BURDUR’DA KONUŞAN ESKİ TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI GÜÇLÜ :”KITLIK” VURGUSU YAPTI
ESKİ BAKAN GÜÇLÜ: “TÜRKİYE’NİN BU HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRECEK İNSAN GÜCÜ KONUSUNDA KITLIK VAR.”
Burdur’da Anadolu Mektebi Yazar Okumaları buluşmalarında konuşan Eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Anadolu Mektebi kurucusu, yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü: “Türkiye’nin bu hayallerini gerçekleştirecek insan gücü konusunda kıtlık var.”
Burdur Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce ‘Burdur’da Etkin Sürdürülebilir Tamamlayıcı Eğitim Projesi’ kapsamında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Anadolu Lisesi ev sahipliğinde Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Mektebi paneli yapıldı. Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait İlimiz Merkez Şirinevler Mahallesi’ndeki Necip Fazıl Kısakürek Sergi ve Konferans Salonu’nda bugün saat 10.30’da başlayan panelde Cengiz Aytmatov, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatı ve yazdığı kitaplar anlatıldı.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan programda ‘Anadolu Mektebi’ tanıtım videosu gösterildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Anadolu Lisesi Müdürü Arif Akın ve Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Muhammed Özdemirci birer konuşmada bulundu.
Akabinde Eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Anadolu Mektebi kurucusu, yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü katılımcı öğrenci, öğretmen ve okul müdürlerine hitapta bulundu.
Protokol konuşmalarının ardından panellere geçildi. 2 oturum halinde yapılan panelde Prof. Dr. Kadriye Türken, Doç. Dr. Himmet Büke, Dr. Öğr. Üyesi Hakan Acar panel değerlendirmesinde bulundular. Panel katılım belgesi ve hediye takdimi ile son buldu.
PROF. DR SAMİ GÜÇLÜ: “TÜRKİYE’NİN HAYAL GÜCÜNÜ GERÇEKLEŞTİRECEK BİR KITLIK VAR”
Burdur Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nda konuşan Eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Anadolu Mektebi kurucusu, yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü: “..Ankara’da görevim çıkınca şunu gördüm. Devlete o kadar yakın oldum. Halkı tanıdım. Çünkü üniversitesi yeşil bir kule. Nasıldı? Kafamda bir Türkiye, kitaplarda ekonomiyi, sosyolojiyi okuyorsun ama ortada bizzat o toplumun gerçek insanlarına uzaksın. Karşında 18-20 yaşında bir grup var, onlar önünden akıyor. Sende değişiyorsun ama masa başı dediğiniz hadiseler. Ankara’ya gelince tespit ettiğim ilk iş şu; Türkiye’nin her konumda insanların hayalleri var. Siyasetçisinin var, bürokratının var, geleceğe yönelik hayalleri var. Böyle onlara hemhal olanlar var. Ama Türkiye’nin bu hayallerini gerçekleştirecek insan gücü konusunda kıtlık var.” dedi.
