BURDUR TARİHİNE IŞIK TUTAN DÖNEM ROMANI: SEVDA ÇİSENTİSİ
-Burdur tarihine ışık tutan dönem romanı: Sevda Çisentisi
-Burdurlu yazar Neriman Şimşek Mıhladız’ın Burdur tarihine ışık tutan 4. dönem romanı, okuyucuyla buluşmak üzere raflarda yerini aldı.
Burdur tarihine ışık tutmak, geçmişte yaşananları belgeleyerek gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla belgesel tadında kitaplar yazan Burdurlu emekli öğretmen Neriman Şimşek Mıhladız, 4. kitabını da okuyucuyla buluşturdu. Daha önce; Pelit Ekmeği, Mısır Ekmeği ve Buğday Ekmeği isimli kitaplar serisini yazan Neriman öğretmen, kitaplarına bir yenisini daha ekleyerek ‘Sevda Çisentisi’ni de okuyucularının beğenisine sundu.
Gazetemiz muhabirine röportaj veren Neriman öğretmen, kitaplarının tümünün dönem romanları olduğunu ve Burdur’da, 1880-1923 yıllarından yaşam kesitlerini içerdiğini söyledi. Kitaplarının oluşma sürecinin uzun bir tarihsel sürece dayandığını söyleyen Neriman öğretmen, çocukluğundan bu yana başta yaşlılar olmak üzere Cumhuriyetin ilanına dek Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşananlara tanık olmuş ya da bu dönemlere dair bilgisi olan çok sayıda kişiden edinerek not aldığı anıları kitaplaştırdığını söyledi. Elindeki notlardan daha önce 3 kitap yazan Neriman öğretmen, son olarak Sevda Çisentisi eserini okuyucunun beğenisine sundu. Neriman öğretmen ayrıca, elinde birkaç kitaplık daha anı ve belgeden oluşan not olduğunu bunları da ileriki dönemde kitaplaştırabileceğini söyledi.
Yazar Neriman Şimşek Mıhladız’ın eserleri:
Pelit Ekmeği: Kurtuluş Savaşı sırasında, Burdur’da yokluk içerisinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan köylülerin, verdikleri mücadele konu ediliyor. Kitapta, yiyecek bulmakta güçlük çeken köylülerin hem kendilerini hem de hayvanlarını doyurmak için dağlardan pelit topladıkları ve bu pelitleri önce un haline getirdikleri sonra da bu unlardan ekmek yaptıkları anlatılıyor.
Mısır Ekmeği: Eserde, 1800’lü yıllarda Avrupa’da, Osmanlı tahılı olarak bilinen mısırın, Burdur’da ki hikayesi anlatılıyor. Osmanlı döneminde vergi olarak alınan ve köylülerce de çok miktarda ekilen mısır, ekmek yapımında da sıklıkla tercih ediliyordu. Mısır, yalnızca bir ekmek üretim malzemesi değil o dönemde önemli bir kültürel metaydı. Zira, erkeklerin çoğunlukla cephelerde olduğu dönemlerde kas gücü gerektiren diğer tahıllar yerine kadınların da ekimini, hasadını rahatlıkla yapabilecekleri bir tahıl olan mısır, yaşamın devamı için kadınların verdiği mücadeleyi de simgeliyordu.
Buğday Ekmeği: Cumhuriyetin ilanından önce Mustafa Kemal Atatürk’ün kararı ile köylü erkekler, köylerine geri gönderilmişlerdi. Kitap, 1922 yılının Burdur’unda erkeklerin köylerine geri dönüşü ile buğday çiftçiliğinin yeniden doğuşunu konu ediniyor.
Sevda Çisentisi: Burdur Gölü’nün adeta alev alev yandığı bir dönemi konu edinen kitap, 1914 - 1923 yıllarında yaşanan acı, ümit ve mücadele dolu yaşamları konu ediniyor. Doğal afetler ve savaş çemberinde yaşamını sürdürmeye çalışan insanlar, her şeye rağmen doğuyor, büyüyor, aşık oluyorlardı. Yerliler, Ermeniler ve Rumların bir arada yaşadığı Zafer Mahallesi’nde İtalyan esaretinden Türklerin zaferine giden yolda ayrı düşen aileler, yarım kalan yaşamlar… Yenice Mahalle’de önce depremin sonra da savaşın vurduğu kadınlar ve çocukların yaşam mücadeleri… Vatanı kurtarmak için cephelere koşan ve bir daha geri dönmeyen erkeklerden geriye yarım kalan hayatlar… Sevda Çisentisi’nde yeniden hayat buldu.
Hale Pak-Mine Kaya