BURDUR BASINI MAKÜ’DE KAHVALTILI BASIN TOPLANTISINDA BULUŞTU

Burdur basını, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısı ile kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi.

Kahvaltılı basın toplantısı bugün saat 10.00’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi SKS binasında gerçekleşti.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi işbirliğinde gerçekleşen toplantıya, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Rektör yardımcıları ile yerelde ve ajansta görev yapan basın mensupları katıldı.

Toplantının açılış konuşması, Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Mesut Madan tarafından yapıldı. Basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutlayarak konuşmasına başlayan Madan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü 1962 yılından itibaren Türkiye’ye özgü bir şekilde kutlanıyor. Kamuoyunu doğru bilgilendirme adına, doğru haber verimi adına çalışan bütün meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum. Başarılar diliyorum.” dedi.

Kahvaltılı Basın toplantısında, Burdur basını ile bir araya gelen Rektör Dalgar ise basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü tebrik etti.

Rektör Dalgar: “Basın, gerçekten toplumun doğru aydınlatılması noktasında en önemli araç ve bizim gibi kurumlar açısından da toplumun da sağlıklı iletişim kurabilmesi noktasında önemli bir paydaş olarak düşünüyoruz ve değerlendiriyoruz.” dedi.

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin sadece üniversite kampüsü içerisindeki eğitim-öğretim ve bilimsel araştırmalardan sorumlu olmadığını, topyekûn şehrin kalkınması ve gelişmesi noktasında tüm alanlarda, tüm sektörlerde; ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, alanlarında kendilerini sorumlu hissettiklerini vurguladı.

Üniversitenin her problemle ilgili katkı sunması gerektiğini sözlerine ekleyen Rektör Dalgar, “Turizmiyle, sosyaliyle, kültürel gelişimiyle, ekonomik kalkınmasıyla, tarımıyla, hayvancılığıyla, sanayisiyle hepsiyle ilgili sahip olduğu akademik altyapı ve birikimle katkı sunmalı diye düşünüyoruz. 81 ile üniversite kurulmasının da bir gerekçesi bu olsa gerek diye düşünüyoruz. Bu anlamda bakış açısı bu olan bir üniversite için tabii ki toplumla yakın ilişki ve iletişim çok daha kıymetli hale geliyor. O nedenle ilimiz basın kuruluşlarının bizim açımızdan ayrı bir önemi var.” dedi.

DOLU DOLU BİR 2024 YILI

MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, üniversitenin 2024 yılının değerlendirmelerini farklı platformda yaptıklarını ve dolu dolu bir 2024 yılı geçirdiklerini ifade etti. Dalgar, ortaya koyulan politika belgesine ve hedeflere adım adım ilerlediklerini vurgulayarak, “Yaptığımız bütün faaliyetler bir savrulma ya da günün getirdiği ihtiyaçlar doğrultusunda değil. Hepsi en baştan planladığımız ve ortaya koyduğumuz bir politika çerçevesinde gerçekleştiriliyor. 2024 yılı Üniversitemiz açısından oldukça verimli geçti. Bu vesileyle yaptırmış olduğumuz çalışmaların yine ilgili taraflara aktarılması noktasındaki katkılarınızdan dolayı da sizlere teşekkür ediyoruz. Sorunsuzluk güzel. Karşılıklı nezakete dayalı bir yıl geçirdiğimizi düşünüyoruz. İnşallah 2025 yılının da aynı şekilde üniversitemiz açısından ve üniversitemizin toplumsal katkı yönelimi, misyonu açısından da faydalı ve verimli geçmesini temenni ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Burdur basınının üniversite ile ilgili doğru haber yapma noktasındaki çalışmalarının ve gayretlerinin kendileri için kıymetli olduğunu ifade eden Dalgar, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nin kurumsal kimliğinin imajını koruma ve zarar gelmemesi açısından hassasiyetle el üstünde tutma çabalarından dolayı da Burdur basınının çok kıymetli, çok onurlu ve erdemli bir davranış yaptığını bildiğini, gözlemlediğini ve bunu her platformda da söylediğini ifade etti.

MAKÜ, 3.NESİL BİR ÜNİVERSİTE

Konuşmasının sonunda, üniversitenin Burdur açısından hayvancılık, turizm, spor turizmi, sporcu yetiştirme ve kamp merkezi olarak ifade edildiğinde geçmişten bu yana yürütülen çalışmalarda çok önemli mesafeler, somut ürünler ve çıktılar elde edildiğini vurguladı.

Rektör Dalgar, son zamanlarda 3. nesil üniversite kavramının arzu edilen yeni bir kavram olduğunu ve bu kapsamda da Mehmet Akif Üniversitesini 3. nesil üniversite olarak tanımlamaya başladıklarını söyledi. Bilginin ve bilimsel araştırmaların somut ürüne ve katkıya dönüşmesini önceleyen üniversitelere 3. nesil üniversite denildiğini de sözlerine ekleyen Dalgar, “Biliyorsunuz eskiden bilimsel araştırma ve eğitim üniversitelerin ana misyonlarıydı. Son zamanlarda artık toplumsal katkı demeye başladık ve bunu çok kullanıyoruz. Biz de kendimizi 3. nesil üniversite olarak ifade etmeye çalışıyoruz. Tabi ki bunun için biraz daha yol yürümek gerekiyor ama 2024 yılında arka arkası arkasına patentleyip ticarileştirdiğimiz ürünler oldu. Doğrudan topluma dokunan bir takım projelerimiz oldu. Bunların hepsi akademik çalışmaların bir şekilde kendi uzman olduğu alandan topluma dokunması ve somut katkıya, ürüne, hizmete dönüşmesi bizim üniversitemizin önceliğidir. Şehrimizin ve ülkemizin de buna ihtiyacı vardır diye düşünüyoruz. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Bu yolda çok daha iyi işler yapma imkânımız olacaktır.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.