BURDUR İL MÜFTÜLÜĞÜ’NDEN RAMAZAN AYI MESAJI

Burdur İl Müftülüğü Ramazan ayı dolayısıyla “Ramazan: Bereket ve Mağfiret Ayı” ile ilgili yazı yayımladı.
Ramazan: Bereket ve Mağfiret Ayı
Ramazan, Müslümanlar için sadece bir oruç ayı değil, aynı zamanda ruhun arınma, kalbin yumuşama ve ibadetlerin zirveye ulaştığı kutsal bir zaman dilimidir. Bu ay, Allah'ın rahmet kapılarını sonuna kadar açtığı, şeytanların bağlandığı ve müminlerin dualarının kabul olduğu bir fırsatlar mevsimidir.
Ramazan’ı bu denli önemli kılan hususlar içinde şüphesiz yeryüzüne indirilen en büyük hidayet kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’in bu ayda nazil olması başta gelir. Rabbimiz şöyle buyurur: "Ramazan ayı, insanlara doğru yolu gösteren, apaçık hidayet delilleri ve hak ile batılı ayırt eden Kur’an’ın indirildiği aydır..." (Bakara, 2/185)
Kur’an bu ayda indirildiği için Ramazan, Kur’an ayı olarak da bilinir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Ramazan ayında ibadetlerine daha çok ağırlık verir, özellikle de Kur’an-ı Kerim ile daha fazla meşgul olurdu. Abdullah bin Abbas (r.a) şöyle buyuruyor: “Cebrail (a.s), her yıl Ramazan ayında Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile buluşur ve o zamana kadar indirilen Kur’an’ı ona okuturdu.” Bizler de bu sünnete uyarak Ramazan’da Kur’an ile olan bağımızı güçlendirmeliyiz. Çünkü Kur’an, bizlere doğru yolu gösteren, hayat rehberimiz olan bir kitaptır. Yine başka bir hadiste Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem oruçla birlikte Kur’an’la meşgul olmanın önemine şöyle işaret ediyor: “Oruç ve Kur’an kıyamet günü kul için şefaatçi olacaklardır. Oruç, ‘Ya Rabbi! Ben onu gündüz yemekten ve içmekten alıkoydum, ona şefaat etmeme izin ver.’ Der. Kur’an da, ‘Ben onu gece uykusundan alıkoydum, ona şefaat etmeme izin ver.’ Der. Böylece her ikisi de şefaat eder.” Bu hadisten anlıyoruz ki, Ramazan’da Kur’an ve oruç hayatımıza ne kadar hâkim olursa, kıyamet gününde bize o kadar çok fayda sağlayacaktır.
"Ramazan ayı geldiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur." Bu hadisten de anlaşıldığı gibi Ramazan, kötülüklerden korunmak için en büyük fırsatlardan biridir. Şeytanın vesvesesi zayıflar, nefsin terbiyesi kolaylaşır ve ibadetler daha büyük bir manevi huzurla yapılır.
Ramazan, aç kalmaktan ibaret değildir; sabrı, tevekkülü, paylaşmayı ve affetmeyi öğrenme ayıdır. Bu ayda yapılan her ibadetin mükâfatı kat kat artırılır. Ramazan’ı hakkıyla değerlendiren, hem bu dünyada hem de ahirette kazançlı çıkar.
Bu mübarek ayda, orucumuzun sadece bedenimizi değil, ruhumuzu da arındırmasına vesile olmasını dileyelim.
Ramazan ayı bir fırsattır. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek için aşağıda sıralayacağımız maddeleri hayatımıza yansıtmaya çalışalım.
- Kur’an’ı hayatımıza rehber edinmeliyiz.
- Oruç ibadetini sadece aç kalmak olarak değil, nefis terbiyesi olarak görmeliyiz.
- Ramazan’da daha çok sadaka vererek ve yardımlaşarak maneviyatımızı güçlendirmeliyiz.
- Günahlarımızdan tövbe etmeli, Allah’a daha fazla yönelmeliyiz.
Unutmayalım ki, Ramazan gelip geçicidir, ama kazandığımız manevi değerler bizimle kalıcıdır.
Ya Rabbi! Bizleri Ramazan’ın bereketinden ve rahmetinden nasiplendir. Kalplerimizi Kur’an ile nurlandır. Oruçlarımızı, namazlarımızı ve dualarımızı kabul eyle. Bizi Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanan kullarından eyle.
"Hoş geldin ya şehr-i Ramazan!"
BURDUR İL MÜFTÜLÜĞÜ