BURDUR’DA LAVANTA HASADI BAŞLADI

BURDUR’DA LAVANTA HASADI BAŞLADI

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İstiklal Yerleşkesine dikilen 350 dekarlık lavantaların hasadı yapıldı.

Burdur Valiliği’nin destekleriyle Lisinia Doğa Proje Merkezi kurucusu Öztürk Sarıca tarafından susuz tarıma dikkat çekmek amacıyla Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İstiklal Yerleşkesine dikilen 675 dekarlık tıbbı aromatik bitkiden 350 dekarlık lavantanın hasadı yapıldı.

Proje yöneticisi Öztür Sarıca basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 2005 yılında Lisina tarafından başlatılan projelerde Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde özellikle susuz tarım ve gelecek nesillerin içme sularının korunması ve Burdur Gölü ile ilgili çalışmalarımız kapsamında kamu, üniversite ve Lisinia proje birliktelikleriyle burada 675 dekarlık alanda tıbbı aromatik bitki dikim ve faaliyetlerine başladıklarını aktardı.

Sarıca röportajında devamında lavanta başta olmak üzere kekik, lavanta, adaçayı, melisa, biberiye gibi pek çok ıtri bitkinin yetiştirildiğini söyleyerek şunları kaydetti: “Burada araştırmaları yapılıyor ve bunun yanında çevresel alanda susuz tarıma yöreye anlatmaya çalışıyoruz. Özellikle burada görsellerini kullanarak insanları buraya ekoturizme yönlendirmeye hem de özellikle insanları sulu tarımdan susuz tarıma, damlama sulama sistemlerine geçirmeyi bir proje dahilinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şuan yaklaşık burada 350 dekarlık alanda lavanta geri kalan alanlarda da kekik, adaçayı ve diğer ıtri bitkiler yetiştiriyoruz.”

 

 “Son iki yıldan beri lavanta yağlarının fiyatı düşük seyrediyor”

Lavanta yağlarının fiyatına değinen Öztürk Sarıca:

“Hasat edilen bitkiler lisinia proje alanında yağları çıkartıldıktan sonra ekolojik olarak yapılan bu üretimler uluslararası piyasada ve ulusal piyasada değerlendiriliyor. Nihai ürünlere kadar ulaştırılıyor.

Son iki yıldan beri lavanta yağlarının fiyatı düşük seyrediyor. Özellikle 400-750 TL arası fiyat söz konusu ama önümüzdeki yıllar artarak gideceğini düşünüyorum. Bizdeki asıl amaç lavantadan çok yüksek gelir elde etmek değil. Lavanta, daha ziyade tıbbı aromatik bitkilerin başkomutanı diyelim. Çünkü insanlar lavantayı görmeye geldiklerinde burada su olayını düşünmeye başlıyorlar. Susuz yetiştiğini görüyorlar. Susuz yetişmesiyle birlikte diğer tıbbı aromatik bitkilerin de yetişebileceğini görüyorlar. Bir anlamda da kokusuyla, rengiyle insanları alanlara çağırıyor. En azından insanların kafasında bir soru işareti oluşturması açısından lavanta her zaman bizim için bir öngörü.”

“son yıllarda hızlı bir şekilde sularımız tükenmekte”

Gelecek nesillerin içme sularını kurtamak için susuz tarıma yönlendiklerinin altını çizen Sarıca:

“Özellikle son yıllarda hızlı bir şekilde sularımız tükenmekte. Artık sulu tarım için yer altı kullanılmakta oysaki yeraltı suları gelecek nesiller için içme suları. Tabi ki bu ülkede büyükbaş hayvancılık, sulu tarım da yapılacak ama mümkün olduğunca taban su seviyesini yüksek olduğu yerlerde yapılması gerekiyor. Daha ziyade Göller Yöresi su fakiri olan yerler buralarda özellikle gelecek nesillerin içme sularını kurtarmak anlamında, gelecek nesillere içme suyu bırakmak anlamında susuz tarım modellerinde çalışması gerekiyor ki biz 2005’ten beri susuz tarım modellerini lisnia proje olarak, kamuoyu olarak üniversitemizle birlikte uzun yıllarıdır çalışıyoruz. Şuan buradaki tıbbı aromatik bitkilerle ilgili yapmış olduğumuz çalışmalar da bu kapsamda devam etmektedir.” Dedi.

Sarıca konuşmasının sonunda tıbbı aromatik bitkilerin dünyanın her yerine satışlarının yapıldığını vurgulayarak:

“Lavanta tıbbı aromatik bitki olması açısından dünyanın neredeyse her tarafına satılıyor. Tabi ki bizim Lisnia’nın yapmış olduğu küçük satışların yanında toplu satışlar da özellikle Avrupa ülkelerine, Uzak Doğu Ülker’ine ki Uzak Doğu Ülkeleri tıbbı aromatik bitkileri kullanma açısından çok daha yaygın dolayısıyla dünyanın her tarafına tıbbı aromatik bitkilerin satışlarını söz konusu.” İfadelerini kullandı.

Burdur Valisi Türker Öksüz, küresel ısınmanın etkilerine değinerek suyu tasarruflu kullanmak açısından bu tür birkilerin önemli bir yere sahip olduğu söyledi.

Vali Öksüz yaptığı açıklamada:

“Bugün lavanta hasadı için üniversitemizi yerleşkesi içerisinde hep bir aradayız. malum lavanta ilimizin önemli aromatik bitkilerinden birisi bugün onun hasadını gerçekleştirmiş olacağız. Tabi bu vesileyle lavanta hasadını yaparken dikkat çekmek istediğimiz birkaç husus daha var onu da ifade etmek istiyorum.

