Flaş Haber Yeni

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN BİR BİRİ ARDINA MÜJDELER

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN BİR BİRİ ARDINA MÜJDELER

-Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “Vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin, vergi ve prim yükümlülükleri başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarımıza olan borçlarının cezalarını kaldırıyoruz. Yapacağımız düzenlemeyle, tüm bu borçları belirli bir oranla güncelleme ve taksitle ödeme imkânı getiriyoruz.” dedi.

Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

SEÇİM TARİHİ

Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin normal tarihi 18 Haziran’dı. Ancak bu tarihi hem Kurban Bayramı arifesine ve dolayısıyla hac dönemine, hem üniversiteye hazırlanan çocuklarımızın sınav takvimine, hem de ilk ve ortaöğretim okullarımızın tatiline denk gelmesi sebebiyle güncelleme ihtiyacı duyduk. Siyaset kurumu olarak milletin taleplerini karşılama yanında, millî iradenin en yüksek katılımla ve en ideal şartlarda tecellisini sağlamakla sorumluyuz. Bu anlayışla yaptığımız kapsamlı değerlendirmeler sonunda 14 Mayıs 2023 Pazar gününün her bakımdan seçim için en uygun tarih olduğunu gördük. Anayasa’da belirtilen usullere mütenasip şekilde ülkemizi bu tarihte seçime götürmek istiyoruz. Bu tarih güncellemesini Anayasamıza göre beşte üç çoğunlukla Meclis’imiz yaparsa memnuniyet duyarız. Meclis’te gereken çoğunluğun sağlanamaması hâlinde Cumhurbaşkanı olarak biz seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılabilmesini temin edebilecek bir takvimle kararımızı alıp inşallah süreci başlatacağız.” dedi.

İSVEÇ’TEKİ ÇİRKİN SALDIRI

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında; “Şu anda üzerinde hassasiyetle durmam gereken konu, İsveç’in NATO üyeliği başvurusuyla başlayan ve bir esfel-i sâfilînin mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim Mushafını yakmasına kadar varan hadiselerdir. İslam dini Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam’ın vasıtasıyla ilk müjdelendiği günden beri Ebu Cehil’in sembolü olduğu pek çok husumetin, saldırının, alçaklığın hedefi olmuştur. Buna karşılık Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’i kendisinin indirdiğini ve kendisinin koruyacağını kitabında açıkça hüküm altına almıştır.  Müslümanlar olarak bize düşen görev, Rabbimizin koruması altındaki bu kutsal kitabımıza layık olduğu hürmeti göstermek, onun emirlerine uygun bir hayat sürmeye gayret etmektir. Her şey gibi İslam’la müşerref olarak Kur’an-ı Kerim’in aydınlığına kavuşmak da bir nasip işidir.

Öte yandan, modern demokrasilerde insan hak ve özgürlüklerinin çok basit bir tanımı vardır. Demokrasinin bel kemiğini teşkil eden bireyin hak ve özgürlüklerinin sınırı, diğer insanların hak ve özgürlüklerinin başladığı yere kadardır. Bu anlayışa göre, hiçbir birey ne Müslümanların, ne de diğer din ve inanç mensuplarının kutsallarını aşağılama veya taciz etme hakkına, hele hele bu yönde eylemde bulunma özgürlüğüne sahip değildir. Nefret ve ayrımcılık suçu olarak ağır yaptırımlara tabi bu ilke, bizce de yerinde bir yaklaşımdır. Dolayısıyla İsveç’teki çirkin eylem en başta Müslümanlar olmak üzere insanların temel hak ve özgürlüklerine saygı duyan herkese yapılmış bir hakarettir. Kur’an-ı Kerim’e yönelik bu alçak saldırının Türkiye Büyükelçiliği önünde gerçekleşmesi ise konuyu bizim açımızdan hem dini, hem millî bir mesele hâline dönüştürüyor.

Haçlı seferlerinden biri Avrupa’da İslam ile Türk kavramının eş tutulduğunu biliyor, bundan da milletçe iftihar ediyoruz. Üstelik bu zihniyet uzunca bir süredir eli kanlı terör örgütlerine kucak açmayı da demokrasi kılıfıyla meşrulaştırmaya çalışıyor.