Eski Tarım ve Köyişleri Bakanı Anadolu Mektebi kurucusu, yönetim kurulu başkanı Prof. Dr. Sami Güçlü konuşmasının devamında: “Bunu tabii kısmi, yüzeysel şahsi bir gözlem ile bu kanaate varıyorum. neye dayanarak varıyorum? Oradaki meclisteki yapıyı görüyorum. Üniversitelerden geldiğim için üniversitelerdeki yapıyı görüyorum. Halkın beklentilerine şahit oluyorum. Çünkü artık doğrudan muhatap oluyorum. Bu konuda Türkiye geleceğini inşaa edecek insanları yetiştirme konusunda çok başarılı değil. Geleceğini inşaa edecek insanların yetişmesi konusunda okullarımız var, 200’ün üzerinde üniversitemiz var. Dev bir Milli Eğitim sistemimiz var. Ama bu sistem bizim geleceğimizi iyileştirecek, güzelleştirecek atılım yapacak insanlar. Çünkü bu insanlara bir yol haritası çizmek gerekiyor. Onlara rehberlik yapmak gerekiyor. Onları inandırmak gerekiyor. Bunda bir kıtlık olduğunu hissediyorum. Şimdi diyeceksiniz ki bu kadar büyük potansiyelde nasıl olabilir bu? 2 sebeple, birincisi bir kısım insanlar vatanı milleti ülkesini seviyor. Ama kültürel birikimleri ve eğitimi zayıf. O eğitimi yurt dışında Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde, en iyi okullarında okumuş zengin aile çocukları, işte bürokrasiden yetişmiş insanlar onların da eğitimleri çok iyi ama onların milletle ortak paydaları hiç yok. Şimdi bu yapı içerisinde ‘Kıtlık’ dediğim şey, ikisinin bir arada bulunan insanlar. Yani hem meslekte başarı, hem de kültürel yönden kendisi çok iyi hazırlamış insan. Yani bu ülkeyi tarihi, sanatı, müziği, edebiyatı, hayalleri, destanları vesairesi ile geçmişi ve geleceği ile ilgili fedakârlık yapmaya hazır insan sayısı konusunda bir kıtlık oldu. O zaman bununla ilgili bir kısım çalışmalar yaptık. Bunlar hayata geçmedi. Yani eğitim sistemi ile ilgili vesaire vekillerle konuşuyoruz. Bir gelişme olmadı. Anadolu Mektebi bir bakıma bu gözlemlerin ve bir kısım üniversitedeki uygulamalar sonucunda ilk önce kültürel yönde en az ortaokul ve liseden başlayarak bu çocukların kendi geçmişlerini, kendi kültürlerini, dilin önemini, sanatın kıymetini hangi alanların bizim içim önemli olduğunu, inanç ve değerlerini çok sağlam kaynaklardan okuyup bir de hayata çok dengeli bir şekilde başlamak lazım. Bu insanların mesleği eğitimlerini hangi alanlarda seçerlerse seçsinler çok iddialı olmaları. İşte o zaman bu birleştiği takdirde bu emeği veren insanların bu ülke çok büyük katkısı olacak.”
“OKUMA TUTKUSU ERKEN GELİŞENLER OLDU”
Anadolu Mektebi kurucusu, yönetim kurulu başkanı ve eski bakan Prof. Dr. Sami Güçlü konuşmasında; ““1997-1998 yılları Türkiye’nin zor yıllarıdır. Bu zaman diliminde Ankara’da bir görevim vardı. Üniversiteye döndüm ve ilk Anadolu Mektepleri okumalarının başlangıcını yaptım. İktisat bölümünün başkanıyım. Bölümümde sınavlarda çok başarılı olan öğrencileri bu okuma faaliyetine davet ediyorum. Tabi bölümün başkanı olmak etkisi ile de öğrencilerin katılım oranı yüksek. Yani 70’in üzerinde not alanı çağırıyorum. Böyle bir faaliyet var katılın diye. Bunların içerisinde okuma tutkusu çok erken gelişenler oldu. Bir müddet sonra ben 2 kitap okuyorum diyen 2 öğrenci ile karşılaştım.” sözlerine yer verdi.
SAMİ GÜÇLÜ KİMDİR?
Sami Güçlü, 1950 yılında (Konya'nın Sarayönü ilçesi) Kuyulusebil Köyünde doğdu. İlkokula köyünde başladı, son sınıfı Konya’da okudu. Orta ve liseyi bu şehirde tamamladı. 1968 yılıda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne kaydoldu, 1973 yılında mezun oldu. 1973-74 yıllarında Fatih Gençlik Vakfı matbaasında yöneticilik yaptı.
1975-76 yıllarında TZDK teftiş heyetinde görev aldı. 1976 yılında Sakarya DMM Akademisinde asistan olarak girdi. 1980 yılında doktorasını tamamladı, 1989'da doçent, 1995'de profesör ünvanını aldı.1996-97'de devlet bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Türk ve Akraba Topluluklarının Eğitim Kültür birimde başbakanlık başmüşaviri olarak çalıştı. 2002-2011 yıllarında 22 ve 23. dönem Konya milletvekili seçildi, 58 ve 59. hükümetlerde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı görevinde bulundu. 2012 yılında Sakarya üniversitesinde öğretim üyeliği görevine döndü. Aynı yıl Sakarya, Kocaeli ve Bolu'da ‘Yazar Okumaları’ programını başlattı, 2016 yılında 18 ile yayıldı. Okuma programı Anadolu Mektebi adını aldı, halen 20'nin üzerinde il'de, binin üzerinde öğrencisiyle, anadolu mektebi yazar okumaları programını yürütmektedir.
Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Muhammet Özdemirci yaptığı konuşmada: “Anadolu Mektebi Yazar Okumaları Yürütme Kurulu Başkanımız Sayın Prof. Dr. Sami GÜÇLÜ hocam, Eğitim Yöneticilerimiz, Türkçe ve edebiyat öğretmenlerimiz ve geleceğimizin teminatı sevgili öğrenciler; ilimizde 2023/2024 eğitim öğretim yılı 2. Dönem itibari ile yürütmeye başladığımız Anadolu Mektebi Yazar Okumaları il panelimize hoş geldiniz.Çok kıymetli Hocam sizleri Güller, göller ve gönüller diyarı Teke Yöremizin Başkenti olan Burdur İlimizde Ağırlamaktan büyük mutluluk duymaktayız tekrar ilimize Hoş Geldiniz Sefalar Getirdiniz. Bizler; ilk emri Oku olan, ilim Çin’de de olsa talep ediniz Çünkü ilim talep etmek her Müslümana farzdır, diyen bir medeniyetten gelmekteyiz. Edebiyatçılarımız ’’köklere inemezseniz göklere yükselemezsiniz’’, bilge insan Aliya İZZETBEGOVİÇ ise ‘’ Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım’’ der. Anadolu mektebi yazar okumaları projesi ile öğrencilerimizin akıl, kalp ve ruhlarına aynı anda dokunarak Onları;
1- Akıl ile yoracak
2- Kalp ile yoğuracak
3- Ruh ile doğrulamalarını sağlayacağız.
Hz. Mevlana; pergel metaforunda insanı bir ayağıyla yere sağlam basan diğer ayağıyla açılabildiği kadar açılabilen bir pergele benzetir. Yere sağlam basan ayak insanın kimliği, kişiliği, aidiyeti ve inancıdır. insan diğer ayağı ile dünyanın her tarafına açılabilir. Her tarafından beslenebilir ve iletişim kurabilir. İnsanı hayata ve zemine sağlam bağlayan bir bakış açısı olduktan sonra diğer ayağını açabildiği kadar açabilir. Ama merkez olarak belirlenen zemin sağlam değilse savrulur gider. Bu yüzden öncelikli olarak bir ayağı; güçlü bir kimlik ve aidiyet bilinciyle sağlamlaştırmak gerekir. İlimizde 2023-2024 Eğitim öğretim yılının 2. Yarıyılında başlattığımız ve önümüzdeki sene tam anlamıyla uygulayacağımız Anadolu mektebi yazar okumaları lise gurubumuzda TOBB Anadolu lisemizin koordinatörlüğünde 5 lisemizin katılımıyla geçekleştireceğimiz il panelimizde geleceğimizi yeni ufuklara taşırken, hayatlarının en değerli yıllarını böylesi kültürel bir dolulukla yoğurmayı tercih eden gençlerimizi de aramızda görmekten gurur duymaktayım. Programımızın ve Panelimizin hazırlanmasında emeği geçen tüm idarecilerimize, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Kıymetli hocam böyle bir projeye öncülük ettiğiniz için ve katılımlarınızla bizleri onurlandırdığınız için sizlere tekrar şükranlarımı sunuyor programımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.”dedi.
Yazar Okumaları programına katılan öğrenci, öğretmen ve protokol üyelerine teşekkür eden TOBB Anadolu Lisesi Müdür Arif Akın: “Anadolu Mektebi bu milletin milli, gelenek, görenek, örf ve adetlerini benimsemiş, Türk Kültür ve Medeniyetine katkı sunmuş yazarların külliyatının tüm serlerinin okunduğu bir yazar okuma faaliyetidir.” dedi.
Halil İbrahim kara