DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ "ORTA DOĞU" PAZARINA AÇILMAYI HEDEFLİYOR

Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Kamil Özcan, "Orta Doğu bizi bekliyor, orada pazarımız hazır. Geliştirerek bu pazarı sahiplenebiliriz." dedi.

Kırşehir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği 6. Olağan Genel Kurulu'na katılmak için kente gelen Özcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkedeki yerli ve milli ırklara sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Özcan, bu konuda bakanlıkla ortak çalışma içinde olduklarını dile getirerek, ıslah çalışmalarıyla birçok ırkın korunması için çaba harcadıklarını ifade etti.

"Güney Anadolu kırmızısı" ve "yerli kara" sığır ırkları üzerinde çalışmaların sürdüğünü anlatan Özcan, bu coğrafyaya uygun ırkların geliştirilerek etinden, sütünden ve yaşadıkları coğrafyanın otundan yararlanarak ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçladıklarını belirtti.

Irkların geliştirilmesi ve ıslahıyla ilgili dünyada birliklerin 100 yıllık geçmişi olduğuna ancak Türkiye'de bu sürenin 30 yıl civarında olduğuna dikkati çeken Özcan, bu konuda büyük mesafeler kat ettiklerini vurguladı.

Et materyalinin geliştirilmesi ve ıslah çalışmalarıyla kendi kendine yeten bir ülke olmanın fazlasını planladıklarını anlatan Özcan, "Kendi insanımızın hayvansal proteini zamanında ve uygun miktarda yemesini sağlayacağız. Hedefimiz sadece kendi insanımız değil, Orta Doğu'yu hedefliyoruz. Orta Doğu bizi bekliyor, orada pazarımız hazır. Geliştirerek bu pazarı sahiplenebiliriz. Sadece et değil, süt ve süt ürünleriyle alakalı da bir pazar olarak görüyoruz." diye konuştu.

"Sanayicimiz üreticiye sahip çıkmalı"

Özcan, süt fiyatlandırmasında bakanlığın duruşunu takdirle karşıladıklarına dikkati çekerek, özellikle üreticinin serbest piyasanın eline bırakılmadığı ve sahip çıkıldığı için yetkililere teşekkür etti.

Mevcutta üreticiler için 17,15 lira süt fiyatı belirlendiğini vurgulayan Özcan, sanayicilerin üreticiyi zor durumda bırakarak, aslında kendilerine zarar verdiğini savundu.

Özellikle bütün sektörün ve sanayi paydaşının üreticiye sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Özcan, şöyle devam etti:

"Üretilen sütle fabrikalar çalışıyor, kamyoncunun tekeri dönüyor, yemci üretiyor. Önce üreticinin küstürülmemesi gerekiyor. Üreticiye sahip çıkılarak bunun hissettirilmesi ve para kazanması sağlanmalı. Sadece devlet kısmı değil, özel sektörün de sahip çıkması gerekiyor. 'Mevsimsel süt artışları var' deniyor. Bize göre Türkiye'de süt fazla değil. İnsanımız daha fazla süt ve süt ürünleri tüketse sütümüz buna yetmez. Dolayısıyla sanayicimiz üreticiye sahip çıkmalı. Yeni, genç jenerasyonu kırsalda, köylerde ve üretimde tutmamız lazım. Gelecekte üretici aramasınlar, şimdiden bunun temellerinin atılması lazım."

“Damızlık birlikleri hayvancılığın nüfus idaresidir"

Özcan, 20 ile 50 büyükbaş arasında küçük ölçekte süt üretimi yapanlara damızlık birliklerinin destek olduğunu belirterek, birliklerin küçük üreticilere sahip çıktığını dile getirdi.

Büyükbaş hayvanda küpe işleminin birliklerin uzmanlık alanı olduğunu ve hayvanları yakından tanıdıklarını anlatan Özcan, "Küpeleme aslında kimliklendirme ve o hayvanla planlama yapılmasıdır. Hem hayvan sayısını bilirsin hem de onun ana baba kayıtlarını takip edersin. Damızlık birlikleri hayvancılığın nüfus idaresidir. Bu da hayvancılığın başlangıçta buzağı iken tanımlanmasından geçer. Küpeleme işi için bizim kodlarımız buna uygun." ifadesini kullandı.

Özcan, Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla Doğu Anadolu Bölgesi'nden batıya kurbanlıkların geldiğini kaydetti.

Damızlık hayvanların kesilmemesiyle alakalı duyarlılığın artması ve damızlıktan çıkmış hayvanların kesilmesi gerektiğini vurgulayan Özcan, bu konuda kontrollü gidilmesi, et ve süt politikasında ortak hareket edilerek doğru uygulamalar gerektiğini sözlerine ekledi.

AA