Burdur İş Dünyası Buluşmasında konuşan Ak Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım: “Ülkenin güvene ve istikrara, tecrübeye ihtiyacı var. Maceraya ihtiyacı yok.”

Burdur İş Dünyası Buluşmasında konuşan Ak Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım:

“Ülkenin güvene ve istikrara, tecrübeye ihtiyacı var. Maceraya ihtiyacı yok.”

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Lavanta Tepesi Otel’de 5 Mayıs 2023 Cuma günü saat 20.00’da gerçekleşen ‘Burdur İş Dünyası Buluşması’ toplantısında konuşan Ak Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım: “Ülkenin güvene ve istikrara, tecrübeye ihtiyacı var. Maceraya ihtiyacı yok.” sözlerine vurgu yaptı.

Ak Parti Burdur İl Başkanı Mustafa Özboyacı, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik, Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp’in  konuşmalarının ardından katılımcı, iş adamı, sivil toplum örgütleri başkan ve temsilcileri, ilçe başkanlarına hitap eden Ak Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım şu iddialarda bulundu: “Millet ittifakı ile ilgili Kemal bey adaylığını açıkladı. Aynı anda dağdan PKK, Suriye’den, YPG, PYD, Amerika’dan,  Avrupa’dan FETÖ,  Kemal beye destek açıklaması yapıyor. Ve hatta Yeşil Sol Parti üzerinden dağdaki bölücü terör örgütü işi daha ileri götürdü. Dedi ki, ‘Yerel özerklik gelecek. Eyalet gelecek, tepemizden, İHA, SİHA’lar, akıllı mühimmatlar yok olacak. Tayyip Erdoğan gidecek. Hapishanelerin kapıları kırılacak. Apo  (Abdullah Öcalan) başta olmak üzere bütün tutsaklar salıverilecek, vs. vs. Yani onu Kemal bey de söylüyor. Falanı çıkaracağım,  filanı çıkaracağım. Bütün FETÖ’den atılanları tekrar işe alacağım.  Ya kardeşim bir yanda 40 bin şehidimiz var. Bedel ödemişiz. Ülkenin birliği beraberliği için, kardeşliği için. Diğer yandan 15 Temmuz’u yaşamışız, 251 şehidimiz var. Siz kimin adına bu sözleri veriyorsunuz? Sonra Türkiye bir hukuk devleti. Yani bir yandan Cumhurbaşkanına, Tayyip Erdoğan’a tek adam diyeceksiniz, bir yandan da nerede hukuk? Gelince şunu çıkaracağım, bunu yapacağım, edeceğim.  Önce hukuka, hukuk devletine, adalete kendiniz inanmanız lazım. Biz FETÖ’cülerin, bölücülerin ve onların arkasındaki sahiplerinin desteklediği adayı desteklemiyoruz. Biz yerli ve milli TOGG otomobilini yapan, helikopterini yapan İHA, SİHA’yı yapan akıllı mühimmatını yapan Milli Muharip uçağı F35’ler verilmedi diye tezgaha koyan adam gibi adam milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyoruz. Burdurlu hemşerilerim sizlerden de ülkemizin karşı karşıya kaldığı bu büyük oyuna karşı çok daha duyarlı olacağınıza yürekten inanıyorum. Burası Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi. Mehmet Akif’in nasıl bir İstiklal şairi olduğunu hepimiz biliyoruz. Mehmet  Akif’in 1913’te söylediği bir söz var; ‘Sahipsiz olan vatanın  batması bir haktır, sen sahip olursan bu memleket batmayacaktır.’  Vatanın sahibi, bu memleketin sahibi 86 milyon vatan evladıdır. Ülkemizi sahip çıkmak istikrarı, güveni devam ettirmek zamanıdır.” dedi.

ADAYLARI TANITTI,  ÖZÇELİK VE UĞUR’A HİZMETLERİNDEN DOLAYI TEŞEKKÜR ETTİ

Yıldırım; “Burdurlular size de çok iş düşüyor.” Sözlerine yer veren AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Ali Yıldırım;  AK Parti 28. Dönem Burdur Milletvekili adayları Prof. Dr. Adem Korkmaz, Mustafa Oğuz ve Volkan Mengi’yi katılımcı iş adamları, sivil toplum örgütleri,  ilçe ve belde başkanlarına tanıttı. AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik ve Yasin Uğur’a hizmetlerinden dolayı da teşekkür etti.

