Flaş Haber Yeni

EMEKLİ MAKÜ PERSONELLERİ VEFA YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ

EMEKLİ MAKÜ PERSONELLERİ VEFA YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin emekli personelleri, düzenlenen ‘Vefa Yemeği’nde bir araya geldi. Vefa Yemeği programı, Rektör Adem Korkmaz’ın konuşmalarını yapmasıyla başladı. Programın devamında . Rektörü Korkmaz tarafından emektar akademisyenlere plaket armağan edildi. Rahmetli olan akademisyenlerin plaketlerini ise ailelerine takdim edildi. Plaket takdimi, hatıra fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi. Akabinde ise konuşma yapmak isteyen emekli akademisyenler konuklara hitap ettiler. Konuşmaların ardından yemek programına geçildi. Program süresince konuklara canlı müzik dinletisi yapıldı.

KURUMLARI GELECEĞE TAŞIMAK BÜNYESİNDEKİ EMEÇİLERİYLE MÜMKÜN

Rektör Korkmaz konuşmasında; “Kurumlar varlıklarını gelişimlerini insanlara borçlu bir kurum sadece resmi olarak kurulmasıyla tüzel kişilik kazanıyor belki ama bu kurumun mevcudiyetini varlığını geleceğe taşıyan bünyesinde kurulduğu insanlarıyla, çalışanlarıyla, emekçileriyle mümkün. Mehmet Akif Ersoy üniversitesi de bu bağlamda öğretmen okulundan başlayan serüveni, Burdur Meslek Yüksekokuluyla daha sonra Veteriner Fakültesiyle, Bucak Hikmet Tolunay Meslek Yüksekokulu, Gölhisar Meslek Yüksekokulu ve Ağlasun Meslek Yüksekokuluyla başlamış ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi kurulduktan sonra da 2006 yılından sonra çok hızlı ve güçlü bir gelişme göstererek bugün onlarca birimi fakültesi, yüksekokulu, meslek yüksekokulu, enstitüsü bini geçmiş akademik personeli, toplam olarak iki bin sayısına yaklaşmış geniş bir aile haline gelmiş bir gelişim gösteren kendisiyle beraber kurulmuş üniversiteler arasında da çok açık bir farkla her yönden hem akademik gelişim, hem teknik gelişim, kampüs alt yapısı ve çok daha önemlisi ürettiği değerlerin bölgesine etki edecek ve bölgesinin gelişimine katkı verecek bir vizyona ulaşmış güzide bir üniversite haline geldiğini çok açıklıkla söyleme noktasındayız.

CEZAEVİ BİNASI MESLEKİ EĞİTİM VE GİRİŞİMCİLİK KAMPÜSÜ OLACAK

Bugün Mehmet Akif Ersoy üniversitesinin bir birimi olan Ağlasun meslek yüksekokulunda 2006 yılına kadar öğretim görevliliği, öğretim üyeliği ve idari görevde bulunmuş müdür yardımcılığı, müdürlük yapmış birisi olarak üniversitemizin kuruluşunun temellerinde yer alan birisi olarak üniversitemizin gelişimini başından beri idaresini gözlemleyen birisiyim. Son 7 yılda da bu gelişimin bizatihi içinde idari sorumluluk üstlenerek yöneticiliğin sorumluluğunu üstlenmiş birisi olarak gelişimin içerisinde yer aldım. Gerçekten İstiklal Yerleşkesinin ortaya çıkması, şimdi de merkezin yeniden sağlık kampüsü olarak canlanması, önümüzdeki dönemde de cezaevinden üniversitemize devredildikten sonra da üçüncü bir merkez kampüsü olarak, mesleki eğitim ve girişimcilik kampüsü olarak yeni bir formda yeni bir düzende gelişmesini sürdürecek bir noktaya gelmiş bulunuyoruz.

BUGÜNLERE, HERKESİN HER İŞİ YAPTIĞI GÜNLERİ GÖREREK GELİNDİ

Tabi bu gelişmeler çok kolay olmuyor. Bunun görünen yüzü var. Bizler yöneticiler olarak genellikle bunun görünen yüzünde yer alıyoruz.  Bir üniversite Rektörü, Rektör Yardımcıları, Dekanlarımız bu hizmetin, yürütülen faaliyetlerin, çalışmanın, organizasyonun önünde gözüken kişileriz ama tabi ki hikâye bundan ibaret değil. Karınca misali kurulduğu andan itibaren, kurulmadan önce Mehmet Akif Ersoy üniversitesi kurumunun gelişiminin her aşamasında yer almış çok değerli çalışanlarımız; akademisinden idari personeline, güvenlik personelinden teknisyenine kadar onlarca farklı görev tanımı içerisinde, hele hele ilk yıllarda iş bölümünün olmadığı herkesin her işi yaptığı; Dekanının yeri geldiği zaman temizlik hizmeti gördüğü, müdürünün kömür taşıdığı günleri görerek geldik. Kurulan üniversiteler böyle gelişiyor. Böyle gelişti. Bugünler tabi unutuldu, geride kaldı. Neden? çünkü birçok iş artık kurumsal güçlü bir bütçeye kavuştu.

