AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ PROF. DR. NUMAN KURTULMUŞ STK’LARI DİNLEDİ
Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof Dr. Numan Kurtulmuş Burdur'daki sivil toplum örgütleri ile bir araya geldi. Burdur İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi toplantı Salonu’nda 4 Temmuz 2021 Pazar günü saat 11.30- 14.00 saatleri arasında gerçekleşen toplantıya Burdur Ticaret ve Sanayi Odası ve sahipliği yaptı. Burdur Valiliği’nin koordinesinde gerçekleşen toplantıda Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof Dr. Numan Kurtulmuş, Burdur Valisi Ali Arslantaş, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik birer konuşma yaptı. Ak Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Yasin Uğur’un da katıldığı toplantı öncesi ilimizdeki sivil toplum örgütleri başkan ve temsilcilerine hitap eden Prof. Dr. Numan Kurtulmuş 'Hepimizin ortak hedefi yeniden güçlü bir Türkiye' yi kurmak zorundayız' dedi.
Kurtulmuş konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Türkiye’nin hepimizin 84 milyon yurttaşın olduğunu dile getiren AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş; “Bir kere bizim üzerinde konuştuğumuz ülke sıradan bir ülke değildir. Türkiye’nin böyle basit hedefleri gününü gün eden zamanı vakti geçiren bir takım kısır görüşleri asla olamaz. Türkiye hep beraber hepimizin 84 milyon yurttaşımızın her birimizin ortak bir hedefi olması lazım. Hepimizin ortak hedefi de yeniden güçlü bir Türkiye’ye kurmak olmalıdır. Her alanda sanayisi ile, ekonomisi ile, tarımı, ticareti ile, eğitimi sağlığı ile, kültürü ile vs. her alanda bizim çok güçlü ülke olmak mecburiyetimiz vardır. Birazdan 2 nedenden dolayı böyle olması gerektiğini söyleyeceğim. İçinde bulunduğumuz coğrafya güçlü bir Türkiye, ayakları yere sağlam basan halkı ile bütünleşmiş bir devlet yönetimine sahip olan bir Türkiye’yi kurmamızı, Küresel ölçüde rekabet edebilen, Dünya’daki bir çok ülkeden çok daha etkin bir şekilde burada ayakta durabilen Türkiye’yi kurmak zorundayız diyorum.Onun için yeniden güçlü büyük Türkiye’nin başlangıç noktası ise şehirlerimizdir. Şehirleri güçlü olmayan bir ülkenin bütününün güçlü olması mümkün değildir. Şehirlerin güçlü olması, ilçeleriyle, bütün en ücra köşedeki beldeleriyle üretim gücünün artırılması ve tek bir vatandaşımızın bile tek tek vatandaşlarımızın her birisinin, güçlü olmasından geçiyor. Bunu temin etmek için de elimizdeki imkanla neyi elveriyorsa bunu sonuna kadar kullanacağız. Organizasyonlarımızı kusursuz bir şekilde yapacağız. Allah’ın bize bahşetmiş olduğu bu zenginliklerden en iyi şekilde istifade etmek için mücadele edeceğiz ki; Burdur’un bugün bulunduğu yerden daha yukarıya çıkartalım. Burdur’u daha yüksek bir noktaya taşımamız, sadece Burdur halkına yaptığımız bir iyilik değil, aynı zamanda güçlü büyük Türkiye’yi yeniden tesis etme noktasında atacağımız bir adım olacaktır. Bu nerede bulunursa bulunsun. Siyasette olanlar siyasette,kamu yönetiminde olanlar kamu yönetiminde Sanayi ve Ticaret Odaları bünyesinde, esnaflarımız, hocalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, öğrencilerimiz, işçilerimiz, memurlarımız, kim ne yapıyorsa herkes yaptığının en iyisini yapmak zorundadır. Böyle olduğu takdirde, bütünleşmesi birleşmemizi sağladığımız takdirde Allah’ın izni ile Türkiye’nin önünde duracak hiçbir güç yoktur. Samimiyetle inanarak bunu söylüyorum”
STK’ları Dinledi Son Sözü Söyledi
Sivil toplum örgütleri, başkan ve temsilcileri dinledikten sonra kısa bir değerlendirmede bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş; “Önemli gördüğüm başlıkları şöyle tekrar etmek isterim. Bunlardan bir tanesi mermer ihtisas OSB’nin kurulmasıdır. Bu talep doğru ve mantıklı bir talep. Ancak imkanlar, şartlar, yer zaman.. Bunu yapabilecek olan sizlersiniz, Burdurlularsınız, Valimiz milletvekili arkadaşlarımız, siyasi irade burada. Onunla ilgili atacağımız adımlarda, makul, gerçekten ekonomik şartları da biz de her türlü desteği vermeyi peşinen söylüyoruz.