“TABİİ Kİ BU NOKTALARA KOLAY GELMEDİK”

 

Konuşmasının başında Türkiye’nin her tarafından değişim yaşandığından söz eden AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Ali Yıldırım; “Ülkeler geliştikçe, zenginleştikçe, kalkınma düzeyleri arttıkça şehirleşme orada da artıyor. Bugün biz şehirleşmede yüzde 80’lerin üzerine çıktık. Kırsal nüfus azaldı. Kırsal nüfus azalınca da tarım ve hayvancılıkla uğraşan aile işletmeciliği neredeyse kayboldu. Ama ölçek ekonomisine baktığımızda tarımda sanayileşme tarımda büyük ölçekli işletmeler döneme geçilmesi hayvancılık ve tarımda örtü altı üreticilik, büyük hacimli üretim yapılması ilimize ve ülkemize sağlayacak katma değer açısından çok değerli, önemli. Tabii ki bu noktalara kolay gelmedik.” diye konuştu.  

 Yıldırım, Cumhur İttifakı partilerin Burdur Milletvekili adaylarının da katıldığı programda  konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Buralara gelirken ciddi bir alt yapı var, bir hazırlık var, bir gayret var. Ben size soruyorum şimdi eğer yollarınız olmasa, limanlarınız olmasa, hava alanlarınız olmasa, hastanelerinin olmasa, üniversiteleriniz olmasa, bu işleri nasıl yapacak. Bu insanları burada nasıl tutacak, buraya yatırımcıyı nasıl çekecek? 2006’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ni aştık. Eğitim kalitesini artırma anlamında bölgenin şehrin en önemli kurumları haline geldi. Yapacağı, hayvancılık, tarım, sanayi işi, her türlü araştırma geliştirme faaliyetleri, şehrin tanıtılması, 30 bin öğrencisi, 30 bin öğrenci demek nerede ise orta ölçekli bir kasaba demek. Hem şehrin kültürüne, hem tanıtımına, hem de ekonomisine doğrudan katkı anlamına geliyor.”

ADEM KORKMAZ’A TEŞEKKÜR ETTİ

AK Parti Genel Başkan Vekili Yıldırım konuşmasının devamında: “Burada tabii ki Adem Korkmaz hocamızın büyük emeği var. Bunu da biliyoruz. Kendisi şimdi AK Parti Burdur Milletvekili adayı. Üniversite Rektörlüğü sırasında şehre ve üniversiteye çok güzel hizmetler yaptı. Dolayısı ile ben kendisine teşekkür ediyorum.”

20 YIL ÖNCE İHRACATI BİLİNMEYEN İL SAYISI 30’UN ÜZERİNDE İDİ” HATIRLATMASINDA BULUNDU

21 yıl önce ihracatı bilmeyen il sayısının 30-35’in üzerinde olduğu hatırlatmasında bulunan Yıldırım; “Şimdi ihracat yapmayan ilimiz yok. Bu çok önemli bir şey. İhracat demek üretmek demek, istihdam demek, istihdam olunca işsizliğin azalması demek, zenginleşmesi demek.  Şimdi Türkiye’nin geneli ile ilgili birkaç rakamı bende paylaşmak istiyorum. Nüfus 65 milyondu, şimdi 86 milyon. Yani 20 yılda 20 milyon büyümüşüz. Bulgaristan’ın 2 katı. Hollanda’dan daha büyük nüfusumuz 20 yılda artmış.  Milli gelirimiz kişi başı 3 bin 200 dolaydan 10 bin 600 dolar seviyesine ulaşmış. Yani; 230 milyar dolar milli gelirimiz varken, 905 milyar dolar seviyesine ulaşmış. Buda Türkiye’nin kaç kat büyüdüğünü açık şekilde ortaya koyuyor. Üniversite öğrenci sayımız 1,5 milyonken, bugün 8,5 milyonun üzerine çıkmış, otomobil sayısı 4 milyon 600 binden 26 milyona çıkmış. Üniversite sayısı 76’dan 208’e çıkmış. Otoyol uzunluğumuz bin 700 kilometreden 3 bin kilometre üzerine çıkmış. Bölünmüş yol uzunluğumuz 6 bin kilometreden 28 bin 500 kilometreye çıkmış. Hava alanı 26’dan 57’ye, Liman sayısı 149’dan 200’ün üzerine çıkmış. Anlatmaya çalıştığım bütün bunların arkasında ne var? ‘Güven ve istikrar ’var. Eğer güçlü iktidarınız olmasa çok partili hayatımızdan bu güne bu ülke 1,5 yılı bulmayan iktidarlar oldu. Ortalama hükümetlerin ömrü, 8 ay ile 12 arasında değişti.” dedi.

