GÜMÜŞ (ALİ BEY) DEĞİRMENİ RESTORASYON PROJESİ TAMAMLANDI
-BAŞKAN ERCENGİZ “HEDEFİMİZ SUYLA BUĞDAYIN BULUŞTUĞU BU GÜZEL YAPIYI ASLINA UYGUN HALE GETİRİP SANAYİ MÜZESİ HALİNE DÖNÜŞTÜRMEK” DEDİ
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı 2019 Yılı Turizm Altyapısının Geliştirilmesi Mali Destek Programı kapsamında destek almaya hak kazanan, Burdur Belediyesinin yürütücüsü olduğu, “Gümüş (Ali Bey) Değirmeni Restorasyon ve Yeniden İşlevlendirme” projesi tamamlandı. Proje çerçevesinde, Burdur ili Değirmenler Mahallesi’nde atıl durumda bulunan tarihi su değirmeni restore edildi ve bir turizm tesisi olarak bölgemize kazandırıldı.
Konu hakkın 2022 yılının ilk basın açıklamasını Çağdaş Burdur Gazetesi Muhabirimize yapan Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, “Göller Bölgesinin incisi olan Burdur’umuz, göllerin, akarsuların, mağaraların ve yeraltı sularının yer aldığı yörede binlerce yıl boyunca uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Eski Çağlarda Limobrama ( Göl Kenti) olarak anılan Burdur'un günümüze taşıdığı tarihsel ve kültürel zenginlik göz kamaştırıyor. Böylesine zengin su kültürünün toprak yapısını geliştirdiği Hacılar'daki ilk çiftçi topluluklarından günümüze yörede suyun yarattığı bereketi, o döneme ait birçok yerleşim yerinde görebiliyoruz. Zengin su kaynakların yer aldığı Çine Ovasından Kaya Pınar’ a, Burdur Çayına uzanan suyun yolculuğunda tarımsal alanlara nasıl hayat verdiğini biliyoruz. Günümüzde başta Burdur Gölü olmak üzere çevredeki göllerdeki suların hızla çekilmesi insanlardaki su özlemini daha da çok artırıyor. Başta Burdur Gölü olmak üzere Havzadaki su kaynaklarından daha çok yararlanmak isteyen Belediye çabalarına sadece kent halkını değil tüm insanlığı ortak ediyor. Kentin binlerce yıllık tarihsel geçmişinden günümüze uzanan su kültürü, su varlıklarıyla buna bağlı oluşan kültür yapılarını hala ayakta tutmaya çaba harcıyor. Yörenin kültürüyle harmanlanmış folklorik zenginliği yediden yetmişe yörenin zeybek gönüllü insanlarının dilinden düşüremediği ‘On ikidir şu Burdurun dermeni’ türküsüyle yaşıyor. Ama Anadolu'nun zengin türkü kültürüne armağan eden burdurun su değirmenleri birer birer yok oluyor. Burdur Belediyesi olarak endüstriyel kültürümüzün mirası, yörenin buğdayını işlemiş ve günümüze kadar geçen süreçte ayakta kalmayı başarmış Gümüş (Ali Bey)'ün Değirmeni satın alınmıştır. 2016 yılında yapılan planlamalarla 2017 yılında tarihi değirmenin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelen tamamlanmış ve Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’ndan onay aldık. Hedefimiz suyla buğdayın buluştuğu bu güzel yapıyı aslına uygun hale getirip sanayi müzesi haline dönüştürmek” dedi.
“Müze işlevinin yanı sıra sürekli yaşayan bir alan olarak servis alanları ve çevresinde düzenlenmiş rekreasyon alanları ile birlikte yeme- içme ve dinlence alanı olarak çok kısa zaman sonra vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” sözlerinin altını çizdi.
BAKA GENEL SEKRETERİ GÜLER BİLGİ VERMİŞTİ
BAKA Genel Sekreteri Volkan Güler, proje hakkında daha önce verdiği bilgide; “ “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten Ajansımız, eko turizm alanındaki yatırımları desteklemeye devam ediyor. Kalkınma ajansları son dönemde özellikle sonuç odaklı programlar vasıtasıyla kalıcı etkiler oluşturmaya çalışıyor. Bu bağlamda 2019 yılı içerisinde çeşitli alanlarda teklif çağrısına çıktık. Bu alanlardan birisi de turizmdi. Turizm alanında yaptığımız teklif çağrıları kapsamında özellikle eko turizm hüviyeti önde olan projeleri desteklemeye gayret gösterdik. Bunlardan birisi de Gümüş (Ali Bey) Değirmeni. Projemizle birlikte yaklaşık 2,1 milyon TL’lik bir yatırım gerçekleşecek. Bunun 1,6 milyon TL’sini inşallah Ajans olarak finanse etmeye çalışacağız. Burdur Belediyemizle birlikte yürütüyoruz projemizi. Burdur değirmenleri ile meşhur. Bulunduğumuz coğrafyada yaklaşık 12 adet değirmenin bir aks üzerinde yer aldığı bir mekândan söz ediyoruz. Burada birkaç tanesini inşallah böylelikle ayağa kaldırarak bir canlanmayı sağlayacağız. Eko turizm bizim için çok önemli. Antalya, Isparta, Burdur coğrafyası zaten turizm anlamında ülkemizin en önde gelen coğrafyası denilebilecek düzeyde. Deniz-kum-güneş turizmine ilave olarak coğrafyamızın sahip olduğu kültürel değerlerimizi de turizm faaliyetlerine dâhil etmek istiyoruz.” ifadelerini kullanmıştı. Halil İbrahim Kara