ORMAN KİRA BEDELLERİ
Bugün burada gündeme gelen önemli bir teklifti. Orman kira bedelleri sadece burada değil, bir çok yerde duyduğumuz meselelerden birisidir. Özellikle kira bedellerinin işletme maliyetlerini artırma bakımından yük olduğunu bizde biliyoruz. Bunlar da konuşulup müzakere edilebilir.
TOPLU SÖZLEŞME
Toplu sözleşme. Memur Sen İl Temsilcisi arkadaşımız söyledi. Biz her sene toplu sözleşmede memurlarımızla devleti ortak bir noktada buluşması için eldeki imkanlar çerçevesinde yani nihayetinde gönlünüzden çok daha yüksek oranlarda memura zam yapmak geçer. Eldeki imkanlar çerçevesinde en iyisini yapabilmek için gayret sarf ediyoruz. Görüşlerimizi fikirlerimizi ortaya koyuyoruz. Son 2021 seçimler öncesinde son toplu sözleşme bunun farkındayım. Ali Yalçın başkanımızla da bunları konuştuk. İnşallah önümüzdeki Ağustos ayında yapılacak toplu sözleşmede memur kardeşlerimizi tatmin edebilecek önemli bir sonuç elde edilir diye ümit ediyorum. Temenni ediyorum.
BURDUR GÖLÜ
Bir başka konu her Burdur’da toplantı yaptığımızda gündeme gelmiş olan Burdur Gölü’nün iyileştirilme meselesidir. Çok zor bir konu Allah selamet versin. Kulakları çınlasın Veysel Eroğlu bakanımız da bakanlığı sırasında çok projeler yapıldı. Oldukça zor bir konu. Buraya mutlaka uzaktan bir su kaynağının getirilmesinden başka bilimsel anlamda sonuç alacak bir şey görünmüyor. Ama Akdeniz’den buraya su pompalamak çok zor imkansıza yakın bir şey olsa gerekir. Başka su kaynakları var bu çevrede oralardan belki anlaşarak gelebilir. Yine Orman Bakanlığımız ile birlikte hakikaten Burdur için her gelip geçtiğimde üzülürüm. Böylesine doğal güzelliği olan bir göl, maalesef atıl vaziyette duruyor. Hiçbir işe yaramıyor ve onun ötesinde çekilip gidiyor. Ben bile 1989 dan bu yana buraya gider gelirim, her geldiğimde gölün biraz daha aşağıya indiğini gözlerimle görüyorum. Bu hakikaten üzüntü verici bir şey. Bununla ilgili çok ciddi bir projeyi, yine Burdur halkının da tamamen benimseyeceği ortak bir fikir, olarak proje olarak ortaya konulması lazım. Bu noktada belli bir projeyi belli bir noktaya getirirseniz her türlü desteği kamu olarak veririz.
MARKET YASASI
Market yasası uzunca bir süredir konuştuğumuz bir konu, üzerinde çok titiz bir şekilde çalışılan bir konudur. Bu market yasasında hem haksız rekabetin önene geçilmesini sağlamamız lazım:Çok doğru. Market yasası ile birlikte sağlanacak bir başka konu da özellikle pandemi hatırlattı ki; gıda tedarik zincirinin de çok ciddi şekilde korunmasının üzerinde durdular. Burada hakkaniyetli, adaletli netice arasındaki o zinciri mümkün olduğunca kısaltacağız. Bu düzenlemelerin yapılması konuşuldu. Belirli bir noktaya geldi. İnşallah önümüzdeki dönemde yasanın meclise geleceğini ümit ediyorum.
SÜT KONSEYİ
Süt fiyatları ile ilgili Ömer Faruk Beyin söylediği Ulusal Süt Konseyi’nin tekrar devreye sokulması meselesi .. Bu da çok konuşulmuş konulardan biridir. Burada da dengeyi koruyarak bir adım atılacak.
BURDUR ŞEKER FABRİKASI
Bir de Burdur Şeker Fabrikası ile ilgili Kazım beyin söylediği. Burdur Şeker Fabrikası biliyorsunuz diğer şeker fabrikaları ile birlikte Türkiye Varlık Fonu’na devir edilmiştir. Yani Özelleştirme kapsamından zaten çıkarılmıştır. Devletin bir varlığıdır. Özelleştirmenin konusu değildir. Ama çok doğru söylüyorsunuz. Özellikle bizim belli stratejik ürünlerimizin mutlaka kamu gözetiminde olmasını bende şahsen çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Toplulaştırma meselesi de çok uzun yıllardır konuşulan bir konudur” diye konuştu.
