3. ULUSLARARASI MEHMET AKİF ERSOY SEMPOZYUMU MAKÜ’DE BAŞLADI
- Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Ak Parti Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş; “Akif, çeşitli açılardan değerlendirilmiş ve kendisi farklı açılardan tanımlanmış bir şahsiyettir. İslam şairidir. Vatan şairidir. İstiklal şairidir” dedi.
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Mehmet Akif Ersoy Sempozyumuna ev sahipliği yapmanın haklı gururunu yaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı himayelerinde 27-31 Ekim 2021 tarihlerinde gerçekleşecek ‘3. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu’nun açılış programı 28 Ekim 2021 Perşembe günü saat 11.00’da Mehmet Akif Ersoy Üniversite Lavanta Tepesi Otel’de yapıldı. Bugün sabah ve öğleden sonra devam edecek oturumlara Türkiye dahil 25 farklı ülkeden çok sayıda akademisyen katılarak ‘İstiklal Marşı’ ve ‘Bağımsızlık Savaşı’ üzerine tebliğler sunacaklar.
AÇILIŞ KONUŞMASINI AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ PROF. DR. NUMAN KURTULMUŞ YAPTI
3. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu’nun açılışı konuşmasını Ak Parti Genel Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yaptı. Burdurlu hemşerimiz eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş ile birlikte sempozyumun düzenlendiği MAKÜ Lavanta Tepesi Otel’e gelen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, ilk olarak otel girişi ve salonun girişindeki koridorda açılan ‘Renklendirilmiş fotoğraflarıyla Mehmet Akif Ersoy’ sergisini gezdi. Buradaki defteri imzaladı. Kurtulmuş, konuşmasında; “Bugün burada bu güzel üniversitede Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşımızı yazışının 100. Yılını idrak ettiğimiz bu yıl içerisinde sizlerle birlikte böylesine önemli bir Uluslararası konferansta bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Az evvel sinevizyonda da izlediğimiz Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren bütün aşamalarını takip etmiş birisi olarak üniversitemizin böylesine bir önemli seviyeye gelmiş olması her türlü takdirin üzerinde değerlendirmek gerektiğini ifade ediyorum. Başta Rektör hocamız Adem bey olmak üzere bu üniversiteye büyük bir şekilde gönül vererek bu mücadeleye destek olan bütün arkadaşlarımıza milletvekillerimize ve her şeyden önce de Üniversiteyi ilk günden itibaren fevkalade ciddi bir şekilde önemseyerek destek sayın Cumhurbaşkanımıza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy’un ismini taşımakta, o yükün altında. Doğru rektör hocamın dediği gibi belli bir seviyeye gelmiş bir üniversitemiz. Ve inşallah bundan sonrada gençlerimizin ve burada okuyan Uluslararası öğrencilerini de gerçekten değerli ve bilim hayatının içerisinde iyi bir şekilde yetiştirilerek ileriye doğru hazırlanmasında örnek olacak üniversitelerden biri olacaktır. Tekrar bu sempozyumun hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.” sözleri ile başladı.
KURTULMUŞ; “AKİF, İSLAM ŞAİRİDİR. VATAN ŞAİRİDİR. İSTİKLAL ŞAİRİDİR”
Konuşmasının devamında Milli Şairimiz ve İlk Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoy’u anlatan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş; “Ben de böyle bir uluslararası sempozyumun açılış konuşmasıyla ilgili teklif geldiği zaman bende oturdum, çalıştım. Akif’i iyi tanıyoruz. Yakından tanıyoruz. Ama böyle değerli bir topluluğa çok kısa bir müddet içerisinde ‘Akif’ ile ilgili neler söylenebilir? Akif, çeşitli açılardan değerlendirilmiş ve kendisi farklı açılardan tanımlanmış bir şahsiyettir. İslam şairidir. Vatan şairidir. İstiklal şairidir” sözlerinin altını çizdi. “Mehmet Akif, bir tarafından baktığınız zaman büyük bir şair” sözlerin vurgu yapan Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş; “Ama olaylara ve Dünya’yı incelemesine baktığınız zaman en az şairlik kadar kuvvetli olan tarafı da çok geniş derin bir entelektüel ihataya sahip olan çok ciddi bir alt yapısının olmuş olması bir düşünce adamı büyük bir entelektüel olmasıdır. Ama bunun ötesinde Akif’in olayları sadece teşhir eden, sadece seyir eden değil. Aynı azmanda bütün bu olayların içerisinde bütün gücüyle yer alan var olan bir siyasal aktivist tarafının olduğu da görüyorum” sözlerini kaydetti.