 “… BÖYLE BİR FELAKETİN ALTINDAN KALKACAK HİÇBİR ÜLKE YOK. AMA BUNUN ALTINDAN KALKABİLECEK BİR MİLLET VAR. BUDA TÜRK MİLLETİ.”

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizde meydana gelen depremlerden de söz eden Yıldırım; “Deprem asrın felaketi olarak kayıtlara geçti. Yani nüfusun yüzde 15’i 110 bin kilometre kare yani Burdur’un 15 katından fazla bir alanı etkileyen bir depremle bir sabah uyandık. Açık konuşayım böyle bir felaketin altından kalkacak hiçbir ülke yok. Ama bunun altından kalkabilecek bir millet var. Buda Türk milleti.” sözlerinin altını çizdi.

“DÜNYA’DAKİ EN BÜYÜK DEPREM BU DEPREM”

Bu ülkenin Cumhurbaşkanının, bakanlarının geceyi gündüze katıp, deprem bölgesinde yatıp kalktığını, 81 ilin valisinin, belediye başkanlarının 2 ay iline, evine uğramadığını dikkat çeken Yıldırım: “Niye? Deprem yaralarını saralım diye. 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik. Büyük bir acı. Ben Erzincanlıyım. Erzincan depremini yaşamadım. Ama büyüklerimden dinlediğimde enkazların kaldırılması yıllar, yıllar sürmüş.  İnsanlar enkaz altında kalmış. O günün yapıları da öyle beton arma 10, 20 katlı değil. Kargir derme çatma binaların altında insanlar bağıra bağıra hayatlarını kaybetmişler. Ama bu gün devlet oraya ancak 1 hafta sonra trenle ulaşabilmiş. Kurtarma çalışmalarını mahpushanedekileri serbest bırakmışlar, hatta orada da vali ve diğer asayiş görevlileri biz bunları dışarı bırakırsak, bir daha geri dönmezler, kaçar giderler diye itiraz etmelerine rağmen halkın baskısı ile oradaki bütün kader kurbanlarını dışarı salmışlar, onlar canla başla mücadele ederek enkazlardan insanları kurtarmışlardır. Ve daha sonra ne olmuş biliyor musunuz? Deprem acıları bittikten sonra tek bir eksik olmadan tamamı gelip teslim olmuş. Biz böyle bir milletiz. O devrin hükümeti 1942’de onların bu kahramanlığına karşı özel kanun çıkararak berat etmelerini, serbest kalmalarını sağlamış. Buradan gelmek istediğim şey şu; Erzincan depremi, Kahramanmaraş Elbistan depremlerine kadar Türkiye’nin son yüz yılda yaşadığı en büyük depremdir. Ama şimdi sadece artık sadece Türkiye’de değil, Dünya’daki en büyük deprem bu deprem.” açıklamasında bulundu.

“650 BİN KONUT 1 YIL İÇERİSİNDE TESLİM EDİLECEK.”

