BURDUR’UN ATA MİRASI: GELENEKSEL SİPSİ VE CURA İLE KÜLTÜREL DEĞERLER YAŞIYOR

Burdur'un kültürel, geleneksel mirasını tanıtmak amacıyla sipsi sanatçısı Yasin Akkaya ve cura sanatçısı Sabri Özdemir, Burdur'un doğal ve folklorik zenginliklerini geniş bir katılımcı kitlesine sunmayı hedefliyor. Burdur'un geleneksel müzik kültürünü de yaşatan Mahalli Sanatçılarımız Yasin Akkaya ve Sabri Özdemir hem yerel halkın hem de diğer insanların ilgisini çekiyor.
“COĞRAFYAMIZA HİZMETLERİMİZ DEVAM ETMEKTEDİR”
33 senedir bu enstrümanı çalan Sabri Özdemir, küçük yaşlarda enstrümanını eline aldığını söyledi. 4 .kuşak temsilcisi Kozağaçın iki telli curanın temsilcisi şuanda da genç jenerasyonda devam etmekte olduğunu söyleyen Özdemir şunları aktardı: ”Bizler kuşaktan kuşağa nesilden nesile deden toruna rahmetli dedemin torunu Sabri Özdemir’in torunu Sabri Özdemir bizler bu enstrümanı emanet olarak ata mirası olarak gördük ve genç kuşaklara aktarmak için bir çok faaliyette bulundum. 3 yaşından beri bu enstrümanı çalıyorum. Enstrüman hakkında bilgi verecek olursak geleneksel bir enstrüman Kozağac’ın bir enstrümanı kopuzdan sonra 2. versiyonu orta asya kökenli bir enstrüman. Ayriyeten de kültür bakanlığı Kozağaç iki telli ses sanatçısıyım. Değişik yerlerde kültür aktarımı olsun faaliyetlerimiz oldu hala da devam etmekte . Hala da genç kuşaklara bu enstrümanı sevdirmekle görev edindik. Burdur’umuza Coğrafyamıza hizmetlerimiz devam etmektedir. Çırak yetiştirdik daha öncede halk eğitim merkezlerine kurs açtık. Yaklaşık 15 kadar öğrenci yetiştirdim. Genç kuşaklara daha önce de curanın tanıtımı kültür tanıtımı olsun milli eğitime de gidip bazı okullara da gidip onlara geleneksel enstrümanı curayı aktaracağız. Tanıtacağız. Günümüz popüler yüzüne bakıldığı zaman bizim çaldığımız müzik enstrümanlar geleneksel müzik geleneksel halk müziği türkülerimiz bizim amacımız bu unutulan 100 150 yıllık eserleri gün yüzüne çıkarmak.”
“GELENEKSEL MÜZİĞİN SAVUNUCULARINDAN BİRİYİZ”
Burdur’un zengin kültürel mirasını tanıtmayı amaç edinen Özdemir sözlerine şunları ekledi: ” Bunun için sempozyuma kültür fuarlarına yurt dışına katılıyoruz. Bunun için festivallere değişik ülkelerin yöremizin türkülerini kültürünü enstrümanını tanıtıyoruz . Geleneksel müziğin savunucularından biriyiz. Popüler müzik karşısında geleneksel müziğin savunucularından biriyiz. Bu böyle devam edecek. Halkımızdan ricamız popüler müziklerden uzaklaşıp öz kültürüne müziğine dönerek çalışan kişilere sanatçı arkadaşları desteklemeleri için biraz özveri göstermeleri gerek. “
“HALA KENDİMİ ÇIRAK OLARAK GÖRÜYORUM”
2010 yılından bugüne sipsi öğrenmek için emek veren Yasin Akkaya sözlerine şöyle başladı: “Dirmil Kızılyaka köyündenim. Küçük yaşlarda ustalarımdan duyduğum Orta Asya’dan Anadolu’ya geldiğinde Burdur’un Altınyayla ilçesinde Dirmil de kendine yer bulan ve coğrafi işaretli ve bu eve ait olduğunu ulusal manada tescilleşttiren bir çalgı olan sipsi ile tanıştım. 2010 yılından beri ben ustalarımla sipsi öğrenmek için emek veriyorum . Ben kendimi hala onların çırağı olarak görüyorum . Bana ustalık atfettiler ama ben hala çırak olarak görüyorum benimde yetiştirdiğim çıraklarım var.”
