DEVELER, DAVULLAR, ALACALAR: BURDUR’DA UNUTULMAZ YÖRÜK ŞENLİĞİ

Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Burdur’da coşkulu bir Yörük Şenliği düzenlendi.
Türkiye’nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu Mağarası’nda gerçekleştirilen etkinlik, vatandaşların yoğun katılımıyla bayram havasında geçti.
Burdur Valiliği koordinasyonunda düzenlenen şenlikte Yörük kültür dernekleri, mahalli sanatçılar, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş yer aldı. Etkinlik, davul zurna eşliğinde gerçekleştirilen geleneksel göç yürüyüşüyle başladı. Protokol üyeleri develer, atlar ve yöresel kıyafetli vatandaşlarla korteje katıldı.
Şenlik alanında kurulan el sanatları stantlarını gezen protokol üyeleri, ürünler hakkında bilgi aldı. Ardından Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan, geleneksel yöntemle keşkek döverek kazanları açtı, katılımcılara yemek ikramında bulunuldu.
“Yörükler bu toprakların teminatıdır"
Yörük Kültür Araştırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Aleattin Kalkan yaptığı konuşmada, yörüklerin Anadolu’nun asli unsurlarından olduğunu vurgulayarak, "Yörük demek; vatana, millete, bayrağa sadakat demektir. Onun içindir ki; kullandığı keyfiyedeki renkler bayrağı, bolluk bereketi, hoşgörülülüğü, İslamiyeti, kardeşliği temsil eder. Yörük demek; 780 bin metre kare olan bu cennet vatanın sigortası ve garantisi demektir. İnşallah öyle olmaya devam edecektir. Bugün burada yörük Türkmen geleneklerinde yaşam biçimlerinden bir faaliyeti olan kışlaktan yaylaya göçümüzü yaptık. Yaklaşık mevsim şartlarına göre 5-6 ay sürecek yayla yaşamı süreci başlamış oldu. Yörükler yaylalarda doğa şartlarına hiçbir tabiata zarar vermeden kendi veterineri, kendi doktoru, üreticisi, çiftçisi, işçisi, sanatkarı olan topluluklardır. Yörüklerde yıkmak, kırmak, dökmek, bölmek, israf etmek yoktur. Bölüşmek ve paylaşmak vardır. Doğayı canlıyı yaşatarak yaşamaya çalışan helal rızık peşinde dağ bayır demeden koşan, emekçi, üreten devletine bayrağına saygılı, örf adet gelenek göreneklerine şiyar eden kişilerdir. Yörükler Oğuz Kaan'dan günümüze Türk dünyasının mihenk taşıdır. Bulunduğumuz coğrafya Batı Akdeniz teke yöresinin başkenti kabul edilen göller güller yörükler diyarı Burdurumuzda, biz yörük kültür sivil toplum kuruluşları ve fedarasyonumuz olarak geleneklerimizi göreneklerimizi, folklorumuzu, sipsi, cura, kabak kemanemiz ile yöre müzik kültürümüzü geçmiş dönemlerde günlük yaşamlarda kullanılan ev, tarım, zirai, dokuma, hayvancılık alanlarında kullanılan alet edavat malzemeleri örf adet gelenek ve göreneklerimizi yeni nesil gençlerimize anlatarak göstererek uygulayarak gençlerimize aktarmaya çalışıyoruz. Bilinmelidir ki; geçmişi unutan toplumlar unutulmaya mahkumudur. Bu yıl da yörük Türkmen kültürümüzü bir yaşam biçimini Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında olağanüstü güzellikle özverili ve titiz çalışmayla temsili yörük göçümüzü hep beraber coşkulu bir biçimde yapmamıza vesile olan himayelerinden onur duyduğumuz Burdur Valimiz Tülay Baydar Bilgihan'a tüm yörük kültür derneklerimiz ve fedarasyonumuz olarak şükranlarımızı sunarız. Son olarak kocacacık yörüklerinden Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün sözü ile konuşmamı bitiriyorum. Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." dedi.
