Flaş Haber Yeni

BURDURLU DAVULCULAR RAMAZAN GELENEKLERİNİ YAŞATIYOR

BURDURLU DAVULCULAR RAMAZAN GELENEKLERİNİ YAŞATIYOR

Burdur’daki davulcu ve zurnacılar, her yıl olduğu gibi bu Ramazan ayında da Ramazan gelenek ve göreneklerimizi yaşatıyorlar. Sahurlarda imsak vakti gelmeden bir davulcu bir zurnacı olmak üzere iki kişilik ekipler halinde Burdur Cadde ve sokaklarında yola düşüyorlar. Hem davul hem zurna çalarak hem de maniler söyleyerek oruç tutacak Burdur halkını sahura kaldırıyorlar.

Burdur Ulu Camii güzergahında sahurda davul çalıp mani söylerken röportaj yaptığımız Davulcu Ahmet Özçelik: “Ben 25 yıldır davulculuk yapıyorum. Tabii ki bu işi bizden daha önce yapan meslektaşlarımız da var. Aynı zamanda Ramazan ayı davulcularının başkanlığı yapıyorum. Burdur merkezde 33 meslektaşımız ile birlikte davul zurna çalıyoruz.  Burdur mahallelerinde halkı gece uyandırıyoruz, sahura kaldırmaya çalışıyoruz.  Ramazan ayının sonlarına doğru halk arasında  ‘Okşamak’ olarak bilinen bahşişlerimizi de toplamaya başladık. Halkımız gönlünden ne kopuyorsa onu alıyoruz. 3-5 lira verende var, 50 lira veren de var. Bu konuda halkımızı duyarlılık kazandırdığınız ve  sürdürdüğümüz Ramazan ayı gelenek ve göreneklerimizi tanıttığınız için Çağdaş Burdur Gazetesi Sahibi Hasan Ali Daldal’a,  muhabir kadrosuna çok çok teşekkür ederim.  dedi.
Davulcu Ahmet Özçelik, Burdur Ulu Camii yanında şu Ramazan manilerini söyledi:


Seher vakti çıktık yola,

Selam verdik sağa sola,

Ramazan ayınız mübarek ola,

Uyanda beyim güllere boyan.

*

Ne uyursun ne uyursun uykularda ne bulursun,

Al abdesti kıl namazını doğru cenneti bulursun.

*

Ulu cami direk ister,

Söylemeye yürek ister,

Benim karnım toktur amma,

Arkadaşım bahşiş ister.

*

Hanenize geldim olsun,

Desti çeşmelerden dolsun,

Mini mini yavrularınız memur olsun,

Uyanda beyim güllere boyan.

*

Davulu astım sırtıma,

Arkadaş gitti Mısır’a,

Biz komşundan bahşiş aldık,

Şimdi geldi sizlere sıra.

*

Davulumun ucu tura,

Kolum şişti vura vura,

İki gözüm beyefendi,

Cennet köşklerinde yaşa.

Üzeyir Gül-Halil İbrahim Kara