Milyarlarca Müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının manevi şahsiyetine de saldıran bu zihniyetin son eylemi, asırlardır bir arpa boyu yol alınamadığının işaretidir.

“BİRİLERİ BİZE ALÇAKLIK YAPTIĞI ZAMAN ONLARA HADDİNİ BİLDİRİRİZ”

Rabbimizin koruması altındaki Kur’an-ı Kerim bir Haçlı artığının onun nüshasını yakmasıyla asla zarar görmez. Ama bu sapkınlığı teşvik edenler veya göz yumanlar, hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir. Kalkacaksın senin güvenlik güçlerin, polisin vesaire onların koruması altında bu ihaneti, bu edepsizliği, bu alçaklığı, bu adiliği, bu namussuzluğu yapacak, onların korumasıyla da orada bak işte biz Müslümanlara ne yaptık diyecekler. Ülkemizin Büyükelçiliği önünde böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO’ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyecekleri açıktır. Kusura bakmasınlar, başta söyledik, terör örgütlerine caddelerinizde, sokaklarınızda, her yerde cirit attıracaksınız, ondan sonra da bizden NATO’ya girme konusunda destek bekleyeceksiniz; yok böyle bir şey, böyle bir desteği bizden beklemeyin. Madem terör örgütleri mensuplarını ve İslam düşmanlarını bu kadar seviyorsunuz, savunuyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse kendilerine ülkelerinin savunmalarını da onlara havale etmeleri tavsiyesinde bulunuyoruz.

Biz bir şeyi söylediğimiz zaman dürüst söyleriz. Birileri de bize namussuzluk yaptığı zaman, alçaklık yaptığı zaman, onlara da haddini bildiririz. İsveç yönetimi bizlere kalkıp hak ve özgürlükten hiç bahsetmesine gerek yok. Eğer hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız, önce Türkiye Cumhuriyeti’nin veyahut Müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Eğer bu saygıyı göstermiyorsanız, kusura bakmayın, bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz.

“ENFLASYONU YÜZDE 64’E DÜŞÜRDÜK”

Ülkemizin 2023 yılına girdiği şu dönemde önceliklerimizin en başında tüm unsurlarıyla ekonomimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlama gayretlerimiz vardır. Geçtiğimiz yılı, şehirlerimizin tamamına ve sektörün tümüne yayılan yatırımlarıyla, iş gücüne katılımdaki fevkalade artışa rağmen 31,6 milyonu bulan istihdamıyla, yılın ilk üççeyreğinde yakaladığımız yüzde 6,2 oranındaki büyümeyle, tarihi bir rekor olan 254,2 milyar dolara ulaşan ihracatıyla, orta vadeli programda yüzde 3,4 olarak öngörülen bütçe açığının millî gelire oranının yüzde 1’e kadar gerilemesiyle, yıllar sonra tekrar fazla veren faiz dışı bütçe gerçekleşmesiyle, velhasıl hemen tüm başlıklardaki başarı hikâyeleriyle tamamladık. En büyük sıkıntımız olan enflasyonu yüzde 64’e düşürdük. İnşallah enflasyonun önümüzdeki ayla hızla yüzde 50’li, yüzde 40’lı, yüzde 30’lu oranlara indiğini de göreceğiz.

Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, dünyanın ciddi sıkıntılarla boğuştuğu bir dönemde Türk ekonomisinin dengeli ve başarılı bir seyir izlemesi çok önemlidir. Her en kadar ülkemizde kendi devletini, kendi halkını, kendi hükûmetini kötülemeyi varlık sebebi hâline getirmiş bir kesim aksi yönde kampanya yürütse de, 2023’ten ümitvar olmak için sebebimiz çoktur, çünkü iyi bir hazırlık yaptık, iyi bir altyapı kurduk.

Mesela geçtiğimiz yıl yaşanan fevkalade gelişmelerin ülkemiz üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmek için milletimizin her bir kesimine ayrı destek programları hazırlayıp uyguladık. Sadece yaptığımız düzenlemelerle vazgeçtiğimiz 290 milyar liranın üzerindedir. Bir başka ifadeyle, bu yöntemle 290 milyar liralık bir kaynağı evinde kullandığı elektrikten marketinde yaptığı alışverişine kadar günlük hayatının pek çok safhasında vatandaşımızın cebinde bıraktık.

