Flaş Haber Yeni

ANLAMLI GÜNDE ANLAMLI PROGRAM

ANLAMLI GÜNDE ANLAMLI PROGRAM

  • Vali Ali Arslantaş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde basın mensupları ile bir araya geldi.

Burdur Valisi Ali Arslantaş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Burdur il genelinde görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi. Varollar Serenler Tepesi’nde 10 Ocak 2023 Salı günü saat 14.00’da yemekli olarak düzenlenen programda; en genç gazeteci sıfatı ile Yeni Gün Gazetesi Muhabiri Muhammed Fatih Başçı, en yaşlı gazeteci sıfatı ile Mustafa Arslan günün anlam ve önemini belirten konuşmada bulundular.

Akabinde Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel bir konuşma yaptı.  Başkan Tuncel konuşmasında: “Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Sayın Valimizin liderliğinde Burdur Valiliği’nin organizasyonuyla bir aradayız. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün bize sağladığı ilk imkan birlikte olmayı, bir araya gelmeyi sağlıyor.” dedi.

Başkan Tuncel konuşmasının devamında; “Burdur potansiyeli olan bir il Batı Akdeniz Bölgesi’nde Burdur’undan Dirmil’ine kadar geniş bir coğrafyada gelecek vaat eden bir il ve bu noktada bu potansiyeli öncelikle basın mensuplarının fark etmesi lazım. Çünkü bizim mesleğimiz sadece haber aktarmak değil aynı zamanda geleceği öngörebilmektir. Öncelikle kendimizin değişime adapte olmamız lazım.

İnternet siteleri son dönemin en cazip alanı. Gerek Burdur merkezde gerek ilçelerimizde Burdur’un her yerinde dijital yayıncılığın yapıldığını görüyoruz. Sosyal ağlar da hakeza öyle. Bu madalyonun olumlu tarafı. Tabi ki teknolojik gelişmelerin bir maliyeti var. Şuan Türkiye’de medya sektörü özellikle Anadolu’da ekonomik sıkıntıları hat safhada yaşıyor. Gerek yazılı basın gerek diğerleri. Medya, basın özgürlüğünden bahsedebilmek için öncelikle ekonomik özgürlüğümüz olması gerekiyor. Bugün tahmin ediyorum ki hangi gazeteciye sorsanız öncelikle ekonomik probleme işaret eder. Devamında basın ifade hürriyeti ve sorunlar listemiz uzar gider. Bu noktada Türkiye’de gerçek anlamda basın özgürlüğünden bahsedebilmek için önce gazetecilerin, sahadaki çalışan gazetecilerin ekonomik özgürlüğünün sağlanması lazım. Bunun için de önce gazetelerin, internet sitelerinin para kazanması lazım. Onların da elde ettiği bu geliri basın emekçileriyle paylaşması gerekiyor.

Bugünün şöyle bir özelliği var; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. Bakın gazeteciler günü değil, çalışan gazeteciler günü. Çünkü günün ruhu özü, sahadaki çalışan gazetecilerin bundan 50 yıl önce gücünü ortaya koymalarından kaynaklanan özel bir gün. O yüzden sahadaki arkadaşlarımızın da ekonomik anlamda iyi olmaları basının güçlü olması demek. Basının güçlü olması Türkiye’deki demokrasi standardının ildeki gelişmişlik standardının gelişmesi demek. Bunların hepsi birbirini etkileyen, tetikleyen, senkronize olan gelişmeler.

Aynı zamanda yeri gelmişken Türk İdareciler Günü. Valilik müessesi,  Kaymakamlık müessesi Türk devlet geleneğinde devlet yapılanmamızın çok önemli bir kurumu. Çok öncelerden beri gerek eski Türk devletlerinde, gerek Osmanlı devletinin son dönemleri dahil ve Cumhuriyet dönemi boyunca Valilik müessesi, Kaymakamlık müessesi illerin, ilçelerin gelişmelerinde her zaman etkin rol oynamış kurumlardır. Bu noktada şimdiye kadar Burdur’da görev yapan, Burdur’un gelişimine katkı koyan, Burdur’un ilerlemesinde pay sahibi olan tüm Valilerimize, Kaymakamlarımıza da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.” sözlerine yer verdi.

