Burdur Valisi Ali Arslantaş: “Devletimiz son yirmi yılda spor alt yapısına ülkemizin tamamında olduğu gibi ilimizde de çok ciddi yatırımlar yapmıştır.”
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Muharrem Kasapoğlu’nun katılımı ile ‘Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin ev sahipliğinde geçtiğimiz Cuma günü MAKÜ Lavanta Tepesi Otel’de düzenlenen ‘Üniversite Gençliği ve Spor’ konulu ‘Strateji Arama Çalıştayı’nın açılışında konuşan Burdur Valisi Ali Arslantaş: “İkinci Meşrutiyet döneminde iki defa Millî Eğitim Bakanlığı yapmış olan Emrullah Efendi’nin “Tuba Ağacı Nazariyesi”, ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda eğitimde yenilenme hareketine yüksek öğretimden başlanılması gerekliliği üzerine kuruludur. Yüksek öğretimin güncelleştirilmesi muvakkat süreli insan ömründe hızlı ve keskin sonuçlar alma zorunluluğu sebebiyle, en az üç kuşak boyunca sürdürülmesi gereken ilköğretim temelli ıslahatlara kıyasla teorisyen nazarında ehven kabul edilmiştir. Emrullah Efendi, yüksek öğretim çağının ilmi tecessüs ve fiziki yetkinlik açısından ademoğluna bahşedilen en kıymetli vakit olduğu hakikatine aymış, mezkûr dönemde gerçekleştirilecek hamlelerle gelişmişlik düzeyinin topyekün yükseltilebileceğine inanmıştı. Zikrolunan kuramla ilintili olarak, “İlim Çin’de de olsa arayınız” hadisi fehvasınca zaman üstü bir zihin sıçraması gerçekleştirip, günümüzde uygulanan ve işlerliği kanıtlanmış bir sistemden söz etmek istiyorum. NBA seçmeleri, nam-ı diğer Draft, Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi takımlarının belirli kurallara göre oyuncu seçimini ifade etmektedir. Bu kuralların başında, seçmelere girecek oyuncunun en az 19 yaşını doldurmuş olması ve mümkünse dört yıl boyunca bir alt ligde tecrübe kazanması gelmektedir. Bir başka ifadeyle yüksek öğretim çağına tetabuk eden 19-22 yaş aralığının, üst düzey fiziki mücadele gerektiren organizasyonda yer almak için en verimli zaman olduğuna hükmedilmiştir. Bu itibarla açılışında hazır bulunduğumuz Türkiye Üniversite Sporları Federasyonunca düzenlenen çalıştayımızın en önemli gündem maddesinin, yükseköğretim çağındaki gençlerimiz arasında spor kültürünün yaygınlaştırılması olduğu kanaatini taşıyorum. Zira hedef kitlemiz olan yükseköğretim öğrencileri arasında spor aktivitelerinin yaygınlaştırılması, tabiri caizse önleyici hekimlik nevînden bir vazifedir. Gençliğin teravet ve enerjisinin doğru kanalize edilmesiyle, bireyin ve toplumun üst düzey fayda göreceği muhakkaktır.
Sporsuz bir yaşamın bakiyesi vücut fonksiyonlarının yavaşlaması, günlük hayatta karşılaşılan ruhi gerilimlerin üstesinden gelmede zorluk yaşanması, reflekslerin körelerek yaşlanmanın hızlanması ve yapılan işe güdülenme gücünün azalmasıdır. Peygamber efendimizin “Amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olandır” hadisinin yalnız ibadet noktasında değil idman yapma bağlamında da yorumlanabileceğine bir şerh düşmek gerekir. Fiziki dayanıklılığın esas alındığı, ata sporu dolaylamasıyla literatürümüze girmiş güreşten tutun da günümüzde bir spor branşı olarak varlığını devam ettiren okçuluğa kadar pek çok spor kültürümüzle özdeşleşmiştir. Tarihte kurulan on altı Türk devletinin ikisinin bayrağında ok ve yay simgesinin bulunması, Oğuz Kağan’ın üç oğluna üç ok vererek boyların adlarının bu minvalde ortaya çıkması, ok ve yayın hükümranlık simgesi kabul edilmesi, başka hükümdarlara gönderilecek namelerin ok üzerine sarılması, hepimizin bilinç altına kazınan at üzerinde dört nala giderken geriye doğru dönük vaziyette ok atan savaşçı motifinin varlığı sporun Türk kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğuna dair aklıma ilk gelen misaller. Devletimiz son yirmi yılda spor alt yapısına ülkemizin tamamında olduğu gibi ilimizde de çok ciddi yatırımlar yapmıştır. Maksadın hasıl olması için spor faaliyetlerine katılımın ziyadeleştirilerek, yatırımların işlevsel hale getirilmesi elzemdir. Bu noktada en mühim görev değerli bilim insanlarımıza düşmektedir.” dedi.
Halil İbrahim Kara