11 ilimizi etkileyen depremlerde 650 bin konut, 56 bin binanın yok olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım: “Parasal kayıp, insanın değeri zaten para ile pulla ölçülmez. 50 bin insanımızı kaybettik. Bir çok ocağa ateş düştü. Ama ne oldu? Bir kez daha şunu gördük.  Bu memleketin her köşesinden vatandaşlarımız varını, yoğunu, malı, canı ile oraya koştu. İşte bizim en önemli hasletimiz de bu. Birbirimizi zor, dar zamanda, acılarımızda yalnız bırakmamak, acıları paylaşarak azaltmak, sevinçleri paylaşarak artırmak. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ne dedi? Bana 1 yıl süre verin dedi bu depremin yaralarını saracağım. Bu güne kadar temeli atılan konut sayısı 142 bin,  3 ay geçti. Köy evlerinden bir grubu da Nur Dağı’nda teslim edildi. Yani 650 bin konut 1 yıl içerisinde teslim edilecek.” diye konuştu.

CHP’NİN SEÇİM VAADLERİNE GÖNDERMEDE BULUNAN YILDIRIM: “KAVAL ELİN, YEL ALLAH’IN HA BABAM ÜFLÜYOR.’”

Millet İttifakı’nın 2 belediye başkanını ‘Cumhurbaşkanı yardımcısı ilan ettiler.’ sözlerine ile konuşmasına devam eden AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım: “Kardeşim Türkiye hukuk devleti,  yani size bir görev verilmiş, İstanbullular, Ankaralılar belediye başkanlığı yapın diye. Daha o görev bitmeden yeni bir göreve söz veriliyor. Görev de yok ileride Cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağız diyor. Şehirlerin de yok bu arkadaşlar. Şu anda şehirlerine uğradıkları yok. Bu tarafını geçelim. Ne oldu Cumhurbaşkanı yardımcılıkları 5 tane. İttifak ortaklarının her birine bir yardımcılık tahsis ediliyor. Bunda da ne var diye düşünebilirdiniz. Ama bende şu soruyu sormak hakkımdır. Biz bu sitem değişikliğini yaparken bize acımasızca saldırıyordu Sayın Kılıçdaroğlu; ‘Niye 1 tane Cumhurbaşkanı Yardımcısı koymuyorsunuz da, birden fazla koyuyorsunuz, yandaşlarınıza arpalık mı hazırlıyorsunuz. Onlara makam mı vereceksiniz? Onlara makam arabası mı vereceksiniz? Devletin israfını daha da mı artıracaksınız?’  diye acımasızca bizi eleştirmişti. Ya şimdi daha seçim yok, kazanan yok. Oradan Cumhurbaşkanı yardımcılıkları dağıtıyor. İyi ki fazla yapmışız. Bunların işine yaradı. Ama Tayyip Erdoğan 1 tane yardımcı ile 5 seneyi tamamladı. Bunu dikkatinize sunuyorum. Bu 1’inci çelişki, 2’inci çelişki aynı Kılıçdaroğlu dedi ki; ‘ben partili cumhurbaşkanını kabul etmiyorum. Ben ona Cumhurbaşkanı demem dedi. Geçenlerde açıklamasını her halde takip ettiniz. Ben seçileceğim, partinin de genel başkanlığını bırakmayacağım. En azından sistemi değiştirinceye kadar. Bu da çok yaman bir çelişki. Tamamen ilk söylediğinin zıttını söylemiş oldu.

Bir başka şey İstanbul, Ankara belediyelerinde Cumhuriyet Halk Partisi kazanınca 1 tane dahi insanın ekmeği ile oynamayacağız. 1 kişiyi bile işten çıkarmayacağız demişti. 10 binlerce kişiyi işinden ekmeğinden etti.  Bir başka çelişki daha söyleyeyim. Biz bedava traktör dağıtacağız diye açıklamalar yaptılar. Ortada traktör falan yok. Bundan da bir şey çıkmayınca şimdi depremde traktörü enkaz altında kalanlara da traktör vereceğiz, geçmişe yönelik emeklilere bayram ikramiyesi vaadi yapıyorlar. Şimdi de en düşük memur maaşı 21 bin lira filan olacak diye açıklıyorlar.  Yani vaatlerin biri bir para. Hani böylelerine benim rahmetli baba annem derdi ki; biz konuşunca, ‘Oğlum üfle, yavrum üfle, kaval elin yel Allah’ın bunların ki de böyle; ‘Kaval elin, yel Allah’ın ha babam üflüyor’ dedi. Halil İbrahim Kara-  Hale Pak- Zuhal Daldal