BURDUR VALİLİĞİ’NDEN İL ÖZEL İDARE BİNASI AÇIKLAMASI
Burdur Valiliği, “Binanın yıkılmasının açık bir kamu zararına neden olacağı aşikârdır”
Burdur Valiliği’nden İl Özel İdaresine yönelik basın açıklaması yapıldı. Burdur Valiliği’nden yapılan açıklamada; “İlimiz Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan İl Özel İdaresine ait binanın yıkılarak yerinin meydana katılması konusunda kamuoyunda oluşan kafa karışıklığı ile ilgili bir açıklama yapma zaruriyeti hasıl olmuştur. İl Özel İdaresinin görev ve sorumlulukları ile kendine ait taşınmazların kullanımıyla ilgili bilgi paylaşımında bulunmakta fayda görülmektedir. İl Özel İdaresi İl halkının mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olup İl Genel Meclisi, İl Encümeni ve Validen oluşan organ yapısı bulunmaktadır. İl Özel İdaresinin görev ve sorumlulukları ise mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; a) Gençlik ve spor Sağlık, tarım, sanayi ve ticaret; Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç ilin çevre düzeni plânı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, kültür, sanat, turizm, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde, b) İmar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında, c) Bisiklet yollarının ve şeritlerinin, bisiklet ve elektrikli scooter park ve şarj istasyonlarının, yaya yollarının ve gürültü bariyerlerinin planlanması, projelendirilmesi, yapımı, bakımı ve onarımıyla ilgili işleri, Yapmakla görevli ve yetkilidir. Bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşları; yapım, bakım ve onarım işleri, devlet ve il yolları, içme suyu, sulama suyu, kanalizasyon, enerji nakil hattı, sağlık, eğitim, kültür, turizm, çevre, imar, bayındırlık, iskân, gençlik ve spor gibi hizmetlere ilişkin yatırımlar ile bakanlıklar ve diğer merkezi idare kuruluşlarının görev alanına giren diğer yatırımları, kendi bütçelerinde bu hizmetler için ayrılan ödenekleri İl Özel İdarelerine aktarmak suretiyle gerçekleştirebilir. İl Özel İdaresi, İl Genel Meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; Merkezî idareye ait asli görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli bina ve tesisler ile arsa ve aynî ihtiyaçları karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel görevlendirebilir. Kendilerine ait taşınmaz malları, asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak ve süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması durumunda, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu noktada idare hukukumuzdaki Kanunilik ilkesinden bahsedilmesi zaruri olmaktadır. İdarenin eylem ve işlemleri hem kanuna dayanmalı hem de bu eylem ve işlemler kanuna aykırı olmamalıdır. İdare Hukukunda yetkisizlik asıldır. Yani kendiliğinden bir yetki yoktur. İdare durumdan vazife çıkartamaz. Ancak bir alanda yetkilendirilen idare o alanda yetki kullanabilir. Yetkisizlik asıl olduğu için ona mutlaka yetki veren bir metine ihtiyaç vardır. Bir kanuna ihtiyaç vardır. Bu anlamda, yetki de çoğu zaman kanunu gerektirir. Kanuna dayanmayan bir yetki olmaz. İdarenin yaptığı faaliyet kanuna aykırı olmamalıdır. Dolayısıyla idarenin yetkisi var ama bu yetkisini de kanuna aykırı kullanamayacaktır. Kanun hem bu yetkinin temelidir hem de ihlal edemeyeceği şartları belirleyen sonudur. Hem 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu hem de idare hukukunun temel ilkeleri İl Özel İdaresinin hiçbir karşılık olmaksızın kendine ait bir taşınmazı merkezi idare hariç bir başka kamu kurumuna ya da gerçek/tüzel kişiye devredebilmesine imkan tanımamaktadır. Kaynağını hukuktan almayan bir idari işlemi “ben yaptım, sen de yap” gibi bir söylemle dayatmaya çalışmak, mutlak butlanla sakat olduğu başından belli olan bir yola çıkmaya çalışmak devlet umuru ve ciddiyetiyle bağdaştırılamamaktadır. Kaldı ki, Cumhuriyet Meydanında bulunan İl Özel İdare binasının deprem dayanıklılığı ile ilgili S.D.Ü. Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nce 20.06.2012 günü mülga 2007 Deprem Yönetmeliği hüküm ve esaslarına göre düzenlenen Performans Analizi ve Güçlendirme Raporunun sonuç bölümünde “Güçlendirme maliyetinin bina maliyetine oranı yaklaşık %41 çıkmıştır.” denilmektedir. Buradan anlaşılması gereken bina yeniden yapılsa maliyeti 100 birim olacaksa, mevcut binaya uygulanacak güçlendirme projesi ile 41 birim kaynak kullanılarak binanın aynı performansa ulaşabileceğidir. Binanın yıkılmasının açık bir kamu zararına neden olacağı aşikârdır. 28 Mart 2018 günün yayınlanan Resmi Gazetede (Mükerrer) yer alan Deprem Yönetmeliği uyarınca yapılmış Performans Analizi ve Güçlendirme Raporu bulunmamaktadır. Ayrıca İl Özel İdaresinin bütçesi ve hesapları şeffaftır, her hangi bir şekilde borç batağı içerisinde değildir. İl Özel İdaresinden vadesi gelmiş alacağı olan yüklenici, işveren ve esnaf bulunmadığı gibi İl Özel İdaresi hizmetlerine güçlü bir şekilde devam etmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” Açıklaması yapıldı.
Haber Merkezi