ÜLKE GÜNDEMİ ÜZERİNDE DE KONUŞTU
Ülke gündemi haline gelen bazı olaylara da parmak basan Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Numan Kurtulmuş, "10 büyükelçinin açıklaması, Türkiye'nin iç işlerine karışma anlamına taşıyacak olan girişimleridir. Aslına bakarsanız büyük bir kriz çıkarma potansiyeli taşıyan girişim. Allah'a çok şükür Cumhurbaşkanımızın çok kararlı, Türkiye'nin bürokrasinin de çok şahsiyetli durması, siyasetin de çok güçlü durması sonucu gözümüzün içine baka baka 10 büyükelçi ve arkalarındaki başkentleri geri adım atarak Türkiye'nin gücünü teslim etmiş oldular. Bu bir siyasi konu olsun diye getirmiyorum gündeminize. Türkiye'nin bu başarısı AK Parti iktidarının da muhalif olan herkesin de ortak başarısı olmalıdır. Onun için beklerdik ki büyükelçi krizi ortaya çıktığı zaman bütün siyasi partiler ortak bir noktada dursunlar. Bu Türkiye meselesidir, Türkiye'nin birliği, dirliği meselesidir. Konunun mahiyetiyle hiç ilgilenmeden söylüyorum. Türkiye'nin herhangi bir yerdeki büyükelçisi herhangi bir ülkede devam eden bir mahkemeyle ilgili bir söz söylese o akşam kapının önüne koyarlar. Diyelim ki bizim Berlin Büyükelçimiz, bir Alman mahkemesindeki konuyla ilgili, nitekim bizi ilgilendiren pek çok mahkeme var, kalksın konuşsun bizim arkadaşımızı kapının önüne koyarlar. Şimdi bunlar eski Türkiye alışkanlıklarına bakarak 'Nasıl olsa biz söyledik, geçtik. Türkiye bir şey diyemez.' zannediyorlardı. Sağlam ve güçlü duruşumuz sayesinde, Cumhurbaşkanımızın şahsiyetli liderliği sayesinde Allah'ın izniyle büyük bir kriz çıkarma potansiyeli taşıyan bu durum bertaraf edildi ve bu Türkiye'nin başarısı olarak kayıtlara girdi” sözlerine yer verdi.
TBMM'DE KABUL EDİLEN TEZKERE
Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen "Türkiye'nin Irak ve Suriye topraklarına terörle mücadele amacıyla sınır ötesi operasyonlar yapabilmesi için Cumhurbaşkanına verilen yetkinin 2 yıl uzatılmasına" yönelik TBMM den geçen tezkere konusunda da söz etti.
Ülke olarak Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü hiçbir zaman göz ardı etmediklerine vurgu yapan "Yeri geldiğinde yapılacak operasyonlar konusunda TBMM'ye bir tezkere geldiği zaman bu kayıtsız şartsız bütün muhalefet partiler tarafından da kabul edilip, ortak bir karar olarak çıkmalıydı ama ne yazık ki bu kadar zor türbülanslar yaşadığımız bir dönem dahi Türkiye'de, partilerin, siyasetin ortak bir noktaya yönelemiyor olması, Akif'in döneminde yaşanan iktidardaki İttihat Terakkicilerin, İtilafçıların yapmış oldukları siyaset tartışmalarına benziyor." Açıklamasında bulundu.
MİLLİ MESELELERDE ORTAK HAREKET ETME ÇARISI YAPTI
Osmanlı'nın çöküşünde içerideki siyasi çekişmelerin düşmanın ekmeğine yağ sürdüğünün unutulmaması gerektiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Milli meselelerimizde ortak hareket edelim ve Türkiye'nin bütün dünyaya karşı kendi meselelerinde birleşebildiğini, bütünleşebildiğini gösterebilelim. Ülkemiz geldiğimiz noktada büyük ve güçlü Türkiye istikametinde hızla büyüyor. 2023, 100'üncü yılımızı çok daha güçlü bir Türkiye olarak kutlayacağız. Allah'ın izniyle ondan sonraki süreçlerde her alanda mücadelemizi daha iyi yere getireceğiz. Birlik, dirlik içerisinde yeniden güçlü bir Türkiye istikametinde her birimiz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz” diye konuştu.
VALİ ARSLANTAŞ; “ÜNİVERSİTEMİZİN İSMİNİN DE MEHMET AKİF ERSOY OLMASINDAN ZİYADESİYLE MUTLUYUZ”
Mehmet Akif Ersoy’un hayatını anlatan bir konuşmada bulunan Burdur Valisi Ali Arslantaş; “Mücadele ile geçmiş bir hayatı 1936 yılında sona erdiriyor. Ama bizde zulmü alkışlamayan, zalimi sevmeyen, ecdadına sahip çıkan ve Milletinin istiklaline marş yazan bir büyüğümüz olarak hafızalarımızda yer ediniyor. Üniversitemizin isminin de Mehmet Akif Ersoy olmasından ziyadesiyle mutluyuz” diye konuştu.
