DR. ÜMİT CAN YAZGAN’DAN HAYAT DENGESİ İÇİN ÖNERİLER

Sinapol Klinik’ten Ümit Can Yazgan, kaygı ve umursamazlık arasındaki dengeyi ele aldığı açıklamasında, bu iki uç arasındaki dengeyi sağlamak için bireylerin hangi noktalara dikkat etmesi gerektiğini detaylandırdı.

Yazgan, bireylerin kaygı ve umursamazlık arasında dengeli bir yaşam sürdürmesi gerektiğini vurgulayarak, bu dengeyi kurmanın yollarını anlattı.

1. Kaygı hayatımızda neden var?

“Kaygı, tehlikelere karşı bizi koruyan ve riskleri fark etmemizi sağlayan doğal bir mekanizmadır. Hayatımızda tamamen kaygısız olmak mümkün olmasa da, bu duyguyu yönetilebilir seviyede tutmak önemlidir. Aşırı kaygı, anı yaşamamızı engelleyebilir ve bizi duygusal olarak yorabilir. Kaygıyı yönetmek, yaşam kalitemizi ve mutluluğumuzu artırmanın temel yollarından biridir.”

2. Aşırı hassasiyet neden tehlikelidir?

“Aşırı hassasiyet, bizi ayrıntılara gereğinden fazla odaklanmaya itebilir. Her ayrıntıya takılmak, kontrol edemeyeceğimiz durumlar karşısında yorulmamıza neden olur. Olayları olduğu gibi kabul etmek ve kontrol edemediklerimizi kabullenmek, sağlıklı bir ruh halinin anahtarıdır. Bu yaklaşım, duygusal dengeyi korumamıza yardımcı olur.”

3. Hayatta denge neden bu kadar önemli?

“Denge, sağlıklı ve mutlu bir hayatın temelidir. Kaygılarımızla yüzleşmek ve geleceğe yönelik planlar yaparken anı yaşamayı unutmamak, hayatın akışında dengeyi sağlar. İlişkilerde de denge, hem kendi ihtiyaçlarımızı hem de başkalarının ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayı gerektirir. Destekleyici sınırlar ve karşılıklı saygı, sağlıklı ilişkiler kurmanın temelidir.”

4. Sağlıklı bir yaşam için hangi ilişkiler önemlidir?

“Hayatımız şu beş temel ilişki üzerine kurulmalıdır:

1.Kendimizle İlişkimiz: İçsel huzur ve kendimize karşı dürüstlük.

2.Aile ve Yakın Çevremizle İlişkimiz: Güvene dayalı ve destekleyici bağlar.

3.Toplumla İlişkimiz: Sosyal bağlar kurmak, bir yere ait hissetmek ve çevremize duyarlı olmak.

4.Doğa ile İlişkimiz: Doğayla uyum içinde yaşamak ve doğaya saygı göstermek.

5.Hayat Amacımızla İlişkimiz: Anlam ve değer bulduğumuz hedeflere yönelmek.

Bu ilişkiler, bizi zorluklara karşı daha dirençli kılar ve yaşamımıza anlam katar."

5. Umursamaz olmak bir çözüm mü?

Tamamen umursamaz olmak, hayatın stresinden kaçmanın bir yolu gibi görünse de, uzun vadede sağlıklı bir tercih değildir. Umursamazlık bizi zorluklardan koruyor gibi görünse de, hayatı tam anlamıyla yaşamamızı engelleyebilir. Anlamlı bağlar kurmak, sorumluluk almak ve hayata değer katmak, kişisel tatmin açısından son derece önemlidir.

6. Umursamazlık neden tehlikeli olabilir?

Aşırı umursamazlık, bireyin çevresiyle olan bağlarını zayıflatır, ilişkilerde mesafeye ve yalnızlaşmaya yol açabilir. İnsan, tamamen umursamaz olmaya çalışırken aslında korkularından veya hayal kırıklıklarından kaçıyor olabilir. Bu durum, kişinin kendini dış dünyadan soyutlamasına neden olur ve sosyal bağları zayıflatır.”

7. Kaygı ve umursamazlık arasında nasıl bir denge kurabiliriz?

“Hayatın getirdiği zorlukları ve sorumlulukları kabul etmek, ancak kendimizi yıpratmamak için sınır çizmek önemlidir. Doğru olan, neyin önemli olduğunu seçici bir şekilde belirleyerek dengeli bir umursama yaklaşımı geliştirmektir. Bu yaklaşım, hem kişisel mutluluk hem de anlamlı bir yaşam sürmek için en ideal yoldur.”

Sonuç: Dengeli Bir Hayat İçin Umut

“Hayatta kaygı ve umursamazlık arasında bir denge kurmak, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımız için kritiktir. Hayatın karmaşasında neyi önemseyeceğimizi dikkatle seçmek ve anlamlı hedefler belirlemek, yaşamın yükünü hafifletmenin en etkili yoludur. Umut ve dengeyle yaşamak, bizi daha tatmin edici bir hayata taşır.

Kaygılarınızla barışın, gereksiz detaylardan sıyrılın ve anı yaşamayı unutmayın.

Unutmayalım ki, hayatın yükünü hafifletmenin sırrı dengede saklıdır.”

Melisa Adınısever