BU PROGRAMI VEFAMIZI GÖSTERMEK AMACIYLA TERTİP ETTİK

Üniversiteler geldiği nokta itibarıyla devletimizden en güçlü bütçeleri almış kurumlardan birisi. Ama başlangıçta işler o kadar kolay değildi. Dinlediğimiz hikâyeler var, yaşadıklarımız var. İşte bu süreçte bu işler bu üniversitelerin gelişiminde elbette kurulma sürecinde sivil toplum örgütlerinden, iş adamlarına, siyasetçilerimizden şehrin yöneticisi idari amirlerine kadar bir çok insan bir üniversitenin kuruluş hikâyesinde çok önemli roller üstleniyorlar. Bunlara da tabi ki saygı ve minnet duyuyoruz. Biz bugün burada kendi içimizde kendi ailemizin içerisindeki hayatının çok önemli kısmını bu kurumun gelişimine adamış üniversitemizden yaş haddi ya da hastalık ya da başka bir sebeple emekliye ayrılmış çok değerli personelimizin, aramızdan kaybettiklerimiz vefat edenlerin bir araya gelerek geçmişi yaad etmek amacıyla vefamızı birbirimize karşı göstermek amacıyla bugün bu programı tertip ettik.

MAKÜ PERSONELİ EMEKLİLİKTEN SONRA DA MAKÜ’LÜ

Elbette üniversitenin kuruluşunda üniversite dışında da kuruluşa destek vermiş kişiler var. Bunlar için de ayrı bir program tertip edeceğiz ama biz öncelikle kendi bünyemizdeki personelimizle bir araya gelmek, emek vermiş oldukları, kuruluşunda ya da sürecinde yer aldıkları kurumdaki hem gelişmeleri görmeleri hem de kendilerini burada bu kurumun içerisinde aidiyetlerini yeniden hissetmeleri için bu programı tertip ettik. Çünkü mekânlar bir müddet sonra soğur eğer bir yere bir müddet gitmediğiniz zaman orayla aranızda bir mesafe oluşur. Maalesef böyledir. Daha önce beraber olduğunuz insanlara oradan ayrılmaya başlayınca sizi soğuk binalar karşılamaya başlar. Onun için ara vermemek gerekir. Biz bir şekilde üniversitemizden ayrılmış, emekli olmuş olan personellerimizle ailemizin bireyleriyle bu soğukluğu gidermek, kendi kurumlarına her zaman istedikleri gibi istedikleri zamanda gelebilmeleri için o sıcaklığı temin etmek amacıyla bugün bir araya gelmiş bulunuyoruz.

REKTÖR KORKMAZ TEŞEKKÜR ETTİ

Evet üniversitemiz gerçekten gelişme itibarıyla bugün içerisinde bulunduğumuz tesis dahil olmak üzere onlarca güçlü sosyal ve kültürel alt yapıya geldik. Allaha şükürler olsun. Bunların bir kısmı da önemli bir kısmı da bizim sorumluluğunu üstlendiğimiz döneme denk geldi. Biz de bu çalışmaları çalışmaların planlanmasından projelendirilmesinden bütçelerinin bulunmasından ve yatırımın gerçekleşmesine çok daha önemlisi bu yapılan yatırımların sağlıklı bir şekilde devam ettirilmesi noktasında sizi temin ederim ki çok büyük çaba sarf ediyoruz. Çünkü Mehmet Akif Ersoy üniversitesi ismini taşıdığı Akif’in şahsiyetinin ve kişiliğinin de bizim üzerimizde oluşturmuş olduğu önemli sorumlulukların bilinci içerisinde hareket ediyoruz. Bu anlamda ben bu geceye iştirak etmeniz ve bizim bu davetimize icabet ederek burada bizi yalnız bırakmadığınız için ve ayrıca üniversitemize yapmış olduğunuz çok değerli anlamlı katkılarınız için ülkemizin milletimizin gelişimine vermiş olduğunuz emekleriniz, çabalarınız için ve bu geniş aile fotoğrafının çekilmesinde ortaya koymuş olduğunuz iradenin hepsi için hepinize teşekkür etmek istiyorum. Sağ olun var olun.” Dedi.

Mine KAYA