Flaş Haber Yeni

BURDUR’UN DEPREM PLANLAMALARI HAZIR

BURDUR’UN DEPREM PLANLAMALARI HAZIR

Olası bir deprem sonrasında Burdur’a kişi, yardım, iş makinası ve tır girişleri önce kapatılacak, sonra kontrollü olarak sağlanacak.

6 Şubat Güneydoğu Depremi sonrası tüm Türkiye’de olduğu gibi Burdur’da da deprem tedbirleri gündemdeki yerini koruyor. Olası bir deprem afeti durumunda Burdur’daki durumun ne olduğu ve deprem hazırlıkları kapsamında yapılması gerekenlere ilişkin Burdur Vali Yardımcısı Ahmet Mailoğlu, Çağdaş Burdur’a konuştu.

6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’nin; 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, 100 binden fazla kişinin yaralandığı ve milyonlarca kişinin etkilendiği büyük bir felaketi yaşadığına dikkat çeken Vali Yardımcısı Mailoğlu; betonarme bina kavramının terk edilmesi gerektiğine, kentsel dönüşümün önemine, trafik düzenlemesi yapılması gerektiğine ve deprem sonrasında şehre gelen yardımların şehir dışında toplanması gerektiği konularına dikkat çekti.

‘BETONARME BİNA’ KAVRAMINI TERK ETMEMİZ GEREKİR”

Deprem bölgesi olan Burdur’da olası deprem anında yapılması gereken tüm önlemlerin gözden geçirildiğini dile getiren Vali Yardımcısı Mailoğlu: “Her şeyden önce deprem demek yapı stoku demek. Eğer sizin yapılarınız sağlam değil ise ne yaparsanız yapın onun altında kalırsınız.  Dolayısı ile ‘İmar’ faaliyeti en önemli faaliyettir. Ben özellikle mülk sahiplerinden belediyeleri çok sıkıştırmamalarını istiyorum. ‘Dikey Büyüme’ye çok gerek olmadığını düşünüyorum.  Aslına bakarsanız Ahmet Mailoğlu'nun fikridir ‘betonarme bina’ kavramını bir an önce terk etmemiz gerekir.” sözlerinin altını çizdi. Dünya’nın birçok ülkesinde yapıların ahşap ve çelik prefabrik evlerden oluştuğuna dikkat çeken Vali Yardımcısı Mailoğlu: “Yıkılması kolay olmayan esnek, kullanılabilir malzemelerden ev yapmayı düşünmeliyiz.  Betonarme ile bina statiğine ekstra yükler veriyoruz veya statik hesaplarına uygun betonlar kullanmıyoruz, demirler kullanmıyoruz dolayısıyla biraz kültür değişimine de ihtiyaç vardır.” dedi. 

KENTSEL DÖNÜŞÜME ÖNEM VERMELİYİZ

Kentsel dönüşümün önemine de değinen Vali Yardımcısı Mailoğlu: “Kentsel dönüşüme ciddi önem vermeliyiz.  Kentsel dönüşümlerde belediyelerimiz imar yetkilerini sonuna kadar kullanmalı. 

Yıkılan yapıların yerine aynı katta yenisini yapmanın da bir alemi yok. Yeni adalar oluşturup gerekiyorsa etrafı geniş dikey büyümeye açmalı, çok kuvvetli zemin hesabıyla çok kuvvetli statik hesaplarla dikey büyümeye izin verilmeli ve metrajlar küçültülmelidir.  Yani 100 metrekare yerde artık oturmak zorunda değiliz. Gerekiyorsa 60 metre kareye sığmalıyız.  Zaten geniş aile tiplerimizle çok kalmadı. Artık çekirdek aile haline geldik.” dedi.