Malum bir iklim değişikliği var bütün dünyada ve buna bağlı olarak da tabii sıcaklıklarda ani düşüşler yükselmeler oluyor ve bu da tabiatın dengesini olumsuz yönde etkiliyor. 1940 yılından beri ilk kez 2024 Mayıs ayında en yüksek sıcaklık ortalaması ölçülmüş durumda bu küresel ısınmanın dünyadaki ülkemizdeki etkilerini göstermesi açısından önemli bir örnek.

Dolayısıyla bu küresel ısınma ortamında bizleri mutlaka birincisi suyu tasarruflu kullanmamız lazım su verimliliğini ön plana almamız lazım ve yaptığımız tarımsal faaliyetleri de buna göre planlamamız lazım. Daha az su tüketen, suya az ihtiyaç duyan bitkilerin yetiştirilmesi bu anlamda işte aromatik bitkilerin ekimi bu yüzden önemli. Lavantada ve ilimizde Gül üretimi de suya az ihtiyaç duyan bitkilerden. Bundan tabii hem ekonomik değeri var, hem de bir yanda suya az ihtiyaç duyma gibi bir avantajları var. Biz uluslararası göstergeler açısından ülkemiz su sıkıntısı çeken ülkeler arasında dolayısıyla mutlak surette suya az ihtiyaç duyan bitkilerin üretimine önem vermemiz lazım. Hatta içme suyu kaynaklarıyla sulama suyu kullanırken içme suyu kaynaklarından değil atık sulardan, yağmur sularından, derin sulardan faydalanmanın da çok önemli olduğu artık önümüzde önemli bir gerçeklik olarak duruyor.” Dedi.

 

“ilimizin güzelliklerini lavanta, Gül bahçelerini, ilimiz tarihi değerlerini, kültürel değerlerini, antik kentlerini bu vesileyle ekoturizm ile birlikte canlandırma gayreti içerisindeyiz”

Konuşmasının devamında Gül ve Lavanta Yolu projelerinin önemine vurgu yapan Vali Öksüz:

 “Bizim tabi lavantayı yolu projesi daha önce kurumlarımızın desteğiyle burada başlatılan bir proje. biz Gül yolu projesi diye bir projeyi de mayıs ayı içerisinde başlatmış olduk. Bu projelerin amacı birincisi dediğim gibi su verimliliğine katkıda bulunmak suyun kullanımının sürdürülebilirliğini sağlamak bir yandan da tabii bölgemizin Eko Turizm imkanlarından daha faydalanamazsın sağlamak. Çünkü artık turizm çeşitleri arasında çevreye duyarlı olan, çevreye saygılı olan Turizm türleri doğal güzellikler de ön plana çıkıyor. Dolayısıyla ilimizin güzelliklerini lavanta, Gül bahçelerini, ilimiz tarihi değerlerini, kültürel değerlerini, antik kentlerini bu vesileyle ekoturizm ile birlikte canlandırma gayreti içerisindeyiz. biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde de balon turizmde de bir destinasyon olma yönünde önemli bir adım attık. Bugünde burada ekoturizmimmize katkı sağlayacak bir lavanta bahçesindeyiz. Artık Gül Yolu projesiyle, lavanta yolu projeleri ile ilimizi ekoturizmde daha ileri hareket edecek ben buna inanıyorum. Bizler de bu anlamda katkı sağlamaya devam edeceğiz. Su konusunda da bütün vatandaşlarımızı, çiftçilerimizi 7’den 77’ye herkesi daha tasarruflu olmaaya çağırıyorum. Su kaynaklarımızın sınırlılığını bilerek hareket etmemiz lazım. Tarımda da artık damlama sulama yani kapalı sistem tutmaya önem vermemiz lazım. Biz İl Özel İdaremiz tarafından ben kapalı sistem sulamaya önem vererek çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Sulama imkanlarını artırmaya çalışıyoruz.” Şeklinde konuştu.

“suya az ihtiyaç duyan işte anasonda, çörek otunda, rezene gibi bitkilerde de Türkiye'de önemli üreticiler arasındayız”

Suya az ihtiyaç duyan bitkilerin Burdur’da yetiştirilmesi açısından şanslı olduğunu dile getiren Öksüz konuşmasını şu şekilde tamamladı:

“Tabii il olarak şanslı olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Çünkü suya az ihtiyaç duyan işte anasonda, çörek otunda, rezene gibi bitkilerde de Türkiye'de önemli üreticiler arasındayız. Dikiliş alanı bakımından 1 ve 2 sıralardayız. Dolayısıyla bunun da önemini kıymetini bilerek ama burada da kalmayarak mutlaka suyu tasarruflu kullanan az tüketen bitkilere yönelmemiz lazım. Hem çevreye katkıda bulunmak hem de ilimizin ekoturizmine katkı sağlamak için çalışmalarımızı bundan sonra da sürdüreceğiz. Bugün tabii bu bahçe 675'de zannediyorum ve Lisina doğa projesinden o projenin uygulayıcısı Öztürk beyin de önemli katkıları var onu da biliyoruz. Hem bu projeye hem de lavanta projesiyle ilimizin bu anlamdaki üretimine turizmine önemli katkılar sağlıyor ona da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”

Programda Burdur Valisi ve protokol üyeleri de lavanta hasadına katıldı.

 

Hale Pak