DR. BEYHAN OKTAR; "BURDUR GÖLÜ, DÜNYA ÖLÇEĞİNDE OLAĞANÜSTÜ BİR EKOSİSTEMDİR"

Burdur Gölü’nün Geleceği Masaya Yatırıldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Burdur Valiliği ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin iş birliğiyle düzenlenen “Burdur Gölü Kuruyan Kıyı Alanlarının Korunması, Ekolojik Düzenlenmesi ve Sürdürülebilir Kullanımı" konulu teknik çalışma toplantısı, 24 Mart 2025 tarihinde MAKÜ Lavanta Tepesi Otel’de başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açılan çalıştayda, Burdur Gölü’nün mevcut durumu, iklim değişikliğinin etkileri ve alınması gereken önlemler masaya yatırıldı.
"Göl su seviyelerinde azalmalar meydana geldiğinden özellikle gölün kıyı kısımlarında yoğun tuz miktarı gözlenmekte, çevrede yaşayan insanlar ve diğer canlılar olumsuz etkilenmektedir"
Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar, Burdur Gölü’nün biyolojik çeşitliliği ve ekosistem açısından önemine dikkat çekti. Oktar konuşmasında; “Doğası, kültürü ve biyolojik çeşitliliğiyle tüm dünyanın hayran kaldığı bu coğrafyada genel müdürlüğümüz sorumluluğunda bulunan doğal sit alanları, tabiat varlıkları ve özel çevre koruma bölgelerinin sahip olduğu doğal değerlerin korunması, izlenmesi ve koruma kullanma dengesi içerisinde sürdürülebilirlik anlayışıyla gelecek nesillere aktarılması en temel görevimizdir. Bu temel görevimizin ülkemiz ve dünyamız için öneminin bilinciyle korunan alanlarımızın her geçen gün artırılması, iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması ve tüm canlılar için sürdürülebilir çevre koşullarının sağlanması gayreti içerisindeyiz. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü olarak doğal sit alanları, tabiat varlıkları ve özel çevre koruma bölgelerinde tespit, tescil ve onay işlemleri, imar planları, biyolojik çeşitlilik araştırmaları ve yönetim planları gibi çok geniş yelpazede çalışmalar yürütmekteyiz. Bu çalışmalar kapsamında ülkemizde habitat niteliği yüksek çeşitli ekosistem hizmetleri sunan sulak alanların korunması, iklim değişikliği antropolojik eğilimler karşısında antropojenik etkiler karşısında dirençlerinin artırılması amacıyla eylem planları hazırlıyor; su kalitesi tespiti, dip çamuru ve yüzey temizliği gibi çalışmaları yürütüyoruz. Ülkemizdeki birçok önemli ekosistem ve sulak alanda olduğu gibi, Burdur Gölü ve havzasının korunması amacıyla göl aynası ve kıyı kesimi birinci derece doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir. Sonrasında, Antalya, Burdur, Isparta illerinin doğal sit alanlarının ekolojik temelli bilimsel araştırma projesi hazırlatılarak, Burdur Gölü ve çevresi doğal sit alanı, sit statülerinin güncellenmesi doğrultusunda çalışmalar başlatılmıştır. Ekolojik temelli bilimsel araştırma çalışması ile göl ve çevresinin yüksek habitat, peyzaj ve jeolojik değeriyle barındırdığı nesli tehdit alında olan endemik birçok flora ve fauna elemanına ilişkin sonuçlar elde edilmiştir. Burdur Gölü, barındırdığı endemik türler ve sahip olduğu biyojeokimyasal özellikleri ile dünya ölçeğinde olağanüstü bir ekosistem olup, kuşlar ve diğer canlılar için habitat oluşturması ve sağladığı diğer ekosistemleriyle birlikte ülkemizin önemli su kaynaklarından biri olarak öne çıkmaktadır. Ancak son yıllarda yaşanan iklim değişikliği ve antropojenik etkilerin ülkemizdeki sulak alanlarının birçoğu üzerinde olumsuz etkilerini görmekteyiz. Çeşitli kuş çeşitlerinin göç dönemlerinde önemli bir uğrak olması özelliğiyle de Burdur Gölü’müz bu durumdan en çok etkilenen alanlardan biridir. Göl su seviyelerinde azalmalar meydana geldiğinden özellikle gölün kıyı kısımlarında yoğun tuz miktarı gözlenmekte, çevrede yaşayan insanlar ve diğer canlılar olumsuz etkilenmektedir. Burdur Gölü ve çevresindeki ekosistemlerin korunması için bakanlığımızca yapılan çalışmalar kapsamında 2022 yılında Salda ve Burdur Gölleri’nin dünün bugünü ve yarını konulu uluslararası çalıştayımızı yine MAKÜ’nün destekleriyle gerçekleştirdik. Sonuç bildirgesini tüm katılımcılarla hazırlayarak ilgili kurum ve kuruluşlara ilettik. İzleme çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bugünkü toplantımızın da bu çalışmalarda ne aşamada olduğumuzu görmemizi sağlayacağına, Burdur Gölü ve çevresinin güncel durmunun ortaya konulması noktasında bizlere yol gösterici olacağına inanıyoruz. Bugün burada yapılan tüm bilimsel çalışmaların ortaya konması, sorunların çözüm önerilerinin geliştirerek bir yol haritasının oluşturulması için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak ülkemizin hassas ve önemli habitatlarının su kaynaklarını korunmasına yönelik her türlü tedbiri almak ve bu alanları ve habite etmeye yönelik çalışmalarımızı yüksek çevre hassasiyeti ve bilinciyle sürdürmeye kararlıyız. Burdur Gölü’müzün sahip olduğu ender ekolojik ve doğal değerlerin korunmasına yönelik yapılan tüm çalışmaların bugün bu platformda paylaşılması ve elde edilen bulguların ekosistem temelli yaklaşımlarla alınacak tedbirlere yansıtılması için Bakanlığımız olarak gösterdiğimiz hassasiyet ve gayretimize destek olarak bizleri yalnız bırakmadığınız ve katkılarınızı esirgemediğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çalıştayımızın ülkemize hayırlı olmasını diliyor gerek bölge halkı gerek ilgili kurumlar gerekse sivil toplum kuruluşlarının bu konuda daha duyarlı olmasını ve bölgenin ekosisteminin devam etmesi için her birimizin üzerimize düşen görevleri yapması canı gönülden temenni ediyor çalıştayı yürüten kıymetli bilim insanlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. “ dedi.
Melisa Adınısever