DEPREM SONRASI PARK HALİNDEKİ ARAÇLAR DA ENGEL OLUYOR

Deprem sonrası için alınması gereken tedbirlere de değinen Vali Yardımcısı Mailoğlu, bir yangın çıktığında dahi cadde ve sokaklarda gelişi güzel parkların çalışmaları engellediğini dile getirerek; “Neden o yangına müdahale etme şansımız yok. Dolayısı ile belediyelerimize de çok ciddi yük düşüyor. Belediyelerimiz en başta otopark sorununu çözerek işe başlamalı. Bina yıkılır ise enkazı nereye düşer hesabını da mühendislik olarak yapmak zorundayız.” görüşlerine yer verdi. 

“DEPREM SONRASI YARDIMLAR İL İÇİNE SOKULMAMALI” ÖNERİSİ

Deprem sonrasında şehre gelmek isteyen yardımlar ve kişilerin kente girişinin kontrollü sağlanması gerektiğine dikkat çeken Vali Yardımcısı Mailoğlu; “Eğer bir yerde bir deprem olduysa oraya gelen yardımları mutlaka il içine sokmadan dışarıda bir yerde durdurmamız gerekir. Aksi halde ulaşım ve yardım kurtarma tamamıyla aksamaktadır.  Kaygım odur ki; eğer Hatay'a giden insanları, yardımları, tırları, iş makinelerini şehrin içine almayıp, dışarıda bir yerde 30, 40, 50 kilometre uzakta bir yerde depo edilebilseydi inanıyorum ki en az 10 bin insan daha fazla kurtarılırdı. Çünkü enkazlara daha çok kolay ulaşılırdı. O nedenle yardım yapacak vatandaşlarımız bir afet anında telaş etmemeli. O bölgeye gitmeye özel çaba harcamamalı, yardım yapılacak kentin de nerede deprem olduysa, nerede afet olduysa o kentin yetkilileri de ilk iş olarak şehre giriş çıkışlarını araç trafiğine mutlak surette kapatmalılar ki; içeride ihtiyacı oldukça depo edilen iş makineleri yardımlar gönderilmeli.” dedi.

“DEPREM SONRASINDA İNSANLARIN GIDAYA DEĞİL KURTARILMAYA İHTİYACI VAR” VURGUSU

Deprem sonrasında ilk 24 saatte insanların gıdaya değil kurtarılmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Vali Yardımcısı Mailoğlu; “İstisnasız hiç kimsenin depremden sonraki 24 saat içinde ne karnı açıktı ne su ihtiyacı oldu. Zira su içip, yemek yediği zaman, tuvalet ihtiyaç duyacaktı.  Onun için insanlar yemek yemedi, su içmedi.  İlk 24 saatte insanların hiç yiyecek ihtiyacı yoktur ama kurtarılma ihtiyacı vardır. Onun için mutlak surette yöneticilerimizin bir afet anında illerinin dış illerle bağlantılarını koparmalı kontrollü bir biçimde içeriye geçiş izni verilmelidir.  Kordon konulmalıdır. Bunu maalesef Marmara depreminde yakinen yaşadım. Burada da yapılmadı, Güneydoğu Anadolu depreminde de yapılmadı.  Dolayısıyla bu eksikliğimizi bizim kamu olarak gidermemiz gerekir.” Sözlerinin altını çizdi.

BURDUR İÇİN TALİMAT VERİLDİ

Güneydoğu Anadolu depremi akabinde bu hususu dönemin emniyet müdürü ile jandarma komutanına talimat olarak ilettiğine değinen Vali Yardımcısı Mailoğlu; “Burdur’un mutlaka Fethiye, Ankara ve Antalya girişlerinde makul yerlerin seçilerek gelen araçların depo edileceği yerler belirlemelerini, planlarına işlemelerini ve bir afet anında da mutlaka içeriye girişlerin kontrol altına alınmasını gerektiğini söyledim.

Mutlak suretle iş makineleri, tırların kamyonların dışarıda bırakılması kontrol altında tutulması ve ihtiyaç oldukça, içeriden istendikçe gönderilmesi gerektiğini talimatını verdim.  Bu talimatımız planlarımıza işlendi.” dedi.

MİNE KAYA – HALİL İBRAHİM KARA