BURDUR VALİSİ ALİ ARSLANTAŞ BURDUR’UN AVANTAJLATINI VE DEZ AVANTAJLARINI ANLATTI
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik’in konuşmasının ardından kürsüye çıkan Burdur Valisi Ali Arslantaş, Burdur’un avantajlarını ve dez avantajlarını anlattı. Türkiye menfaatleri ya da Burdur denildiğinde tamamının kale gibi tek sıra durduğu bir insan topluluğu var Burdur'da bu bizim en büyük şansımız” sözlerine yer verdi.
“KÖYÜMDE YAŞAMAK İÇİN BİR SÜRÜ NEDENİM VAR”
Burdur Valisi Ali Arslantaş; “ Buradaki dez avantajımız yine insanımız. Biz artış yaşlanıyoruz. 39 yaşına geldik. Türkiye ortalaması 32, biz 39 yaşındayız. Köylerimizde Muhtarlarımızın taleplerinde artık şu soruyu sormaya başladım. Köye en son çocuk ne zaman doğdu? 25 yıl önce 20 yıl önce çocuk doğan köylerimiz var. ‘Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var’ diye Burdur’un küçükbaş hayvan varlığının işletme başına 100’e çıkartacak 100 bin küçükbaş hayvanı kapsayacak bir protokol yaptık” hatırlatmasında bulundu. Koyunla başlayan projeye keçinin de dahil edildiğini belirtti. Kişi başı süt üretimde ise açık ara 7. Sırada olduğumuzu dile getirdi.
SALDA’YA 2 MİLYON ZİYARETÇİ ÖNGÖRÜLÜYOR
Vali Arslantaş “Salda Gölümüz Turizmin itici sektörü oldu. Salda Gölü’ne pandemiye rağmen ziyaretçi sayısının 500 binlere bulduğunu geçmiş yıl ise bu sayı 1,5 milyondu. bu yıl bu rakamın 2 milyonu geçeceğini öngörüyoruz” dedi.
BURDUR’DA 22 ANTİK KENT VAR
Sagalassos ve Kibyra gibi antik kentlerden 22 tane olduğundan söz eden Vali Ali Arslantaş; “Kremna ve Milyos’da çalışmaları başlatıyoruz” açıklamasında bulundu.
YOL EKONOMİSİ PLANLAMASINA PARMAK BASTI
İnsuyu’nun turizme açılan ilk mağarası olduğunu da dile getiren Vali Ali Arslantaş; “Lavanta turizmi üzerine çok ciddi yol almış durumdayız. Tarımda hayvancılıkta turizmde belirli bir noktaya geldik, gidiyoruz. Fethiye-Isparta hattı Denizli ve Antalya yolumuzdan geçen araç sayısı 11 milyon 200 bin. Ancak yol ekonomisi planlamamamızın olmadığını gördük. Sayın vekillerimize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımızla geçtiğimiz gün kafa yorduk. Nasıl olurda bu kadar insan buradan geçerken biz onları seyir ediyoruz. Nasıl durdururda onların paralarını alırız, ekonomimize katkı sağlarız diye” yol ekonomisine dikkat çekti. Yassıgüme Köyündeki inşaatın bittiğini. Yol ekonomisine hizmet edecek mekanlar oluşturma gayreti içinde olduklarının altını çizdi.
BURDUR TİCARET VE SANAYİ ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI YUSUF KEYİK’İN SUNUMU
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik sunumunda İlimizdeki sektörleri kısa kısa tek tek anlattı.
HAYVANCILIK SEKTÖRÜ
Başkan Keyik sumunda şunları kaydetti; Hayvancılık sektörünün müzmin yarası olan Sütün hammaddesini oluşturan; Yem, hayvansal ilaçlar ve tarımsal malzeme ve ekipmanların fiyatını serbest piyasa belirlerken, Sütün fiyatını “Ulusal Süt Konseyi”nin belirlemesi ülkede pandemi yaşansa da yaşanmasa da sektörü çıkmaza sokmaktadır. Artık buna bir çözüm bulunması gerektiğini düşünmekteyiz.
GIDA SEKTÖRÜ
Gıda sektörü her dönemin ihtiyaç duyulan bir sektörü olması sebebi ile krizi fırsata çevirdiğini söylemek doğru olmaz. Gıda imalatı ile iştigal eden firmalarımız bu süreçte tam kapasite ile çalışarak yaşanan sürece ekonomik katkı sağlamışlardır.
