra 24 Ocak 1993 sabahı otomobiline konulan bomba ile yaşamdan, ailesinden, mücadelesinden koparılan Kemalist Devrimci, Kalpaksız Kuvvacımız Sayın Uğur Mumcu'nun katledilmeleri ülkemizi bugünlerin karanlığına taşıma amaçlı seri aydın cinayetlerinin strateji noktasıdır. 70’li yılların başında 12 Mart 1971 faşizmi ile başlatılan, Sivas, Çorum, Maraş katliamları ve Abdi İpekçi cinayeti ile devam ede  80’lerin 12 Eylül despotizmi ile buluşturulan, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve diğerleriyle sürdürülüp Ahmet Taner Kışlalı cinayetiyle 2000’lere ulaştırılan bu strateji ile emperyalizm, engel gördüğü ulusalcı aydınları, namuslu gazetecileri, gerçek toplum önderlerini yok etmiş, yolunu temizlemiş, Ne yazık ki başarılı da olmuştur. Her yıl 24 - 31 Ocak Adalet ve Demokrasi Haftası'nda Devrim Şehitlerimiz’i çeşitli etkinliklerle anarken hem bu emperyal tuzakların perde arkasını ulusumuza göstermeye çabalıyor, hem nedenlerini ve sonuçlarını irdeliyor, hem de Laik Cumhuriyetimiz'i ilelebet payidar kılma yolunda dersler çıkarıp Gençliğe Hitabe’den aldığımız görev bilincini pekiştirmeye çalışıyoruz.

Hukuki olarak hâlâ aydınlatılamamış olan failleri pek meşhur (!) bu siyasi cinayetlerin Ulusumuzu derinden yaraladığı kaçınılmaz gerçektir. Fakat Laik Cumhuriyet düşmanlarını, çok uluslu tekelleri, Hukuk Devleti karşıtlarını, kadın haklarından, aklın özgürleşmesinden, özgür bireyden, örgütlü toplumdan ve Uluslaşma bilincinden korkanları, Karşı Devrimcileri ve Türkiye'yi Kemalizm'in "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" rotasından saptırmak isteyenleri çok sevindirdiği de bir o kadar gerçektir. “Atatürk laikliği; yalnız uygarlığın, demokrasinin ve özgürlüğün değil, aynı zamanda iç barışın ve ulusal birliğin de güvencesidir. Laiklik karşıtı şeriat propagandasına izin vermek, Türkiye'nin geleceğinin yok edilmesini ve Türkiye Cumhuriyeti'nin intihar etmesini benimsemektir." diyen Muammer Aksoy da, cesur ve kararlı Kemalist Devrimcilerde  ödünsüz Cumhuriyetçilerde ,sözlerine sonuna kadar güvenilen aydın insanlar  oldukları için hedef seçildiler. Senede bir gün evlerinin önüne, gömütlerine karanfiller bırakıp övgüler düzen bazılarının; bu aydın insanların söylediklerini benimsememeleri, savundukları fikir ve düşünce uğruna can verdiklerini unutmuş olmaları ne acıdır!  Dediği gibi Mumcu'nun: "Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil." Türk Ulusu’nun siyasi cinayetlere kurban giden yiğit evlatlarını da, katilleri ve azmettiricilerini de unutturmayacağına ve hesabını bir gün mutlaka soracağına yürekten inanıyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; Kemalizm'in namus sesini bir sis çanı gibi yurdumuz semalarına asarak Yeniden Atatürk Cumhuriyeti’ne ulaşma kararlılığımızla; yitirdiğimiz bütün vatanseverlerimizi minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Mücadeleleri ışığımız, fikirleri baştacımız,yolları yolumuzdur!” ifadelerini kullandı.

Program, Uğur Mumcu anısına Atatürk büstüne çiçek bırakılmasıyla sona erdi.

MELİSA ADINISEVER-HALE PAK