BURDUR’DA MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI KUTLANDI
MEVLİD-İ NEBİ HAFTASI BURDUR’DA DA KUTLANDI
Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası bu yıl ''Peygamberimiz, İman ve İstikamet'' temasıyla Burdur Kültür Merkezi’nde kutlandı.
Program 27 Eylül 2023 Çarşamba günü saat 14.00'da Burdur Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Açılış ilk olarak İstiklal Marşı'mızın okunması ile başladı ve devamında Kuran-ı Kerim Tilaveti, Sinevizyon ve Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi 4-6 yaş Kur’an Kursu A Sınıfı’nın İlahi Dinletisi ile devam etti.
Açılış konuşmasını Burdur İl Müftüsü Ali Hayri Çelik gerçekleştirdi.
Programın açılış konuşmasını yapan il Müftüsü Ali Hayri ÇELİK, konuşmasında “Peygamberimiz, İman ve İstikamet" teması ile bu yıl Mevlid-i Nebi haftasını kutladıklarını, insanı anlamlı ve değerli kılan yegane değerin iman olduğunu hatırlatan Müftü ÇELİK bu imanı hayata aktarmak davranışlara dönüştürmek ve bunu kalıcı hale getirmek istikametle meydana gelir. Onun için imanı tüm hayatımıza yayarak hayatın sonuna kadar muhafaza etmemizle Müslümanlığımız anlam kazandığını ifade etti. Peygamber varisi olan din görevlilerinin haftalarını tebrik ederek konuşmasını tamamladı.
Burdur Valisi Türker Öksüz de hitaplarını gerçekleştirdi.
Vali Öksüz konuşmasında “Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından bu yıl "Peygamberimiz, İman ve İstikamet" teması ile kutlanan Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nın açılış programında siz değerli müftülük çalışanlarımız, din görevlilerimiz ve kıymetli hazirunla bir arada bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle haftanızı en içten dileklerimle kutluyorum.
"Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V)'in dünyayı teşrifinin yıl dönümünü içine alan bu anlamlı hafta vesilesiyle, dün gece idrak ettiğimiz Mevlid Kandili’nizi tekrar tebrik ediyorum. Yüce dinimiz İslam’ın tek gayesi, Kur’an-ı Kerim’in ışığında barışın, hoşgörünün, iyiliğin, sevgi ve kardeşliğinin hâkim olduğu huzurlu bir toplum ve dünya düzenini inşa etmektir. Bu gayeye ulaşmanın yolu, Âlemlere rahmet olarak gönderilen barış dini İslam’ın elçisi Sevgili Peygamber Efendimizin örnek hayatını, O’nun imanı ve istikamet anlayışını hayat felsefemiz olarak uygulamakla mümkün olacaktır. Süfyan b. Abdullah (r.a): “Ey Allah’ın Resûlü, bana İslâm ile ilgili, hakkında başka kimseye soru sormama gerek kalmayacak bir şey söyle.” dediğinde, Peygamberimiz (s.a.s) “allah’a iman ettim de, sonra dosdoğru ol.” buyurmuştur. Peygamber Efendimizin bu hadisinde bahsettiği üzere, ihlaslı bir hayat iki kelimeyle iman ve istikametle başlamaktadır. Her iki hayatımızı da anlamlandırma hususunda en büyük imkân olan iman, samimiyetle âlemlerin Rabbine bağlanmak, istikamet ise Kur’an-ın ve sünnetin yolunda imanla Allah’a sığınarak dosdoğru bu yolda yürümektir. Ne mutlu bizleri ki, iman ve istikamet hususunda insanlık için en güzel örnek olan bir Peygamberin ümmeti olarak dünyaya geldik. O’nun izinden gittiğimiz sürece, geleceğimizin sağlam temeller üzerinde yükseleceğini, her iki dünyamızın da kurtuluşuna vesile olacağını biliyoruz. Çünkü Yüce Allah’ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin tek yolu, Kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamber’imizin yolundan gitmek, bu bilinçle hareket etmektir. Konuşmamın başında belirttiğim üzere, haftamızın teması “Peygamberimiz, iman ve istikamet” bunlara değinirken, haftaya ismini veren Camiler ve Din Görevlilerimize değinmemek tabi ki düşünülemez. Unutmayalım Cami ve mescitler, Kur’an’ın ifadesiyle “Beytullah, yani Allah’ın Evi’dir. Birlik ve beraberliğimizin teminatı, toplumsal hayatımızın en temel müesseseleridir. Bizler, bir Müslümanın doğduğu andan itibaren ölene kadar camiyle ilişkisinin devam ettiği, cami merkezli bir medeniyetin mensuplarıyız. Camilerimiz ’den minarelerimizden yükselen ezanlarımız bu topraklardaki varlığımızın da en önemli teminatıdır. Kadın-erkek, çocuk-yaşlı, zengin-fakir, amir-memur bütün insanların hiçbir ayrım olmadan Allah’a ibadet ederek huzur buldukları Camilerimiz, Kur’an’ı, dinimizi, İslam hayatını öğrendiğimiz ilk yer olarak aynı zamanda, eğitim ve öğretimin yapıldığı birer ilim ve irfan yuvalarıdır. Bu açıdan bakıldığında, din görevlilerimize büyük bir sorumluluk düştüğünü belirtmek istiyorum. Diyanetin çeşitli kademelerinde çalışan tüm görevlilerimiz, yaratılışın ana amacının Allah’ı tanımak, iman ve kulluk etmek, O’na sevgiyle bağlanarak ibadet etmek olduğunu bilen ve bunu topluma öğretmesi gereken kişiler olarak önemli bir misyon ve sorumluluğu üzerlerinde taşıyorlar. Bu doğrultuda hepinize çok önemli görevler düştüğünü tekrar ifade ederken, bu sorumluluğun farkında olarak çalışmanızı istiyorum. Güçlü bir imana sahip, insanlara faydalı, insanlar arasında birlik, beraberlik, kardeşlik, yardımlaşma, sevgi, saygı duygularını geliştiren örnek kişiler olarak, görev yaptığınız çevrede sorumluluk almanızı bekliyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. “Sözlerin en doğrusu, Allah’ın Kitabı; yolların en doğrusu ise Muhammed’in yoludur.” hadis-i şerifiyle iman ve istikamet üzere yürünecek yolun kılavuzluğunu yapacak iki temel ölçüye dikkat çekerek sözlerime son verirken, hepinize sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” ifadelerine yer verdi.
Program devamında ise Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge’nin konferansı yapıldı.
Konferans sonunda ikram ve kitap dağıtımı ile program son buldu.
H.Nesibe Solak