BURDUR VALİSİ ALİ ARSLANTAŞ’IN KONUŞMASI

Burdur Valisi Ali Arslantaş konuşmasında: “Çağların ruhu vardır. Kendi halkına karşı savaşmayı reddettikten sonra askeri unvanı elinden alınan Trakyalı Spartacus, eşiyle birlikte saklandığı mağarada bir Roma birliği tarafından ele geçirilip Capua kentindeki Ludus Batiatus  gladyatör okuluna satıldıktan sonra, okuldaki 78 gladyatörle birlikte kaçarak üçüncü köle savaşının fitilini ateşlemiştir. Spartacus’un isyanı kanlı şekilde bastırılmasına rağmen, insan onurunun, özgürlük mücadelesinin ve insanların kendi kaderi üzerinde söz sahibi olma iradesinin timsali olarak iki bin yılı aşkın süredir canlılığını hiç kaybetmemiş epik bir destan olarak günümüze kadar ulaşmıştır.  Spartacus’ten on sekiz asır sonra Edmund Burke basın yayın organları için dördüncü güç kavramını ilk kez kullanmıştır. Dördüncü güç, devrin yönetici, ruhban ve soylu sınıfından olmayıp kendi kaderleri üzerinde söz söyleme serbestisi verilmeyen kitlelerin demokratik hak arayışını ifade etmekte, Spartacus’un kılıç zoruyla elde ettiği kazanımların, egemen hegemonya üzerinde kurulacak sivil baskıyla kazanılabileceği düşüncesini içermektedir. Oksimoron bir benzetmeyle meseleyi betimlemek gerekirse Hanzala cılız Spartacus, Spartacus kaslı Hanzaladır. Ece Ayhan “Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler” der. Basının temel işlevi örgütlenmeyi aşk için değil halk için gerçekleştirmektir. Kurtuluş savaşında kurulan Anadolu Ajansının İstiklal Harbindeki etkinliğinden, günümüzde cürüm işleyenlerin ulusal basında nam salmış programlar sayesinde tutuklanmasına hatta ahlaka mugayir hareketlerde bulunanların akıllı telefonlar marifetiyle afişe edilerek mücrimlerin cezasız kalmamasına kadar pek çok örnek bu örgütlenmeye misal verilebilir.  Toplum normlarını bozan ayrık otlarını temizleyip kamu vicdanını rahatlatmakta, sosyal adaletin tesisi için kitlelerin sesini ilgililere duyurmakta dördüncü kol mefhumunun sorumluluk alanı içerisindedir. Bilgi çağında yaşamanın en tehlikeli yanı doğru bilgiler kadar asılsız enformasyonun da dolaşıma sokulabilmesidir. Medyayı iş edinen profesyonellerin yanında gelişmiş teknoloji sayesinde toplumun tüm unsurlarının haber değeri yahut kisvesi taşıyan içerik üretebilmesi, tabiri caizse medyanın hibrit bir nitelik kazanması, doğrunun yanında yer alma sorumluluğunu üst seviyeye çıkarmıştır.  Bilmem hatırlar mısınız haber kanalının birinin tarafsızlığını vurgulamak için servis ettiği bir karikatür vardı. Karikatürde tam teçhizatlı bir askerin kendisine doğrulttuğu silahtan kaçan bir sivil ile yere düşmüş bir çocuk görünüyordu.  Hadisedeki incelik, üzerinde üç farklı kanal logosu bulunan üç kameranın, çekim açısını kullanarak, olayı birbirinden çok farklı şekilde izleyicilerine aktarmasındaydı. İlk kameranın kadrajında sivilin tabana kuvvet kaçarken kaldırdığı ayağı, kendisine silah doğrultan askerin bağrına saplanmaya çalışan bir hançer gibi görünüyor, dolayısıyla askerin nefsi müdafaa için silah kullanacağı sonucuna ulaşılıyordu. İkinci kadrajda kaçan sivile hiç yer verilmeyerek askerin yerde yatan çocuğu öldürdüğü illüzyonu yaratılıyordu. Üçüncü ve son olarak tarafsız gazetecilik yaptığını iddia eden kanalın kamera kadrajında tüm sahne bir arada verilerek doğru habercilik yaptıkları teması işleniyordu. Bu noktada meslek etiğinin bir gerekliliği olarak basın emekçilerimizin yalnız doğru haber yapmanın ötesinde dezenformasyonu en aza indirme yükümlülüğünün bulunduğunu da söylemek gerekiyor. Gerçekte olanlarla sanal gerçeklik evreninde yaratılanlardan hangisinin geniş halk kitlelerine ulaştırılacağının tercihi basın mensuplarımızın uhdesinde bulunuyor ki basın emekçilerimizin beyaz şapkalı olmayı seçeceği muhakkaktır. Basın mensubu olma nosyonu başta ifade ettiği gibi Spartacus ruhunu asırlar sonra yaşamayı gerektirir. 4 Ocak 1961'de Resmî Gazete ’de yayınlanan 212 sayılı kanuna ve 195 sayılı yasaya karşı çıkan dokuz gazete patronunun ortak bildirisiyle ulusal çapta dokuz gazete üç gün süreyle kapatılmıştır. İstanbul Gazeteciler Sendikası üyesi gazeteciler, üç günlük boykot süresince “Basın” adlı bir gazete çıkarmışlar bu olaya atıfla 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlanmaya başlanmıştır. Askeri müdahaleden sonra ağır baskılar nedeniyle günün adı “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak değiştirilmiştir.  Günümüzün basın mensuplarının nüvelerinde de haksızlığa tahammülsüzlük ruhu taşıdıkları muhakkaktır. Bu itibarla basın emekçilerimize toplum adına medyunu şükran olduğumuzu ifade ediyor ve günlerini tüm içtenliğimle kutluyorum.” dedi.

Burdur İl Jandarma Alay Komutanı Mustafa Güder, İl  Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, Burdur Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hasan Taşdemir, bazı kurum müdürleri ile  Çağdaş Burdur Gazetesi Sahibi Hasan Ali Daldal, Yazı İşleri Müdürü Ali Arıkanoğlu, Sayfa Editörümüz Emel Marangoz, Muhabirler Mine  Kaya, Halil İbrahim Kara’nın da katıldığı program Burdur hakkında soru cevaplarla sona erdi.

Mine Kaya- Halil İbrahim Kara