DOĞALTAŞ MADENCİLİK VE MERMERCİLİK SEKTÖRÜ
Doğaltaş Madencilik ve Mermercilik sektörü de pandemi den kaynaklanan ulaşım sorunları sebebi ile alıcıların gelememesi birçok firmayı ekonomik sıkıntıya sokmuştur. Süreç öncesinde en büyük alıcılarımızdan Suudi Arabistan ile yaşanan sorunlar ve konteynır bulmada yaşanan sıkıntılar sektörü önemli ölçüde etkilemiştir. Pandemi süreci içerisinde; Ticaretin yoğun olduğu yerlerdeki Oda üyelerimiz ile Sanayi sektöründe faaliyet gösteren oda üyelerine yönelik ziyaretlerimiz olmuştur. Ziyaretler neticesine baktığımızda; işletmesini açan işletmelerimizin pandemi den ciddi manada etkilenmediklerine şahit olduk. Pandemiden bilhassa lokanta, kafeterya, Apart-Yurt hizmeti verenler, Halk Otobüsü işletmecileri, Turizm Sektörü gibi hizmet sektörleri etkilenmiştir. Tüzel kişiliğe haiz Halk otobüsü gibi işletmelerin devlet desteklerinden faydalanamadığına şahit olduk.Bilhassa KGF –Kredi Garanti Fonu Kefaleti ile Bankalarca verilen Kredilerin önemli ölçüde yerini bulmadığı gördük. İnisiyatifin bankaların eline bırakılması sebebi ile kredisini düzenli ödeyen sorunsuz kişilere kredi verilerek bankalar kendilerini garantiye almışlardır. Gerçek manada ihtiyaç sahibi bir çok işletme devletin sunduğu düşük faizli kredi imkanlarından faydalandığını söylememiz pek de doğru olmaz. Ticari beyannamelerimiz online verilmektedir. Matrahsız beyannamelerden Damga Vergisi alınmamasını, Mümkünse Peşin Verginin 2 (iki) yıl ötelenmesini,
Kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmalarında beklenen sonuçların alınmadığı, vergi oranlarının artırılmasının çok vergi toplanacağı anlamına gelmediğini, vergide adaleti sağlamak adına vergi sisteminin yeniden gözden geçirilmesinin yerinde olacağını düşünmekteyiz.
PANDEMİ
Dünya geçmişine baktığımızda çiçek, kızamık ve vebadan milyonlarca insanın öldüğünü kaynaklardan okuyoruz. Bilhassa 19 yüzyılda tıp alanında önemli gelişmelerin kaydedilmesi ile veba, çiçek, kolera gibi salgınlar önlenmiştir. Fakat 1800 yılların sonlarından itibaren bulaşıcılığı ile pandemi ye yol açan grip virüsü varyantları ve koronovirüsler olmuştur. Örneğin 1918 ile 1919 yılları arasında ortaya çıkan İspanyol Gribi ile 40 - 50 milyon insanın öldüğünden bahsedilmektedir.
01 Aralık 2019 tarihinde Çin’de ilk vakanın çıkması ile birlikte Ülkemiz Korona ile 11 Mart 2020 tarihinde tanışmıştır. Pandemi süreci, ülkemizde diğer ülkelere nazaran daha etkin ve kontrollü bir şekilde yönetilmiştir. Bu sürecin yönetilmesinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a başta olmak üzere Bilim Kurulu oluşturmak sureti ile süreci kontrollü yöneten Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’ya ve önemini bir kez daha hissettiren Sağlık Ordusuna saygılarımı arz ederim. Pandemi sürecinde; Pandemiden etkilenen sektörlerde çalışanlara yönelik verilen Kısa Çalışma Ödeneği, İş sahiplerine Asgari Maaş Desteği, Belirli kıstaslar çerçevesinde; SGK Prim borçlarının ertelenmesi, SGK ve Muhtasar Beyannamelerinin birleştirilmesi ve ileri tarihe ertelenmesi, İhracatçıya Stok Finansman desteği, İşleri kötü giden esnaf ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında temerrüde düşen firmalara ait kredi siciline “Mücbir sebep” notunun düşülmesi, Ticari Alacak Sigortasının oluşturulması, İhtiyacı olan vatandaşlara 1.100 TL Sosyal yardım desteğinde bulunulması, KOSGEB aracılığı ile pandemi den etkilenen imalat sektöründeki işletmelere 3 yıl geri ödemesiz, faizsiz 30 Bin ile 75 bin TL kredi,gibi birçok desteğin verilmesi sürecin birçok ülkeye nazaran daha az sancılı atlatılmasına vesile olduğunu gördük. Kararların alınmasında ve uygulanmasında emeği geçen başta Hükümetimize, Yerelde kararların yürütülmesini sağlayan Valimiz Sayın Ali Arslantaş’a, Süreç ile ilgili taleplerimizi ilgili mercilere aktarıp çözüm arayan TOBB Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu tüm yetkililere şükranlarımı sunarım. Allah bir daha ne ülkemizi ne de Dünya ülkelerini bu tür tehditlerle karşı karşıya getirmemesi dileği ile saygılarımı sunarım” diye konuştu.
Halil İbrahim Kara