"Burdur bir kültür şehridir"
Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan da yaptığı konuşmada, şenliğe gösterilen ilgiden memnuniyet duyduklarını belirterek; "Bugün yörük şenliği yapıyoruz güzel çocuklar. Hepsiyle gurur duyuyoruz. Gencinden yaşlısına, çocuklarımızdan bebeklerimize kadar herkes bugün bu şenlikte inşallah yörük kültürünü tanıyacak, yörük kültürünü yaşayacak. Amacımız ne? yörükler bu ülkenin hakikaten vatanperver, kendi halinde yaşayan, minimal yaşayan çevreci aynı zamanda doğa dostu, aynı zamanda ülkesi, milleti, vatanı, bayrağı söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan kendini öne atan son derece müstesna kültürel unsurlarımız, varlıklarımız, insanımız. Birlikte omuz omuza bu şenliği yapmamızdaki temel amaçta gençlerimize bu şenliği anlatabilmek, aktarabilmek ve yeni nesillerle aynı zamanda gençlerle de bu kültürel aktarımı yaşayabilmek. Bugün bir temamız var. Dün yörük göçüyle başladık. Yörük göçünü yörük duasıyla merkezde yaptık. Burdur merkezde. Bugün Yörük Şenliği'ni yapıyoruz ama bu şenlik sadece bizim çalgıyla çengiyle aynı zamanda sazla sözle eğlencemizin ötesine geçsin dedik. Yöresel çalgılarımız var. Sipsimiz var, curamız var, kabak kemanemiz var. Burdur ve Teke Yöresi aynı zamanda kendi enstürmanını üreten bir yöre. Herkes burada saza söze ve muhabbete yatkın. Dolayısıyla bunu paylaşalım istedik. Gençlerimize çocuklarımıza bu kurslarla bu eğitimlerle bu eğitimi ve aynı zamanda kültürü aktaralım istedik. Burada 137'yi aşkın kadın üreticilerimiz başta olmak üzere yöresel sanatçılarımız var. Biraz önce standtların bir kısmını gezdik. İnşallah birazdan da kalanını yine birlikte gezeceğiz. Bütün bu coğrafyadan bölgelerimizden çok farklı illerimizden gelen kadın üreticilerimiz var. El sanatları ürünlerimiz var. Yöreselden yerelden aynı zamanda işte bizimle ulusalda buluşturmuş olacaklar el sanatları ürünlerini. Burada aynı zamanda az sonra göreceksiniz alaca dokumamız var. Burdur bir kültür şehridir diyoruz. Bunun en önemli unsurlarından bir tanesi de sazı sözü olduğu kadar yemeğidir, kıyafetidir, dokumasıdır, el sanatları ürünleridir. Biraz sonra alaca dokuması sergisi izleyeceksiniz. Halk Eğitim Merkezi'mizin öncülüğünde hanımefendilerin sunumlarıyla bunu icra edecekler. Aynı zamanda Güzel Sanatlar Lisesi'nin bakın biraz sonra belki gezme imkanınız olacak. Bu vesileyle de Güzel Sanatlar Lisesi'nin öğrencilerinin resim sergisini göreceksiniz. Yörük temasını işliyoruz. Sergilerimizde, şarkılarımızda, türkülerimizde. Birlikte olmaktan son derece mutluluk duyduğumuzu ifade ediyoruz. Hepiniz hoş geldiniz. Ayağınıza, gönlünüze sağlık. İnşallah önümüzdeki sezonlarda dönemlerde belki çok daha fazlasını yapmak kısmet olur diye düşünüyoruz. Biz burada bugün valiliğimizin organizasyonunda yöresel sanatçılarımızla, yörük derneklerimizle, yerel yönetimlerimizle, üniversitemizle, muhtarlarımızla, belediyelerimizle organize bir şekilde, ilçe kaymakamlıklarımızla, tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte sizlerleyiz. O yüzden azımızı çok görün. Gönlünüze sağlık. Çok teşekkür ediyorum. İnşallah şenliğin sonunda da bir sonraki ne zaman deme gününü bence yaşayacağız diye düşünüyorum. Çok teşekkür ediyorum." ifadelerine yer verdi.