“HANELERDE KULLANILAN DOĞAL GAZIN YÜZDE 80’İNİ, ELEKTRİĞİN YÜZDE 60’INI SÜBVANSE ETTİK”

Hanelerde kullanılan doğal gazın yüzde 80’ini, elektriğin yüzde 60’ını sübvanse ederek dünyayı kasıp kavuran enerji krizinin insanımıza etkisini en aza indirmeyi başardık. Bugün evinde kullandığı doğal gaza bin lira fatura ödeyen bir vatandaşımız, devletinin de Hazinesinden de üste 4 bin lira daha vererek asıl maliyeti karşıladığını biliyor.

Temmuz ayında başlattığımız aile destek programının bütçesini 15 milyar liradan 40 milyar liraya çıkartıp kapsamını da genişleterek insanlarımızı zor günlerinde yalnız bırakmadık.

Bu ay itibarıyla sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarımızın aylık barınma yardımı bütçesini de artırarak 2 milyar 250 milyon liraya çıkardık.

Ocak ayında yeniden düzenlediğimiz hâliyle yaşlı aylığını 1537 liradan yaklaşık 2000 liraya, yüzde 40-60 engelli aylığını 1223 liradan yaklaşık 1600 lira, yüzde 70 üzeri engelli aylığını 1840 liradan yaklaşık 2400 liraya yükselttik.

Sadece bu ay 3,5 milyon haneye 740 milyon lira elektrik tüketim desteği ödemesi yaptık.

İhtiyaç sahibi 8 milyon 897 bin kişinin sağlık sigortası için 3,2 milyar lira ödemede bulunduk.

Ücretli çalışanlarımıza işverenlerin yapacağı gıda ve yakacak yardımlarını Gelir Vergisinden istisna tuttuk.

Kamu görevlilerimize mutat maaş zamları yanında ek göstergeyle ve gelir vergisi tarife dilimleri güncellemesiyle memur ve emeklilerimize de refah payı artışıyla ilave imkân sağladık.

Asgari ücreti enflasyon öngörüsünün çok üzerinde bir artışla 8 bin 507 liraya, en düşük emekli aylığını 5500 liraya çıkardık.

Bunu yaparken asgari ücret desteğini de 100 liradan 400 liraya çıkartarak işverenlerimizin üzerindeki yükü azalttık.

Aynı şekilde Gelir ve Damga Vergisi kesintisini tüm maaşların asgari ücret kadarki kısmından kaldırdık.

Temel ihtiyaç ürünleri başta olmak üzere pek çok üründe KDV indirimine gittik.

Sözleşmeli kamu görevlilerini kadroya geçirdik.

Uzun yıllardır tartışma konusu olan emeklilikteki yaş sınırını çözecek düzenlemeyi hazırladık, Meclis sürecini takip ediyoruz.

Kendi alanında Cumhuriyet tarihimizin en büyük kampanyasını 500 bin konut, 1 milyon altyapılı arsa ve 50 bin iş yeriyle başlattık.

Tabi bunları yaparken üretimin ve istihdamın kaynağı olan reel sektörü ihmal etmedik. İş dünyamızın tüm kesimleriyle finansmana erişimini en uygun şartlarla sağlayacak paketleri devreye aldık.

Kullanılan kredilerin üretken alanlara yönlendirilmesini sağlayacak mekanizmalar kurduk. Amacımız, ülkemizin sınırlı kaynaklarından ayırdığımız finansmanın döviz gibi, tüketim gibi gereksiz yerlere değil, sürdürülebilir ve dengeli büyümeye gitmesini sağlamaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın 200 milyar liralık kefaleti karşılığında reel sektöre kullandırılacak 250 milyar liralık kredi paketinde bu kritere özellikle önem veriyoruz.

Hâlihazırda 14 farklı alanda faaliyet gösteren firmalarımızı selektif kredi politikamızla destekliyoruz.

Şimdi sizlerle Hazine ve Maliye Bakanlığımızca hayata geçirilecek yeni müjdelerimizi paylaşmak istiyorum.

