DİYANET SEN’DE KONGRE HEYECANI SONA ERDİ
- BÜNYAMİN ÖZDAŞ YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ
Türkiye Diyanet ve Vakıf Görevlileri Sendikası (Diyanet-Sen) 4’üncü olağan genel kurulunu tamamladı. Tek liste halinde yapılan genel kurulda Bünyamin Özdaş yeniden başkan seçildi. Geçtiğimiz Pazar Günü Burdur Öğretmenevi Müdürlüğü Nurcihan Velicangil Kültür Merkezi’nde yapılan genel kurul toplantısına Diyanet-Sen Genel Başkanı Ali Yıldız, Burdur İl Müftüsü Enver Türkmen, Ak Parti Burdur İl Başkanı Volkan Mengi, Memur Sen İl Temsilcisi Murat Bulut, Önceki Dönem Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya ile sendika üyeleri katıldı. Tek liste halinde yapılan seçimlerde yönetim kurulu şu şekilde oluştu:
Bünyamin Özdaş, (Başkan) Cemil Çiçek, İsmail Taşlıoğlu, Murat Erdoğan, Erdoğan Göksel, Özcan Tay, Adem Sert.
Denetleme Kurulu; Cemil Göçer, Veli Dede Çalışkan, Recep Yıldız, Bekir Çiçek ve Adnan Cessur.
GENEL B AŞKAN ALİ YILDIZ KAZANIMLARDAN BAHSETTİ
Diyanet sen Genel Başkanı Aliş Yıldız yaptığı konuşmada kazanımlardan bahsetti. Yıldız, şube başkanları ve ilçe temsilcilerimizin gayretli çalışmaları ile sendikalarının her geçen gün yeni üyelerle büyüdüğünü söyledi.
ÖZDAŞ; “İLKELİ SENDİKAL ANLAYIŞIYLA BU MİLLETİN YENİDEN DİRİLİŞİNDE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEKTİR”
Kongrenin açılışında selamlama konuşmasında bulunan Diyanet sen Burdur Şubesi Başkanı Bünyamin Özdaş; “1998 yılında erdemliler hareketiyle filizlenen Diyanet-Sen, bugün Anadolu’yu kuşatan ulu bir çınar haline gelmiştir. Bunun için ne kadar şükretsek, ne kadar hamdetsek azdır. Bu vesileyle başta kurucu liderimiz Ahmet Yıldız olmak üzere ilk tohumları ekenlere, bu kutlu yürüyüşte, ilk adımı atanlara bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyor; rabbimden rahmet ve merhamet diliyorum.
Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur. 2004’te yetkiyi almadan önce Başkanlığımız teşkilat yasası olmayan derme çatma yönetmeliklerle yönetilen, 34 bin kadro açığı olmasına rağmen sadece 1 kadro tahsis edilen, kamu görevlileri arasında en düşük ücrete layık görülen kesimdi.
Yetkiyle birlikte öyle güzel gelişmelere, öyle güzel kazanımlara imza atıldı ki gerçekten öncesiyle karşılaştırdığımızda “Diyanet-Sen’in yetkili olduğu dönem din görevlilerinin altın çağı olmuştur. Adalet ve vicdan sahibi her görevlimiz bu konuda hakkımızı teslim eder diye düşünüyorum.
Biz Diyanet-Sen olarak; "İnsanın dünyadaki imtihanı ahde vefa'da gayrettir" anlayışıyla yola çıkan, "Hak yolunda feda" olmanın hakkını verme gayretiyle ter akıtan, akıttığı terle, cefaya talip oluşuyla berekete mazhar olan ve 90 bini geçen üyesinin güvenini güce, gücünü kazanıma dönüştüren teşkilat olarak; 24 yıldır kuruluş ilkelerimizden taviz vermeden yolumuza devam ediyoruz. öncü medeniyet, güçlü sendika, büyük türkiye" hedef yüz bin üye” diyor ve yüz bine gün sayıyoruz.