“BU TARLADA EKİLEN MAHSULÜN LEZZETİNİ BU YÖREDEKİ İNSANLAR BİLİR”
Kültürel faaliyetlere ve akademik çalışmalara hayatına yer verdiğini söyleyen Akkaya:” Olabildiğince çaldığımız çalgıların tanıtımı için bizlerin yeterlilik gösterebileceği her alana katılmaya çalışıyoruz. Hangi mecra olursa olsun . Konser basit bir düğün, akademik toplantı, sempozyum, TRT, kültür bakanlığı ve daha profesyonel ve kamu tarafından tanınırlığı olan platformlarda kültürel değerlerimizi elimizden geldiğince yansıtmaya çalışıyoruz. Özellikle bizim yaptığımız müzik türü bu yörenin insanların doğumdan ölümüne kadar duyduğu tınılar. Bizler farklı günümüzdeki popüler müzik türlerini çok rahat işitebilir yaygınlaştığına şahit olabilirken yörenin insanın duyduğu kendimize ait olan bu ezgilerin daha geniş platformlara yayılması için sizlerin özellikle halkımızın desteğine ihtiyacımız var . Çünkü diğer müzik türlerine herkes sahip çıkar bu tarlada ekilen mahsulün kıymetini ve lezzetini bu yöredeki insanlar bilir. Çocuklarımıza torunlarımıza kendi müziğimizi yöresel çalgılarımızı tanıtalım. Farklı kültürlerin erozyonuna uğrayıp kaybolmaktansa asimile olmaktansa kendimize ait kültürün örf ve adetin bilincinde olsunlar. En azından dejenere olmaya giden toplumun içinde bizimde kökümüz budur bizimde adetlerimiz budur diyerek bilinç oluştursunlar ailelerden beklentimiz evlatlarına çocuklarına ve torunlarına eğitim aldırsınlar cepten para çıkmadan kendi kültürümüzü anlatabilirler. En azından bizimde kökümüzde budur. “dedi.
TEK GAYEMİZ:ÖLÜP GİTTİĞİMİZDE ARKAMIZDA BU KÜLTÜRÜ DEVAM ETTİREN İNSANLARIN KALMASI
Maddi bir beklentilerinin olmadığını ifade eden Akkaya sözlerine şu şekilde son verdi: ”Bizim maddi hiçbir beklentimiz yok. Bizim tek gayemiz. Bir gün ölüp gittiğimizde arkamızda bu kültürü devam ettiren ve tanıyan insanların kalması.”
“KENDİ MAHSULÜM HEM ÇALIYORUM HEM ÜRETİYORUM”
Burdur Kozağaç köyünden Feridun Özyurt :”Curalar kendi mahsulüm. Hem üretiyorum hem çalıyorum. Aynı zamanda çocukluğumdan beri çalıyorum. Ben amcalarımdan öğrendim . Şimdi ise çocuklarımıza, torunlarımıza aktarıyoruz. 5 kardeşiz hepimiz de cura çalarız. Gençlerin öğrenmesini özenmesini isterim. Atalarımız çalıyor bizde devam ettirmek istiyoruz.” dedi.
"BABA SANATINI DEVAM ETTİRİYORUZ"
12 yaşından cura çaldığını söyleyen Hanefi Özyurt, “Yıllardır bu işi yapıyorum. Hem çoban olduğumuz hem babam vefat etti baba sanatını devam ettiriyoruz.” diye konuştu.
Elif Sağlam