"Burdurlu bir yörük ailenin çocuğu olarak böyle bir şenliği katkı sunmaktan dolayı ayrıca çok memnuniyet duymaktayım"
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar ise üniversitenin düzenlediği Yörük Çalıştayı’ndan söz ederek;"Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi olarak iki gün önce bir Yörük Çalıştayı yaptık. Yörük kültürünün o kadim kültürün günümüze yansımasını, nasıl bir içeriğinin ve manasının olduğunu anlatmak için önemli bir çalışmaydı. Akabinde bu şenlikle birlikte aslında bir bütünlük sağlanmış oldu. Üniversite olarak biz kendimizi sadece sorumlu olduğumuz kampüs sınırları içerisinde eğitim öğretim ve araştırmayla sınırlı olarak düşünmüyoruz. İçerisinde bulunduğumuz şehrin toplumun sanatından kültürüne, sporundan ticaretine, sanayisinden tarımına kadar her alanda üniversite ne yapabilir, hangi alanda katkı sağlayabilir diye açıkçası kafa yoran ve odaklanmış bir üniversiteyiz. Ben de Burdurlu bir yörük ailenin çocuğu olarak böyle bir şenliği katkı sunmaktan dolayı ayrıca çok memnuniyet duymaktayım. Sayın Valimize de bu konuya sahip çıktıkları için de teşekkür ediyorum. Bugün bu üniversite de yaptığımız hafta içinde yaptığımız çalıştayda ve bugün burada ki bu heyecanı gördüğümüzde açıkçası Yörük Şenlikleri'nin bir kültür turizmi olarak rahatlıkla Burdur'un ev sahipliği yapacağı bir noktaya taşınabileceğini söyleyebiliriz. Bu bir turizm ürünü, dünyanın farklı ülkelerinde, ülkelerimizin de farklı şehirlerinde hepimizin bildiği gibi şenlikler düzenleniyor. Kültür Şenlikleri ve Festivaller düzenleniyor. Biz Burdur olarak bu Yörük Festivali'ni her yıl geleneksel ve artan bir ivmeyle düzenleyip bunu hem şehrimizin tanıtımına hem de kültürün yaşaması noktasında hem de bir turizm olarak aslında ticarete dönüştürebiliriz diye düşünüyorum. İnşallah biz üniversite olarak tarih bölümümüzle, edebiyat bölümümüzle, konservatuarımızla birlikte bu çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz. Şehrimizin bu kültür başkenti şehrimizin turizmini geliştirme noktasında elimizden gelen desteği vereceğiz. Ben emeği geçen bütün arkadaşlarıma, üniversitemizin konservatuarına, halk bilim merkezine ve organizasyonda emeği geçen başta Sayın Valimiz olmak üzere bütün katkı sunanlara teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Şenlik kapsamında sipsi ve cura eşliğinde Yörük müzikleri çalındı, halk oyunları sahnelendi. Burdurlu kadınlar tarafından alaca dokuma defilesi düzenlenirken, temsili “gelin alma” geleneği de canlandırıldı. Katılımcılardan Murat Bozkurt, etkinliğin Burdur’da ilk kez yapılmasının özel bir anlam taşıdığını belirterek devamının gelmesini temenni etti.
Etkinliğe katkı sağlayan Abdurrahman Uladı da, "Bu etkinliği valimiz ilk defa yaptı. Birinci bir yörük göçü olarak yapıldı. Çok güzel oldu. Tabii bizde bu katkıyı sağladık hep beraber yörük olarak. Çadırlarımızı getirdik. Develeri getirdik. Atlarımızı, eşeklerimizi, koyunlarımızı. Bu şenliğe de bir katkıda bulunalım dedik inşallah. Bundan sonra inşallah devamı gelir. Burdur bunu artık özledi. Yörüklerimizi. Bu şenliğimizi de özledi. İnşallah bundan sonra Sayın Valimizden bunları bekliyoruz. Etkinliğimiz çok güzel gidiyor. Çok kalabalık. Burdurumuzun yarısı burada. Sevenlerimizin de hepsi burada." sözlerine yer verdi.
Yörük Şenliği, mahalli sanatçıların sahne aldığı konser ve oyun havalarıyla sona erdi.
Melisa Adınısever