MİLLETVEKİLİ ÖZÇELİK, MEHMET AKİF, BURDURLULARIN GÖNLÜNDE YER BULUYOR VURGUSU YAPTI
Ak Parti Burdur Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Kâtip Üyesi Bayram Özçelik yaptığı konuşmada; “Mehmet Akif Ersoy Milletvekili seçilirken Niçin Burdur? Mehmet Akif Ersoy Anadolu’yu gezerken Afyon’a geliyor, Sandıklı’ya, Burdur’a geliyor. Burdur’da konuşmalar yapıyor ve akabinde Ankara’ya döndükten sonra kaynaklar ifade ediyor. En az 3-4 defa Burdur’dan heyetler Mehmet Akif Ersoy’u Ankara’da ziyaret edip, bir kadirşinaslık örneği gösteriyor. Yani Mehmet Akif geldi, gitti. Burdur’dan ilgi görmedi veya bir yerden görmedi değil, Mehmet Akif Ersoy Burdurlular her ziyaretinde heyetler halinde gitmeleri ile beraber gönlünde yer buluyor” dedi. Konuşmasının devamında “2006 yılında üniversiteleri olmayan illere Üniversite kurulma kararını kıymetli Cumhurbaşkanımız ve hükümetimiz aldıktan sonra ilk kurulan 15 Üniversite arasında yer aldık” hatırlatmasında bulundu.
MAKÜ REKTÖRÜ PROF. DR. ADEM KORKMAZ “MEDENİYET” KİSVESİNE BÜRÜNMÜŞ EMPERYALİZME KARŞI TOPYEKÛN MÜCADELE RUHU, İSTİKLAL MARŞI’MIZDA EN CANLI VE EN ÇARPICI ŞEKİLDE DİLE GETİRİLMİŞTİR”
Konuşmasına “2021 yılı, İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılı olması sebebiyle 27-31 Ekim tarihlerinde arasında ev sahipliğini yapmakla gurur duyduğumuz “İstiklal Marşı” temalı uluslararası sempozyumumuza hoş geldiniz, şeref verdiniz” diyerek başlayan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz Her millet, kendi bağımsızlık destanını anlatan milli marşlarla hürriyet aşkını dünyaya ilan etmeyi bir ritüel haline getirmiştir. Fransız İhtilali’nden sonra yaygınlık gösteren bu eğilim, beka süreciyle sınanmış her milletin, vazgeçilemeyecek en büyük ülküsünün “bağımsızlık” olduğunu gösteren tarihi bir gerçektir. 1918 yılında önce Mütareke yaptırımlarının ardından dayatılan Sevr Antlaşması ve sonrasında İstanbul’un işgaliyle Osmanlı Devleti sarsılmışken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının girişimiyle milli bir devlet kurmanın ilk adımları atılmış, büyük bir zaferle sonuçlanacak destansı mücadelemizin ruhunu aksettirecek milli bir marşa ihtiyaç duyulmuştur. Hepinizin bildiği üzere İstiklal Marşını belirlemek üzere açılan yarışmada ödül bulunduğu için Mehmet Akif Ersoy, katılma noktasında önce çekimser kalmış, hatırlı dostlarının tavassutuyla Balkan Harplerinden itibaren ruhunda kaynayıp duran istiklal aşkını, ateşli dizelerle kâğıda dökmüştür. Bu yönüyle Mehmet Akif Ersoy, milletimizin ve devletimizin bekâsıyla sınandığı en buhranlı günlerde millî davamızın ve İslam âleminin dertlerine tercüman olmuş ve maşerî vicdanda haklı bir yer edinmiştir. İmân ve ahlâk timsâli olan Akif, hepimizin başucu kitabı olması gereken Safahât’ı ve özellikle de İstiklal Marşıyla “millî şâir” olma vasfını hakkıyla kazanmıştır. İstiklal Marşı, sadece ülkemizin değil, 1000 yıldır bu topraklarda at koşturmuş; hak, hukuk, adalet ve huzurun en büyük garantörü olan Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin ve bütün İslam milletlerinin dayandığı milli ve insani değerleri yansıtan bir mutabakat metnidir. Öyle ki, bugün insanlığın en elzem ihtiyaçları olan bağımsızlık, hak, iman, ahlak, vicdan ve “medeniyet” kisvesine bürünmüş emperyalizme karşı topyekûn mücadele ruhu, İstiklal Marşı’mızda en canlı ve en çarpıcı şekilde dile getirilmiştir” dedi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz konuşmasını şu şekilde tamamladı: Bu yılın İstiklal Marşı yılı olması omuzlarımıza tatlı bir mesuliyet daha yükleyince Mehmet Akif Ersoy eksenli çalışmalarımıza daha da hız verdik. Mart ayında bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızca Külliye’de takdim edilen Uluslararası Mehmet Akif ödülleri başta olmak üzere, onlarca faaliyet içeren hummalı bir çalışmanın içinde olduk. Şu anda da bu çalışmaların önemli bir ürünü olan ve 25 ülkeden katılım sağladığımız “İstiklal Marşı” temalı 3. Uluslararası Sempozyumu gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu uluslararası sempozyum, Mehmet Akif Ersoy’u bir kez daha anmamıza, onun sanatını ve eserlerini yeni bir gözle değerlendirmemize, tertemiz ve sarsılmaz ahlâkını gençliğe rol model olarak göstermemize önemli bir fırsat sunacaktır. Bu vesileyle bizleri miras bıraktığı eserleri ve tertemiz ahlakı etrafında bir araya getiren İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anıyor, sempozyumun verimli ve başarılı geçmesini diliyorum. Teşriflerinizden dolayı şükranlarımı sunuyorum” Dedi.
Halil İbrahim Kara