ANTALYA, ISPARTA VE BURDUR’DA SU KRİZİ KAPIDA

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya Şubesi, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, bu yılın ana temalarından biri olan "Buzul Koruma" konusuna dikkat çekilerek, küresel iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki yıkıcı etkileri vurgulandı.

İklim Değişikliği ve Su Kaynakları Tehlikede

Buzullar, dünyanın en büyük tatlı su rezervlerinden biri olmasına rağmen, küresel ısınmanın etkisiyle hızla eriyor. NASA’nın son verilerine göre, 2024 yılında deniz seviyesi 0,59 cm artarak beklentileri %50 oranında aşmış durumda. Bu durum, taşkınlar, kuraklık, heyelanlar ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi felaketleri beraberinde getiriyor.

Akdeniz Havzası’nda yaşanan iklim değişikliği, su kaynaklarının hızla azalmasına ve ön görülemeyen kurak periyotların yaşanmasına neden oluyor. Özellikle Toros Dağları’ndaki kar miktarının azalması ve yağışsız geçen sürelerin uzaması, bölgedeki su ihtiyacını karşılamada büyük zorluklar yaratıyor.

Antalya, Isparta ve Burdur Alarm Veriyor!

TMMOB ÇMO Antalya Şubesi, açıklamasında Antalya, Isparta ve Burdur’un su krizinden en çok etkilenen bölgeler arasında yer aldığını belirterek, iklim değişikliğine bağlı olarak yağış desenlerinde değişiklikler yaşandığının da altını çizdi.

Yağış desenlerindeki değişiklikler nedeniyle göller ve akarsuların kuruma tehdidi altına girdiklerini vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

• Burdur Gölü ve Eğirdir Gölü gibi önemli su kaynaklarının seviyeleri hızla düşüyor.
• Yeraltı su seviyelerindeki azalma, tarımsal üretimi, sanayiyi ve kent yaşamını tehdit ediyor.

Sürdürülebilir Su Yönetimi İçin Acil Çağrı

ÇMO Antalya Şubesi, endüstriyel su yönetimi konusunda yerel yönetimlerle iş birliği içinde olduklarını belirterek, tüm toplumun su krizine karşı duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, su kaynaklarını korumak için alınması gereken önlemler şu şekilde sıralandı:

• Sera gazı emisyonlarının azaltılması: Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapılarak karbon salımı düşürülmeli, böylece küresel ısınmanın etkileri azaltılmalı.
• Suyu sürdürülebilir kullanmak: Yağmur suyu toplama, gri su geri kazanımı ve tarımsal sulamada verimli tekniklerin uygulanması şart.
• Adil su paylaşımı: Tarımsal üretim, sanayi ve kentsel kullanım arasında bütüncül bir su yönetimi stratejisi oluşturulmalı.
• Ekosistemlerin korunması: Su kaynaklarının yalnızca insan kullanımına yönelik olmadığı, doğanın da suya ihtiyacı olduğu unutulmamalı.

“Buzulları ve Su Kaynaklarını Korumak Hayatta Kalma Stratejisidir”

TMMOB ÇMO Antalya Şubesi, Dünya Su Günü vesilesiyle yetkililere ve halka çağrıda bulunarak, su kaynaklarının korunmasının artık bir tercih değil, hayatta kalma stratejisi olduğunu vurguladı.

Haber Merkezi