Flaş Haber Yeni

CHP, KÖY ZİYARETLERİNE YENİDEN BAŞLADI

CHP, KÖY ZİYARETLERİNE YENİDEN BAŞLADI

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı İzzet Akbulut, seçim programı kapsamında köy gezilerine başladıklarını açıkladı. Köylerde CHP iktidarında gerçekleştirilecek tarım ve hayvancılık vaatlerini anlatacaklarını ifade eden Başkan Akbulut, “Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında tarımın çok önemli bir sektör olduğunu tüm vatandaşlarımıza ispat etmek istiyoruz. Milli ekonominin temeli ziraattır diyen bir anlayıştan geliyoruz. Tarımı hor gören, yarını zor görür anlayışından geliyoruz ve tarımın tekrar canlandırmamız gerektiğini, tarım canlanırsa ülkenin ihracatının artacağını düşünüyoruz. İhracatın artması, ithalatın kısılması durumunda dolar kurunun aşağıya doğru düşeceğini, dolar kurunun ayağıya düşmesi ile beraber iğneden ipliğe gelen zamların çok çok azalacağını, bu yaşanılan hayat pahalılığının da önüne geçileceğini düşünüyoruz. Bu anlamda köylerimizdeki çalışmalarımızda bunları da aktaracağımızı ifade ediyorum. Köy çalışmalarımız kapsamında 193 köyümüzü daha önce ziyaret etmiştik. Şimdi tekrar yine köy çalışmalarımıza başlayacağız. Bu hafta Bucak ilçesinin tamamlayamadığımız köylerimiz vardı, oraya gideceğiz. Perşembe günü Gölhisar’dayız, Gölhisar ilçesinin bütün köylerini ziyaret edeceğiz. Milletvekilimiz de katılacak. Çalışmaların çoğunu il yönetimi, ilçe yönetimi arkadaşlarımızla beraber yürütmeye çalışıyoruz. “ dedi.

İşte CHP’nin tarım ve hayvancılık vaatleri

Cumhuriyet Halk Partisinin tarım ve hayvancılık vaatlerini kamuoyuna anlatan Başkan Akbulut yaptığı yazılı açıklamasında;  “CHP olarak tarıma çok önem veriyoruz. Tarımın stratejik sektör olduğunu biliyoruz. Tarım topraklarımızı taviz vermeden amasız ve fakatsız koruyacağız. Tarımda üretim planlamasına geçeceğiz. Ziraat Bankasını çiftçinin bankası yapacağız. Kurumları yeniden yapılandıracağız. Et Süt Kurumu , Çay-Kur , Toprak Mahsulleri Ofisi gibi kamu iktisadi teşekküllerini, tarımsal kooperatifler ve birlikleri, çiftçiyi ve üretimi destekleyecek şekilde etkin hale getireceğiz. Su Master Planını mutlaka devreye sokacağız.  Yani su kaynaklarımızın sürdürülebilirliği ile alakalı bir hedefimiz var, her yıl 2 milyon dekar tarım alanını sulamaya açacağız, bununla alakalı köylerimizde mutlaka bildirim yapacağız çünkü su günümüzün en büyük sorunlarından bir tanesidir. Köylere gittiğimiz zaman özellikle mevsimsel tarım işçileriyle alakalı sorunlar olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili de çözüm önerilerimiz var. Mevsimsel Yaşam Alanları diye bir proje gerçekleştirdik en geç iki yıl içinde bunu hayata geçirmek istiyoruz ve mevsimsel isçilerin eksiksiz olarak sosyal güvence sahibi olmalarını sağlamayı vaadediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu süreçte köylerde anlatacağımız, bizim gördüğümüz en önemli vaatlerimizden bir tanesi de her köye en az bir teknik personel atamasını yapmak istiyoruz. Her köyde ziraat mühendislerinin ve veteriner hekimlerin mutlaka bulunması gerektiğini, doğru ve bilinçli şekilde köylüyü üretime sevk ettiğini düşünüyoruz. Bunu da devlet eliyle yapacağımızın sözünü köylülerimize mutlaka veriyoruz. Kooperatifçiliği çok desteklemek istiyoruz. Hatta son günlerde Burdur Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu karakılçık buğdayı projesi bunun bir reklamıydı aslında CHP İktidarında tarıma nasıl önem verileceğini, tarımın nasıl yapılacağını ve çiftçinin nasıl kalkındırılacağını projede anlatmaya çalıştık. Kanunda yazan desteği vereceğimizi her fırsatta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu söylüyor. Bu da şudur, biliyorsunuz 2016’da çıkan kanunla çiftçi her yıl milli gelirin en az yüzde 1’i kadar destek alacağını kanunlaştırdık ama kanunun ne kadar