Vergi daireleri, gümrük müdürlükleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, belediyeler, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları gibi kurumlarımızın kamu alacaklarını yeniden yapılandıran bir kanun teklifi hazırlıyoruz. Bu teklifle vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin vergi ve prim yükümlülükleri başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarımıza olan borçlarının cezalarını kaldırıyoruz.

Yapacağımız düzenlemeyle tüm bu borçları belirli bir oranla güncelleme ve taksitle ödeme imkânı getiriyoruz.

Davalı vergi ve prim dosyaları da bu kapsamda olacağı için, taraflara ihtilafları sonlandırma fırsatı veriyoruz.

Teklifle matrah artırımını ve işletme kayıtlarının düzeltilmesini de sağlıyoruz.

Bilindiği gibi yükseköğrenim kredi borçlarının endekse bağlı olarak artışına son vermiştik. Artık gençlerimiz ne kadar kredi aldılarsa sadece o rakamı geri ödüyor. Geçmişte endeksle oluşmuş borçları da silmiştik. Bu düzenlemeyle endeks dışındaki borcun da yeniden yapılandırılarak taksitle ödenmesini mümkün hâle getiriyoruz.

Kapsamlı bir uygulama yapılandırma teklifimizin tüm hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum.

“31 ARALIK 2022 TARİHİNDEN ÖNCEYE AİT 2 BİN LİRAYI AŞMAYAN BORÇLARIN CEZALARININ TAHSİLİNDEN VAZGEÇİYORUZ”

Bir müjde de icralık borcu olan vatandaşlarımıza vermek istiyorum. Malum olduğu üzere, 2 bin lirayı aşmayan icralık borçları tasfiye edecek ve takiplerini sonlandıracak bir düzenlemeyi zaten yapmıştık. Şimdi de aynı uygulamayı vergi dairelerimizi vergi, ceza, faiz gibi tüm başlıklarda 2 bin lirayı aşmayan borcu olan vatandaşlarımız için hayata geçiriyoruz. Bir defaya mahsus olmak üzere vergi dairelerine olan ve 31 Aralık 2022 tarihinden önceye ait 2 bin lirayı aşmayan borçların cezalarının tahsilinden vazgeçiyoruz. Detaylarını Hazine ve Maliye Bakanlığımızın açıklayacağı bu uygulamanın, vergi dairesine olan borcundan dolayı takibe maruz kalmayacak vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.

“DEVLETİN GELİRLERİ ARTTIKÇA, ORTAYA ÇIKAN İMKÂNI 85 MİLYONUN TAMAMININ REFAHI İÇİN KULLANMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Yaptığımız düzenlemelerin temel amacı; devletle vatandaşının küçük meblağlı meseleler için karşı karşıya gelmesinin önüne geçmektir. Türkiye’nin kaynakları, milletin zenginliği, devletin gelirleri arttıkça, ortaya çıkan imkânı 85 milyonun tamamının huzuru ve refahı için kullanmaya devam edeceğiz.

Sözlerime son vermeden önce, trafik ceza puanlarıyla ilgili bir müjdeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi ülkemizin kara yolu altyapısını yaptığımız bölünmüş yollar, otoyollar, köprüler ve tünellerle hızlı, konforlu, güvenli yolculuğa uygun hâle getirdik. Bu sayede bilhassa ölümlü trafik kazalarında sadece son 5 yılda neredeyse yarı yarıya azalma sağladık. Salgın döneminde artan ihracatımız ve iç piyasadaki canlılık sebebiyle kara yollarındaki ticari seferlerde daha büyük bir hareketlilik yaşandı. Bireysel ve ticari kara yolu kullanımındaki artış, aldığımız tüm tedbirlere rağmen kural ihlalleri sebebiyle sürücülerimizin ceza puanlarında ciddi yükselmelere sebebiyet verdi. Her konuda olduğu gibi bu hususta da vatandaşlarımızın gönüllerini rahatlatmayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Yapacağımız düzenlemeyle sürücülerimizin alkol, uyuşturucu, ölümlü ve yaralanmalı kaza, drift ve aday sürücülük hâlleri dışındaki ihlallerden kaynaklanan ceza puanlarını siliyoruz. Yaklaşık 2,5 milyon sürücümüzün ceza puanının silinmesini ve bu sebeple geri alınan 10 bine yakın ehliyetin iadesini sağlayacak düzenlemenin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.

Haber Merkezi