EŞREF YURDASİPER/ ÇİFT SİNEKLİ ÇAY
Emekli öğretmen Eşref Yurdasiper’in anılarını anlattığı köşe yazıları her Pazar Çağdaş Burdur Gazetesi’nde..
ÇİFT SİNEKLİ ÇAY
Yaşamım boyunca ilginç anılarım oldu. Zaman zaman yakınlarım bu anıları yazıya dökmemi istiyorlardı. Bende bu düşünceye sıcak baktım, ancak bugün başlayabildim. Düne göre geç, yarına göre erkendi.
Köyümüzden çıktık, eğitim hayatımızı da bitirdik ve en sonunda öğretmen olduk. Ankara’ya gidip orada kura çekimi için toplandık. Salonda sadece Burdur’dan gelen öğretmen adayları vardı. Sağımıza solumuza bakınca hep tanıdık yüzler.. Yanımda da ev arkadaşım vardı. Görevliler geldi, ellerinde bir torba vardı. Tayin olacağımız iller o torbanın içindeymiş meğer. İsmi çağrılan sahneye çıkıyor, torbanın içine elini daldırıyor kağıtlardan bir tanesini tutup görevliye veriyor. Görevli açıp okuyor, gideceği şehrin adını söylüyor. Merak ve heyecanla beklerken bir anda arkadaşımın adı anons edildi. Hemen gidip torbaya elini soktu ve birisini çekti. Görevlinin yüksek sesi; “Şanlıurfa” dedi. Arkadaşım yanıma geldi; “Sen de Şanlurfa’yı çek, beraber gidelim.” dedi. Sonra benim adım anons edildi. Sahneye çıktım, salonda sadece benim arkadaşımın sesi “Urfa, Urfa” diye bağırıyordu. Torbanın içine elimi daldırdım. Sanki elimle koymuş gibi Urfa’yı bulmaya çalışıyordum. Görevli kişinin suratı asıldı. Kağıdı görevlinin eline sıkıştırdım. Adam açtı daha okumadan benim gözler o ili gördü. Görevli “Şanlıurfa” dedi. Benim arkadaş başladı oynamaya……
Şanlıurfa’ya gittiğimizde orada görev yerimiz de belli oldu. Viranşehir’miş meğer. Oraya vardığımızda görev yapacağımız köyleri de öğrendik. Köylere dağılmadan bir yerde karnımızı doyuralım dedik. Lokantaya gittik. İçerisi dumanaltı. Yukarı da iki tane çıplak koyun eti. Bütün olarak siparişi verdik. Yemekler geldi, yedik. Daha sonra çay içmek için garsonu çağırdık. Garson çayları getirdik. Çayların üzerinde iki tane sinek ölüsü vardı. Garsona “Bakar mısınız, ben çift sinekli çay içmiyorum. Benim ki tek sinekli olsun.” Dedim. Benim bardağı götürmeye kalktı, bu dursun dedim. Belki de götürüp sinekleri atıp geri getirecekti..
EŞREF YURDASİPER (KÖŞE YAZISI)