biliyorsunuz 2006’da çıkan kanunla çiftçi her yıl milli gelirin en az yüzde 1’i kadar destek alacağını kanunlaştırdık ama kanunun ne kadar kısmı uygulandı muamma, bununla alakalı çiftçilerimizden hep şikayet alıyoruz. Desteklemelerin hep sonradan yatırıldığı ve seçimden seçime bir seçim vaadi olarak iktidar tarafından kullanıldığı ve iş işten geçtikten sonra bu ödemeleri aldıklarını söylüyorlar. Bizler bunun bir plan çerçevesinde ödemesini yapacağımızı taahhüt ediyoruz ve ödeme her yıl Ekim ayı öncesinde, üreticimiz üretime başlamadan önce desteklemesini peşin alacağını mutlaka çiftçilerimize vaat ediyoruz. Çiftçilerimizin çok fazla borç yükü olduğunu biliyoruz. Su ve elektrik borçlarının faizlerinin silinmesini mutlaka sağlayacağız. Yine tarımsal üretimde kullanılan, biz bunu her seçim çalışmasında çiftçilerimize söylemiştik ama yeterince anlaşılmadığımızı düşünüyoruz. Bunu tekrar tekrar seçim kampanyamızda dillendireceğiz. Biz tarımsal üretimde kullanılan mazottan kesinlikle KDV ve ÖTV almayacağız. Vergileri sıfırlayacağız, bu da çiftçimizin ürün maliyetinin düşmesine ve çiftçimizin ürün maliyetinin düşmesi halinde de vatandaşımızın pazarlarda gittiklerinde zaman daha ucuza ürünü almalarını sağlayacağız. Çiftçi ürün fiyatını ekmeden önce bilecek. Ürün taban fiyatlarını bir yıl öncesinden açıklamayı vaat ediyoruz. Hububat, yağlı tohum ve baklagiller gibi ürünlerde de çiftçimiz bizlerden, devletinden alım garantisi alacağını bilecek.

Tarımsal üretimde sulamada kullanılan elektrik faturaları da çiftçimizin gerçekten büyük gider kalemlerinden bir tanesidir. Bunu da çiftçimizi rahatlatmak için hasattan sonra almayı planlıyoruz. Yine tarım destekleri ve araçlarını asla ve asla haczetmeyeceğiz ve çiftçinin borcu yüzünden desteklemelerden herhangi bir kesinti yapmayacağız. Hasat döneminde de mutlaka ithalatı yasaklamak istiyoruz. Yani yurtiçinde yetişen tüm ürünlere sahip çıkmak adına yurt içinde yetişen hiçbir ürünün ithalatına izin vermeyeceğiz. Türk çiftçisini kalkındırmak adına mera alanlarını koruyacağız, Besiciye açacağız çünkü özellikle küçükbaş hayvancılık yapan vatandaşlarımızdan bu konuda çok fazla şikayet alıyoruz, hayvanlarını otlatacak mera alanları bulamadıklarıyla alakalı, yine söylüyoruz mera alanlarını koruyacağız ve besiciye de açacağız. Ürün paritalerini sürdürülebilir seviyeye çıkaracağız, yani üreticiyi girdi fiyatları ile ezdirmeyeceğiz daha doğrusu üretime başladıktan sonra yol kazası yaşatmak istemiyoruz. O yüzden baştan mutlaka üreticimize özellikle süt üreticilerimiz burada bizi iyi dinlesin, süte yapılan zamdan sonra yeme yapılan zamla karşılaştıkları zaman, süte yapılan zammın hiçbir anlamı kalmıyor. Biz bunu ısrarla bir pariteye oturtmamız gerektiğini, bir kilo süt satıldığı zamanda 1,5 kilo yem alabilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu pariteyi de sağlayacağız. Yani süt fiyatlarını artırdıktan sonra yem fiyatlarına artış gelmeyecek bunu mutlaka kanunla engellememiz gerekiyor. Yem fiyatlarına artış geliyorsa aynı oranda sütün artırılması gerekiyor çünkü besicimiz ürettiği 1 kilo eti satarak da yine aynı şekilde 25 kilo yem alabilmelidir diye düşünüyoruz. Tabi sadece süt üreticilerimizle parite oluşturmak istediğimiz söylemiştim. Besicilerimizde ayrıyeten ürettiği 1 kilo eti satarken de bunun parasıyla 25 kilo muhakkak yem alabilmelidir. Köylere gittiğimiz zaman en çok karşılaştığımız sıkıntılardan birisi de köy nüfusunun ne yazık ki gençlerden oluşmaması yani köy nüfuslarının yaşlı olmasıyla karşılaşıyoruz. Bu da üretimin yarınlarıyla alakalı şüphe doğuruyor çünkü üreticilerimizin yaşı ne kadar genç olursa yarınlarla alakalı kuşkumuz bu anlamda azalacak, gençlerimizi bu alanlarda tutmanın da bazı şartlara bağlı olduğunu düşünüyoruz. Bunlardan bir tanesi de tarım sektöründe biz genç ve kadınlara teşvikler getirmek istiyoruz yani köyde genç ve hanımlarımızı üretimde tutabilmek adına gençler üretiyor gibi bir teşvik programı açıklayarak, sosyal güvencelerini sağlayarak, üretimde yer almalarını sağlamak istiyoruz. Orman köylülerimizle alakalı bir vaadimiz var. Orman köylülerimizin de eğitim programlarını hazırlayarak, 12 ay çalışmalarını sağlayacak düzenlemeleri de Cumhuriyet Halk Partisi olarak yapmak istiyoruz.” Sözlerine yer verdi.

Haber Merkezi