100 Bin; yeni başlangıçlara, yeni kazanımlara, yeni ufuklara, kararlı adımlarla güvenli yarınlara, yeniden büyük Türkiye'ye ve adil bir Dünya'ya hizmet etsin, vesile olsun istiyoruz.
Türkiye'nin en büyük emek hareketi olarak varlık nedenimizi; Bütün kamu görevlilerini, emeğin ve ekmeğin değerini bilen herkesi davasına ortak eden, yan yana duran, kol kola giren, bereket ve heybeti oluşturan, ülkeyi ve dünyayı dönüştüren bir Diyanet-Sen olarak görüyoruz. Zirveyi; değerlerimiz üzerinden; insanı ve insanlığı ihya olarak görüyoruz. Üyelerimizdeki dava bilinci, vefa duygusu, bütün bu duyguları yüreklerinde taşıyan binlerce din gönüllüsü, başarıya olan inancımızı artırıyor ve yolumuzu kolay kılıyor.
Değerli Meslektaşlarım "İnsan nisyanla maluldür" Unutur derler. Biz unutmayanlarız. Türkiye'yi yasaklara boğanları da Bizi yasaklardan kurtaranları da, unutmadık.
Kızlarımızı üniversite kapılarında turnikelere sıkıştıranları da, turnikeleri kıranları unutmadık. Tıpkı; ikna odaları kuranları ve imha kararları alanları unutmadığımız gibi. Biz, 28 Şubat'ta müstağni ve mütekebbir bir edayla "Bin yıl sürecek" diye tehdit savuranları ve Devlet aygıtını; inananlara zulüm çarkına dönüştürenleri unutmadık. Mağdurlara iade-i itibar yapıp onları yeniden göreve döndürenleri de unutmadık ve unutmayacağız.
Medeniyetimizi yok sayıp, değerlerimizi yok etmeye uğraşanları da değerlerimiz üzerinden "Yeniden büyük Türkiye" için milletle birlikte yola çıkanları da unutmadık, unutturmayacağız.
Devleti derinlere çekenlerin tersine, Devlet milletin emrine veriliyor artık. Terörü besleyen sömürü baronlarını, her biri farklı örgütlenen terör taşeronlarını unutmadık unutmayacağız.
Kardeşlik için, milli birlik için, bin yıllık desendeki beraberlik için, Çanakkale Ruhu için, proje üretenleri ve baldıran zehr-i içenleri unutmadık, unutmayacağız.
Bütün kamu görevlilerine verilip de din görevlilerine verilmeyen sendikal hakkı almak için ömrünü ortaya koyan Merhum Kurucu Genel Başkanımız Ahmet Yıldız ve yol arkadaşlarını unutmadık unutturmayacağız.
Diyanet Sen olarak sendikal mücadelemizi insan eksenli, sorumlu sendikacılık anlayışı ile taviz vermeden sürdürmeye devam edeceğiz
Dava ve vefa bilinciyle sendikamıza hizmet veren başta yönetim kurulumuza, İlçe başkanlarımıza, kadın kollarımıza ve bizlere destek verip sahip çıkan 600 üyemize canı gönülden teşekkür ediyorum.
Din görevlilerimizin en ufak bir problemini bile sendika ayırt etmeksizin hemen çözen Başta İl Müftümüze ve İl Müftülük personeline şahsım ve Teşkilatım adına teşekkür ediyorum.
Diyanet Sen Burdur Şubesinin kuruculuğunu yapıp sendikayı ilimizde bugünlere getirip emeklilik sebebiyle aramızdan ayrılan Necati Varol abimize teşekkür eder hayırlı ömürler dileriz.
Hakkın ve haklının temsilcisi olan Diyanet-Sen Burdur Şubemiz siz üyelerimizin desteğiyle, ilkeli sendikal anlayışıyla bu Milletin yeniden dirilişinde hizmet etmeye devam edecektir inşallah.” dedi. Halil İbrahim Kara