BURDURLU PSİKOLOG SULTAN TOSUN YAZDI: KARDEŞ KISKANÇLIĞINDA NE YAPILMALI?

KARDEŞ KISKANÇLIĞI
Kardeşler arasında iletişim çok önemli ve kıymetlidir. İlk çocuk doğduğunda anne ve babanın ilk ebeveynlik rollerini gösterdiği bir süreçtir. Fakat ikinci ve üçüncü çocukla birlikte ebeveynlerin tutumlarında değişiklikler yaşanabilir. Örneğin ilk çocuk dünyaya geldiğinde ebeveynler daha dikkatli ve daha deneyimsiz panik hallerini ortaya çıkarabilir. Kardeşler arasında zamanla annem bana bu şekilde davranmamıştı, annem bana karşı hep sorumluluk yüklemişti ya da babam bana karşı bu kadar sakin değildi tarzında kardeşler arasında ebeveynleri hakkında değerlendirme yapılabilir. Bu kardeşler arasında yapılan anne ve baba kıyaslaması aslında daha öncesine yani ikinci çocuk doğduğunda ilk çocuğa karşı yapılan hal ve hareketler oluşturur. Mesela ilk çocuğa ‘’ sana kardeş alalım mı?’’ sorusundan sonra ‘’çocuk hayır’’ cevabını verdiği halde ikinci çocuk dünyaya gelirse o zaman ilk ego savaşları başlar. İlk çocuk hayır dediği halde ‘’ kendinin görülmediğini, saygı duyulmadığını düşünür’’. Sevgili ebeveynler ikinci bir çocuğa ‘’ kardeş ister misin sorusuna’’ maalesef ki ilk çocuğa sorarak doğru yaptığımızı düşünürüz fakat bunun sorusunu ilk çocuğa sormak rekabetten başka bir şey getirmez.’’ Çocuk kardeş ister misin?’’ Sorusuna ‘’evet’’ dese dahi kardeşi doğduktan sonra ‘’ benim sayemde dünyaya geldin yoksa sen şuan doğmamış olacaktın!’’ egosunu yaratır. İlk çocuğa karşı ‘’ sen büyüksün! Sen ablasın/ abisin, kardeşini sevmezsen onu alıp götürürüz! Kardeşin dünyaya gelince seninle oyun oynayacak! Kardeşine karşı hep dikkatli ol! Vs.’’ bu gibi ilk çocuğa yüklenen duygusal ve davranışsal sorumluluk zamanla kendisini sadece kardeşi için yaşayan bir birey gibi görür ve bu da ileriki yaşantısında bireylerle olan iletişimine yansır.
Peki nasıl davranalım hocam dediğinizi duyar gibiyim! Öncelikle kardeş isteyip istemediği sorusunun cevabı çocuğa sorulmamalı ve kardeşin ne demek olduğu ve nasıl bir süreç olacağını ilk çocuğa doğru ifadelerle aktarılmalı. kardeşi olacağını anne ve baba birlikte söylemeli. Kardeşinin doğduktan sonra bakıma ihtiyacı olduğunu ve ilgilenilmesi gerektiğini kendisinin de bu dönemlerden geçtiğini çocuğa birlikte aktarılmalı. ‘’ kardeşin doğduktan sonra seninle oyun oynayacak cümlesi yerine kardeşin ilk öncelikle senin ve bizim ilgimize ve bakım vermemize ihtiyacı olacağını büyüdükten sonra seninle birlikte oyun oynayabilir inancı oturtulmalıdır’’. Aksi halde çocuk dokuz ay boyunca sadece oyun oynamanın hayalini kurar ve kardeşi doğduktan sonra beklentisini karşılamadığı için kardeşine iç dünyasında kızmaya başlar. Kardeşler arasında abin/ablan gibi ol cümlesi yerine her bireyin farklı alanlarda becerisi olduğunu kıyaslamadan uzak durulmasını gerektiğini sizlere son olarak aktarmak istiyorum. İkiz ya da farklı zaman aralıklarında doğmuş kardeşler aynı anne ve babaya sahip olsalar dahi farklı kişilik özelliklerine sahip olurlar. Çünkü her bireyin gelişim evresi farklıdır ve özellikleri farklıdır. Biz ebeveynlere kalan ise doğru bir iletişim tarzıyla çocuklarımıza vakit ayırarak benzetmeden ve karşılaşmalardan uzak durarak çocuklar arasında ayırıcı davranış ve sözlerden uzak durarak çocukların gelişim evrelerine ihtiyaçları olduğu gibi davranmalıyız. Sağlıcakla kalın!!
Köşe Yazısı